Özel bir rehabilitasyon merkezinde çalışan Sait U., geçen yıl temmuz ayında merkezin sahibi Mehmet Evrimi arayarak hasta olduğunu, işe gelemeyeceğini söyledi. Ardından’da Evrime 4 gün iş göremezlik raporu gönderdi. Mehmet Evrim de, raporun 4 gün olması, hastane yahut konuta ziyarete gelme teklifini Sait U.’nun kabul etmemesinden şüphelenip, mevzuyu araştırmaya başladı.
Evrim, çalışanı Sait U.nun raporun düzenlendiği Çumra Devlet Hastanesine hiç gitmediğini, o tarihte de Mersinde plajda çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığını belirledi. Bunun üzerine evvel Çumra Kaymakamlığına sonra da Çumra Cumhuriyet Savcılığına cürüm duyurusunda bulundu. Kaymakamlık ve savcılık soruşturmaya müsaade vermedi.
Evrim, daha sonra Konya Bölge Yönetim Mahkemesine itirazda bulundu. İtirazın kabul olması üzerine de Konya Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Sait U.’nun işine de son verildi.
“SUÇ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında hemşire Esra T., tabip Ömer Tayyip Ç. ile Sait U.nun sözlerine başvurdu. Fizyoterapist Sait U., tabirinde, Olay günü ağır ishal ve kusma şikayetim vardı. Koronavirüs olabileceğimden şüphelenerek durumu iş yeri sahibime ilettim. İş yerime de gidemeyeceğimden ötürü arkadaşım hemşire Esra’yı aradım. O, bana hastaneye gelmemi söyledi. Ben de onun da koronavirüs olabileceğini hastaneye gelmeyeceğimi, 3-4 günlük rapor almam gerektiğini söyledim. O da tabiple görüşeceğini, yeniden de koronavirüs testi yaptırmamı söyledi.
1 saat sonra Esra, benim adıma düzenlenen raporun fotoğrafını bana gönderdi. Bu müddet içinde de iyileştiğim için test yaptırmadım. Rastgele bir sıhhat kuruluşuna da gitmedim. Raporun bitiminde de iş yerime gittim ve 4 gün daha çalıştım. Maaşımı alamayınca ihtar çektim. Sonra iş yeri sahibimin savcılığa başvurduğunu öğrendim. Bu yaptığım aksiyonun kabahat olduğunu bilmiyordum. dedi.
SUÇU BİRBİRLERİNE ATTILAR
Doktor Ömer Tayyip Ç. Sözünde, Olay günü Çumra Devlet Hastanesinde nöbetim vardı. Sait U.yu tanımıyorum. Olay günü ve sonrasında da görmedim. Bu türlü bir hastayı asla muayene etmedim ve rapor düzenlemedim. Durumu da hastaneden öğrendim. Hemşire Esra’nın eşi ile Sait U.nun arkadaşlıkları olması nedeniyle raporu kendisi düzenleyerek Sait U.ya gönderdiğini bana söyledi dedi.
Hemşire Esra T., ise, Misyonlu olduğum gün eşimin arkadaşı Sait U., beni arayarak 4 günlük raporun lazım olduğunu söyledi. Ben de tabip Ömer Tayyip Ç. ile görüşüp olur vermesiyle Sait U.nun girişini yapıp 4 günlük rapor hazırladım. Hekim Ömer Tayyip Ç.nin bilgisi dahilinde de kaşesini kullandım. Fotoğrafını da Sait U.ya gönderdim. Raporu kaşeledikten sonra da doktora bilgi vermedim. Zira verilen rapor, hekimin cep telefonuna bildiri olarak gidiyordu diye tabir verdi.
GÖRÜNTÜ VE SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKARDI
Soruşturma kapsamında hastanedeki imaj ve sesli güvenlik kamera kayıtları incelendi. Görüntülerde hemşire Esra T.nin bir arkadaşına raporun lazım olduğunu söylediği, hekim Ömer Tayyip Ç.nin ise Veririm olur dediği tespit edildi. İmgeler aracılığıyla Sait U.nun o gün hastanede olmadığı saptandı. Bilgi Teknolojileri ve Bağlantı Kurumu’ndan alınan raporda da Sait U.’nun olay günü Esra T.’yi 3 sefer telefonla aradığı ve baz istasyonu sinyallerine nazaran de Mersin’de olduğu belirlendi.
DAVA AÇILDI
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucunda 16 Şubat 2023 tarihinde hazırladığı iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Hazırlanan iddianamede fizyoterapist Sait U.nun hastaneye gitmeden burada çalışan tanıdığı vasıtasıyla sıhhat raporu aldığı, olay günü Mersinde olduğu baz kayıtlarıyla tespit edildiği, şüphelinin de hastaneye gitmeden rapor aldığını kabul ettiğini, raporu iş yerine verdiğini, rapor gereği SGK tarafından 369,51 TL iş göremezlik fiyatı ödendiğinin tespit edildiğine yer verildi.
İddianamede, Sait U.’nun iş göremezlik raporu karşılığı SGK’dan altığı fiyat nedeniyle kamu kurumunu ziyana uğrattığı için ‘dolandırıcılık’ ve alınan rapor nedeniyle de ‘kamu görevlisinin resmi dokümanda sahteciliğine iştirak’ kabahatlerini işlediği için 15 yıla kadar mahpus, hekim Ömer Tayyip Ç. ve hemşire Esra Tnin de ‘görevi berbata kullanma ve resmi dokümanda sahtecilik’ kabahatlerinden 11er yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanmaları talep edildi. Konya 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul etti. 3 kişi, 5 Eylül 2023’te yargılanmaya başlayacak.
“RAPOR ALDIĞI GÜN PLAJDA ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAFLARI VARDI”
Personeli ve 2 sıhhat çalışanının usulsüzlüğünü ortaya çıkarttığını belirten Mehmet Evrim, şunları söyledi:
Personelim beni aradı Çumra Devlet Hastanesindeyim serum yapıyorlar. dedi. Ben de ‘Hemen geliyorum’ dedim. Gelmene gerek yok burada bakılıyor dedi. ‘Ziyaret edeyim seni’ dedim. Hastaneden sonra konutuna geçeceğini söyledi. ‘Tamam konutuna gelirim’ dedim. 1 saat sonra beni arayıp hala hastanede olduğunu söyledi. Birkaç saat sonra arayıp ‘Ben 4 gün rapor aldım’ dedi. Durumdan şüphelendim.
Kamera kayıtlarına bakıldığında hastanın oraya hiç gelmediği belirlendi. Toplumsal medya hesaplarında da rapor aldığı gün plajda pozları vardı. Biz de bunu ispat ettik ve şikayetçi olduk. Evvel Çumra Kaymakamlığından soruşturmaya müsaade verilmedi. İlçe savcılığı da müsaade vermeyince Konya Bölge Yönetim Mahkemesine başvurduk. İtirazlarımız kabul oldu ve dava açıldı. Ben hepsinden şikayetçi oldum. Hiç kimse bu türlü şeyler yapmasın. Herkes misyonunu yapsın. (DHA)
KAYNAK : Sözcü
