Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutukluluğu, kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. 19 Ocak 2025 tarihinde Antalya'da yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Özdağ, 21 Ocak'ta tutuklanmıştı. "Zincirleme şekilde basın yoluyla halkı kin, düşmanlığa tahrikle" suçlamasıyla karşı karşıya olan Özdağ'ın bir yıl 10 aydan yedi yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi isteniyor. Tutukluluğu devam ederken yapılan son anket çalışması ise dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.
Vatandaş Ne Düşünüyor? Anket Sonuçları
SER-AR araştırma şirketinin 2-5 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği anket, vatandaşların Ümit Özdağ'ın tutuklanması hakkındaki genel kanaatlerini ölçmeyi amaçladı. Anket sonuçlarına göre, vatandaşların %52,25'i Özdağ'ın tutukluluğunu yanlış bulurken, %32,10'u doğru bulduğunu ifade etti. %15,65'lik bir kesim ise bu konuda bir fikri olmadığını belirtti. Bu sonuçlar, kamuoyunun bu konudaki görüşlerinin ne kadar bölündüğünü açıkça gösteriyor.
- Yanlış buluyorum: %52,25
- Doğru buluyorum: %32,10
- Fikrim yok: %15,65
Özdağ'dan Cezaevinden Mesaj
Öte yandan Ümit Özdağ, PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesiyle ilgili sosyal medya platformu X üzerinden bir açıklama yapmıştı. Özdağ, "1989'dan bu yana mücadele ettiğim terörist örgüt ve onun siyasi kadroları şimdi alkışlanırken, ben Silivri cezaevinde, Öcalan'dan çok daha ağır şartlarda, suçsuz şekilde rehin tutuluyorum" ifadeleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Bu açıklaması, tutukluluğunun siyasi bir karar olduğu yönündeki iddiaları daha da güçlendirdi.
Siyasi Etkileri ve Beklentiler
Ümit Özdağ'ın tutukluluğu, Zafer Partisi ve genel olarak Türk siyaseti üzerinde önemli etkiler yaratmaya devam ediyor. Anket sonuçları, toplumun önemli bir kesiminin bu tutukluluğu adaletsiz bulduğunu gösteriyor. Özdağ'ın cezaevinden yaptığı açıklamalar ise konunun daha da tartışılmasına yol açıyor. Önümüzdeki günlerde davanın seyrinin nasıl ilerleyeceği ve bu durumun siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde bu tür gelişmelerin seçmen davranışları üzerinde belirleyici bir rol oynayabileceği düşünülüyor.
