Şikayetçi İbrahim Halil S. (27) toplumsal ağ üzerinden kuşkulu Muhammet O.Ö (24) ile kontağa geçerek, uyuşturucu husus istedi. Taksim’de İbrahim Halil S. ile buluşan Muhammet O.Ö., 150 TL karşılığı, içinde uyuşturucu olduğunu söylediği paketi teslim etti.
İbrahim H.S. oteline döndükten sonra paket içindeki hususun uyuşturucu olmadığını fark etti. Sonraki gün Tarlabaşı’nda karşılaşan Muhammet O.Ö. ve İbrahim H.S., tartışmaya başladı. Bu sırada devriye gezen polis grupları ikiliye müdahale etti.
Polis merkezine götürülen taraflardan İbrahim H.S., dolandırıldığını söyleyerek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Muhammet O.Ö., ‘Uyuşturucu unsur ticareti yapma yahut sağlama’ kabahatinden isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı.
DOLANDIRICILIK CÜRMÜNDEN DAVA AÇILDI
Muhammet O.Ö. hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Kuşkulu hakkında, ele geçirilen unsurun uyuşturucu içermemesi nedeniyle, ‘Uyuşturucu ve uyarıcı unsur ticareti yapma yahut sağlama’ hatasından takipsizlik kararı verildi.
Muhammet O.Ö. hakkında, ‘Dolandırıcılık’ hatasından 1 yıldan 5 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Muhammet O.Ö., kabahatini kabul ederek “Olay tarihinde cezaevinden çıkmıştım. Paraya ve uyuşturucuya gereksinimim vardı. İbrahim Halil S., ‘Uyuşturucu var mı’ diye sorunca, ben de olduğunu söyledim. Buluştuk, 150 TL para verdi. Ben de kaya tuzu verdim. Bana mühlet verilirse ziyanını gidermek isterim” formunda söz verdi.
UYUŞTURUCU ÇIKMAYINCA BERAAT ETTİ
Mahkeme, şikayetçinin para vererek maddeyi aldığı fakat içeriğinin uyuşturucu niteliğinde olmadığını belirtti. Yargıtay 15. Ceza Dairesi kararına atıf yapan mahkeme, ‘Hukuka ve ahlaka alışılmamış kontratların eksik borç niteliğinde olduğu, bu nedenle kelam konusu menfaatin hukuken korunan bir menfaat olmadığını’ bildirdi. Kabahatin ögeleri oluşmadığı gerekçesiyle kuşkulu hakkında beraat kararı verildi. (DHA)
KAYNAK : Sözcü
