Kaza, geçen yıl 22 Ekim’de Portakal Çiçeği Caddesi’nde meydana geldi. Üniversite imtihanına hazırlanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcı ve Ada Kayahan, dershaneden çıktıktan sonra arkadaşları ile buluşup, yemek yedi ve konutlarına gitmek için elektrikli scootera bindi.
Balcı’nın kullandığı skutere, hızlı olduğu argüman edilen Muhammed Can Gülmez idaresindeki araba çarptı. Kazada 2 arkadaş hayatını kaybetti, gözaltına alınan Gülmez tutuklandı.
Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık SEGBİS ile katıldı, şikayetçiler ile taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Şikayetçi avukatları, sanık Gülmez’in toplumsal medya hesabında paylaştığı, drift yaptığı ve süratli araç kullandığına dair görüntüleri mahkemeye sundu.
Mahkemeye, evvelki duruşmada istenen eksper raporu da geldi. Raporda; sanık Gülmez ile Mahmut Yağız Balcı’nın ‘asli kusurlu’ olduğu, Ada Kayahan’ın ise ‘alt seviyede kusurlu’ bulunduğu yer aldı. Taraf avukatları aleyhte suçlamaları kabul etmeyip, yeni uzman raporu talep etti. Mahkeme heyeti ise bu talebi reddetti.
Şikayetçi avukatları, sanık Gülmez’in evvelki trafik cezalarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini savunup, şuurlu taksirle vefata sebebiyet verme kabahatinden en üst düzeyden ceza talep etti.
‘CANIM KIZIM, DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN’
Ada Kayahan’ın annesi Sevim Kayahan, “Her gün ölüyoruz. 28 Mart’ta kızım 18 yaşına giriyordu. 18 yaşına gireceği ve oy kullanacağı için çok heyecanlıydı. Bu durum, o yaya yolundan geçen her canlının başına gelecekti.
Hiçbir şey benim kızımı ve Yağız’ı geri getirmeyecek. Kızım, sürat tutkunu biri yüzünden hayatını kaybetti. Hiçbir çocuk annesinden evvel ölmesin. Benim kızım anne olamayacak fakat sanık ileride baba olabilir. Sürat cinayetine emsal karar verin. Canım kızım, doğum günün kutlu olsun; o benim meleğimdi” dedi.
Ada’nın ablası Ekin Su Kayahan ise acısının vakitle azalacağına inandığını, ancak her şeyde kardeşini hatırladığını anlattı. Kayahan, “Kütüphaneye ders çalışamaya gidiyorum, kardeşim gözümün önüne geliyor. O hiç üniversite imtihanına giremeyecek. Teyze olamayacağım. Sürat yaptığı için kendini havalı zanneden biri, yüzünden kardeşlerim hayatlarını kaybetti” diye konuştu.
Aileler duruşma sonrasında açıklama yaptı.
‘ÖMRÜMÜZÜN GERİ KALANI, MEZARLIĞA SU DÖKMEKTİR’
Mahmut Yağız Balcı’nın babası Ali Balcı, “Ben ve eşimin ömrünün geri kalanı; Kurşunlu Mezarlığı’na gidip, oğlumun mezarına su dökmektir. Sürat tutkunu biri sebebiyle inançlı yol olan yaya yolundan geçen oğlum, hayatını kaybetti” dedi.
Balcı’nın annesi Ela Balcı, sanığın sürat yapmayı alışkanlık haline getirdiğini ve bunun bir hastalık olduğunu belirterek, “Daha evvelden de cezaları olmuş lakin trafikten menedilmemiş. Bu nedenle bizim çocuklarımızın vefatına neden oldu. Bunu kolay bir trafik kazası olarak görmüyorum. Ha başına silah sıkmışsın, ha süratle gelip öldürmüşsün. Hiçbir fark yok. Bu taammüden adam öldürmedir” diye konuştu.
SAVCI, İNDİRİMSİZ CEZA TALEP ETTİ
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın şuurlu taksirle 2 kişinin vefatına sebebiyet verme hatasından en üst hadden cezalandırılmasını ve evvelki cezaları göz önünde bulundurularak indirim uygulanmaması talebinde bulundu. Son savunmasını yapan sanık Gülmez, pişman olduğunu belirterek, “Bunu, isteyerek yapmadım. Bu, bir trafik kazası. Burada psikolojim çok bozuldu. Tutuksuz yargılanmak istiyorum” dedi. Mahkeme lideri, sanık Gülmez’e, şuurlu taksirle 2 kişinin vefatına sebebiyet verme cürmünden indirimsiz 8 yıl 4 ay 24 gün mahpus cezası verildiğini açıkladı.
‘HİÇBİR CEZA, ACIMIZI DİNDİRMEYECEK’
Duruşma sonrası gözyaşları içerisinde gazetecilere açıklama yapan Ada Kayahan’ın babası Murat Kayahan, kendilerine süreç boyunca dayanak veren herkese teşekkür etti. Sanık Gülmez’in 1 yıl içinde çok sayıda trafik cezası aldığını hatırlatan Kayahan, şöyle konuştu:
“Tüm bunlar, yetmezmiş üzere iki yavrumuzu ömürden kopardı. Adeta bu sansasyonel kimliğini taçlandırdı. Bir kaza ile son noktayı koydu. Bu saatten sonra kimse, buna trafik kazası demesin. Zira bu nitekim trafik kazası değil. Bu kişinin hayatını incelediğinizde katiyen trafik kazası değil. Bağıra bağıra ‘Geliyorum’ diyen bir cinayettir. Verilecek hiçbir ceza, bizim acımızı dindirmeyecek. 100 yıl da ceza alsa; inanın umurumuzda değil. Burada çocuklarımızın arkadaşları var. Davanın birinci gününden beri bize takviye oluyorlar. En azından o çocukların bu ülkeye inançları kırılmasın, yok edilmesin.”
‘İKİSİ DE DAİMA KALBİMİZDE OLACAK’
Şikayetçi avukatlarından Sevilay Sarıkaya da kararın Ada ve Yağız’ı geri getirmeyeceğini söz ederek, “Bu kararın, yeni Yağız ve Ada’ların olmaması için örnek oluşturacağına inanıyorum” dedi. Ada ve Yağız’ın yakın arkadaşı Mert Pişkin ise üniversite imtihanına birlikte hazırlandıklarını belirterek, “Hep bir arada, çok hoş vakitlerimiz oldu. Üzülüyoruz. Çok güç bir vakitten geçiyoruz. Bu olaylar, bizi sahiden yıpratıyor. Hiçbir şey onları geri getirmeyecek. İkisi de daima kalbimizde olacak. Onları asla unutmayacağız” diye konuştu. (DHA)
KAYNAK : Sözcü
