TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojileri Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafından geliştirilen ve daha evvel emniyet ve gibisi kurumlar tarafından çeşitli emellerle kullanılan Deringörü yüz tanıma ve eşleştirme yazılımı, refakatsiz depremzede çocukların ailelerine kavuşturulması için kullanılmaya başlandı.
Enkazdan çıkarılan ve çeşitli nedenlerden ötürü kendini tabir edemeyen kimliği belgisiz çocukların fotoğraflarının yer aldığı bilgilerden oluşan datalar ile gelen kayıp ihbarlarındaki çocukların fotoğraflarındaki datalar eşleştiriliyor. Makul bir güvenilirlik düzeyinin üzerine çıkan eşleşmeler, inceleme altına alınarak refakatsiz çocukların kimliği tespit ediliyor.
TÜBİTAK Bilgem Bilgi Değerlendirme Kısım Sorumlusu Gökhan Özbulak şu ana kadar 114 çocuğun kimlik tespitinin yapıldığını, hedeflerinin 1999 Gölcük sarsıntısında yaşanılan kayıp çocuk olaylarının önüne geçmek olduğunu belirtti.
BİLGEM olarak yaşanan zelzele nedeniyle afetzedelere katkı sunmak için gayret harcadıklarını anlatan Gökhan Özbulak, “Ülkece yaşadığımız felaketten sonra biz TÜBİTAK’ta bulunan bir grup olarak buradaki faciaya elimizdeki imkanlarla nasıl yarar veririz diye araştırma yaptık. Bunun sonucunda bizim alanda da kimi kurumlar tarafından sıklıkla kullanılan Deringörü sistemimizi Sıhhat Bakanlığı ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının himayesinde çalışır hale getirmeye karar verdik. Bu sistemdeki yüz tanıma kabiliyetini kullanıyoruz. Sarsıntıdan sonraki kayıp çocuklarımızı yüz tanıma üzerinden tespit edilebilmesini ve ailelerine ulaştırılabilmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.
EŞLEŞTİRME OLMASI DURUMUNDA KAŞILAŞTIRMA YAPILIYOR
Sisteme yüklenen fotoğrafların belli bir emniyetli eşiğinin üzerine çıktıktan sonra ikinci evreye geçildiğini söz eden Özbulak, “İki evreli bir süreç var. Vatandaşlarımız ihbarlarını bakanlıklarımıza iletiyor ve bu süreçte çocuklarımıza ilişkin bilgileri sağlıyorlar. Bunların ortasında çocuklarımızın fotoğraflarını istiyoruz ve elde edilen fotoğraflar sistemimize aktarılıyor. Bu fotoğraflardan biyometrik data üretiliyor ve data tabanında eşleştirmek üzere saklanıyor. Eşleştirme sağlanması durumunda karşılaştırma yapılıyor. Emniyetli bir eşiğin üzerinde tespit bulunursa çocuğumuz bulundu diye geri dönüş yapıyoruz” diye konuştu.
1999 GÖLCÜK SARSINTISINDA KAYIP ÇOCUKLAR VARDI
17 Ağustos 1999 sarsıntısında kimi çocukların kaybolduğuna da değinen Özbulak, şöyle konuştu:
“Şu an itibariyle 114 çocuğumuzla ilgili süreç nihayete erdi. Sistem hala çalışır durumda, çalışmalar devam ediyor. Sisteme imgeler yükleniyor, eşleştirmeler yapılıyor etkin olarak kullanmaya ve çocuklarımızı tespit etmeye devam ediyoruz. Geçmişte 1999 Gölcük sarsıntısına yaşadığımız çocuklara yönelik kayıp hadiselerde, kayıp çocukların yıllarca bulunamamasının önüne anlık olarak çocukları bularak geçmiş olacağız” dedi. (DHA)
KAYNAK : Sözcü
