Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, Gazze'deki olaylar nedeniyle Cumhuriyetçi Parti tabanında İsrail'e karşı artan tepkilere dikkat çektiği ve önemli bir bağışçıyı bu konuda uyardığı ortaya çıktı. Financial Times'a konuşan ve Trump yönetimiyle doğrudan teması olan bir Orta Doğu uzmanına göre Trump, ismi açıklanmayan etkili bir Yahudi bağışçıya, "Benim insanlarım İsrail'den nefret etmeye başlıyor" dedi.

Gazze'deki Yıkım Muhafazakarları Etkiliyor

Trump'ın bu sözleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının muhafazakâr Amerikalılar arasında bile tepki çektiğini gösteriyor. Özellikle Gazze'den gelen sivil ölümleri ve açlık görüntüleri, ABD kamuoyunda İsrail karşıtı tutumun yayılmasına neden oldu. Aşırı sağcı MAGA (Make America Great Again) hareketi içinde hem İsrail'e hem de Yahudi topluluklara yönelik sert söylemlerde artış yaşandığı belirtiliyor.

Bu durum, ABD'deki muhafazakar seçmen tabanının, geleneksel olarak İsrail'e verdiği desteğin sorgulanmasına yol açıyor. Gazze'deki insani krizin boyutları ve İsrail'in askeri operasyonlarındaki orantısız güç kullanımı, muhafazakar seçmenlerin vicdanını sızlatıyor. Ayrıca, bazı muhafazakar çevrelerde, ABD'nin dış politikadaki önceliklerinin sorgulanması ve İsrail'e verilen koşulsuz desteğin Amerikan çıkarlarına hizmet edip etmediği tartışmaları da yaşanıyor.

Netanyahu ile Bağlar Sorgulanıyor

İsrail'in İran'a saldırısı sonrası ABD'den aldığı destek, Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki gerginliği geçici olarak yatıştırmıştı. Ancak Gazze'deki olaylar nedeniyle Trump'ın bile İsrail'e karşı mesafeli bir tutum almaya başladığı öne sürüldü. Bu gelişmeler, Trump ile Netanyahu arasında bir kopuş olup olmadığını gündeme getirdi. ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee ise iddiaları reddederek, "Trump ile Netanyahu arasında bir kopuş yok. Medya bunu istiyor ama bu tamamen yanlış bir anlatı" dedi.

MAGA Hareketinde Dış Yardıma Karşı Direnç

Trump yönetiminden bazı kaynaklar, tabandaki İsrail desteğinin giderek sorgulandığını belirtiyor. MAGA hareketi içinde dış yardımlara, özellikle savaş bölgelerine yapılan desteğe yönelik genel bir hoşnutsuzluk olduğu, bu yaklaşımın İsrail politikasına da yansımaya başladığı vurgulanıyor.

MAGA hareketi içindeki bu dış yardım karşıtı tutum, Amerika'nın küresel rolü ve dış politikadaki öncelikleri hakkında daha geniş bir tartışmanın parçası olarak değerlendirilebilir. Bu hareketin destekçileri, ABD'nin kaynaklarını öncelikle kendi sorunlarına odaklaması ve dış müdahalelerden kaçınması gerektiğini savunuyor. Bu yaklaşım, İsrail'e yapılan yardımların da sorgulanmasına ve alternatif politikaların değerlendirilmesine yol açıyor.

Donald Trump'ın bu açıklamaları, ABD'deki muhafazakar seçmen tabanında İsrail'e yönelik artan rahatsızlığı gözler önüne seriyor. Gazze'deki insani kriz ve İsrail'in askeri operasyonları, muhafazakar seçmenlerin vicdanını sızlatırken, MAGA hareketi içindeki dış yardım karşıtı tutum da İsrail'e verilen desteğin sorgulanmasına neden oluyor. Bu gelişmeler, ABD'nin İsrail politikası ve Orta Doğu'daki rolü hakkında daha geniş bir tartışmanın fitilini ateşleyebilir.