
Şamil Tayyar'dan AK Parti'ye Şok PKK Eleştirisi! Habur Geri mi Dönüyor?
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu eski üyesi Şamil Tayyar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Tayyar, PKK'nın kurucu kadrosundan isimlerin "şehit" olarak anılmasına sert tepki göstererek, bu tür görüntülerin siyasette "Habur etkisi" yaratabileceği uyarısında bulundu. Peki, Tayyar'ın bu çıkışı ne anlama geliyor? İşte detaylar...
PKK Anmalarına Sert Tepki: "Devlete Meydan Okuma"
Gazeteci, yazar ve eski AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar, sosyal medya platformu X'te yaptığı paylaşımda, PKK'nın kurucularından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'un Ankara Tuzluçayır ve Tunceli'de "şehit" statüsüyle anılmasına sert tepki gösterdi. Tayyar, bu tür programların "devlete meydan okuma" anlamına geldiğini vurguladı.
Tayyar, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Terör örgütü PKK’nın kurucu kadrosundan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’u Ankara Tuzluçayır ve Tunceli’de ‘şehit’ statüsüyle anma, devlete meydan okuma programları hoş görülecek görüntüler değildir. Devlet temsilcileri terörü sonlandırmak için elbette terör örgütüyle görüşürler…"
Bu sözler, Tayyar'ın konuya ne kadar hassas yaklaştığını gözler önüne seriyor.
"Habur Etkisi" Uyarısı: Geçmiş Tekrar mı Ediyor?
Şamil Tayyar, paylaşımında dikkat çekici bir uyarıda da bulundu: "Tuzluçayır ve Tunceli görüntüleri devam ederse, siyasette ‘Habur’ etkisi oluşturur." Bu sözlerle Tayyar, geçmişte yaşanan toplumsal hassasiyetlerin tekrar tetiklenebileceğine işaret etti. "Habur etkisi", Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve toplumsal travmalara yol açmıştı. Tayyar'ın bu uyarıyı yapması, konunun ciddiyetini bir kez daha vurguluyor.
- Geçmişte yaşanan toplumsal travmaların tekrar tetiklenme riski
- Siyasette yeni bir "Habur" vakasının yaşanma ihtimali
- Toplumun terörle mücadele konusundaki hassasiyetinin yeniden gündeme gelmesi
Tayyar ayrıca Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun duygusal tepkisinin hafife alınmaması gerektiğini belirterek, “Meseleye sıradan bir valinin hezeyanı olarak bakarsanız, yanılırsınız. Gerisinde milyonların yürek sızısını, kanayan vicdanını görmek gerekir” dedi. Bu sözler, meselenin sadece siyasi bir tartışma olmadığını, aynı zamanda derin bir insani boyutu olduğunu da ortaya koyuyor.
Kayyım Politikasına Eleştiri: Çözüm Sürecine Engel mi?
Şamil Tayyar, sürece katkı sunulmak isteniyorsa kayyım uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. "Kesinleşmiş yargı kararı olmadan devreye sokulan kayyım politikasından vazgeçilebilir. Bunun meşru bir izahı var ama diğerinin yoktur. Birinde milletin iradesi, diğerinde terör örgütünün kanlı eli vardır" sözleriyle kayyım politikasına eleştirel bir yaklaşım sergiledi.
Tayyar'ın açıklamaları, AK Parti içinde terörle mücadele stratejileri konusunda farklı görüşlerin olduğunu gösteriyor. Özellikle çözüm sürecine dair tartışmaların yeniden alevlenmesi, önümüzdeki günlerde siyasi arenada önemli gelişmelere yol açabilir.
Şamil Tayyar'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde yeni bir tartışma başlatacağa benziyor. Özellikle "Habur etkisi" uyarısı ve kayyım politikasına yönelik eleştirileri, önümüzdeki günlerde siyasi arenada yankı bulacak gibi duruyor. Terörsüz bir Türkiye hedefi için devletin ve milletin onurunu zedelemeyecek adımlar atılması gerektiği vurgusu, sürecin hassasiyetini gözler önüne seriyor.