12 Nisan 2025 Cumartesi

Peel Komisyonu: Filistin'i Bölme Planının İlk İşareti mi?

1936 Büyük Filistin İsyanı'nın ardından İngilizler tarafından kurulan Peel Komisyonu, Filistin'i bölme önerisiyle tarihe adını yazdırdı. Peki, bu komisyonun kararları bölgedeki dengeleri nasıl etkiledi ve Filistin için ne anlama geliyordu?

Peel Komisyonu Nedir?

Peel Komisyonu, 1936'da başlayan Büyük Filistin İsyanı'nın ardından İngiliz hükümeti tarafından kurulan bir soruşturma komisyonudur. İsyan, İngiliz mandasına karşı Filistin halkının en büyük direnişlerinden biriydi. Komisyon, resmi olarak "Filistin Kraliyet Komisyonu" olarak bilinse de, başkanı Lord Peel'in adıyla anılmaktadır. Lord Peel, önemli bir İngiliz siyasetçi ve eski Hindistan Bakanıydı.

Komisyonun temel amacı, isyanın nedenlerini araştırmak ve Filistin'deki sorunlara bir çözüm bulmaktı. Bu amaçla, Filistinli ve Yahudi taraflardan çeşitli temsilcilerle görüşmeler yapıldı ve kapsamlı bir rapor hazırlandı.

Komisyonun Raporu ve Taksim Önerisi

Komisyonun raporunda, Filistin'deki sorunun temelinde, Arap ve Yahudi halkları arasındaki çatışmaların yattığı belirtildi. Bu çatışmaların nedeni olarak ise, İngiliz mandasının her iki tarafın da beklentilerini karşılayamaması gösterildi. Komisyon, kalıcı bir çözüm için Britanya mandasının sona erdirilmesini ve Filistin topraklarının Arap ve Yahudi devletleri arasında bölünmesini önerdi.

Bu öneri, Filistin'in taksim edilmesi fikrinin ilk kez resmi olarak dile getirilmesi açısından büyük önem taşıyordu. Komisyon, ayrıca Kudüs, Beytüllahim ve Nasıra gibi kutsal şehirlerin İngiliz mandası altında kalmasını öngörmüştü.

Büyük Filistin İsyanı'nın Nedenleri

1936-1939 yılları arasında yaşanan Büyük Filistin İsyanı, İngiliz mandasına ve Yahudi göçüne karşı bir tepki olarak ortaya çıktı. İsyanın temel nedenleri şunlardı:

  • İngiliz mandasının Yahudi göçünü teşvik etmesi
  • Filistin topraklarının Yahudilere satılmasına göz yumulması
  • Filistin halkının bağımsızlık talebi

İsyan sırasında, Filistin halkı genel grevler, silahlı direniş ve sivil itaatsizlik gibi çeşitli yöntemlerle mücadele etti. Ancak, İngiliz ordusu isyanı şiddetle bastırdı ve binlerce Filistinli hayatını kaybetti.

Peel Komisyonu Raporuna Tepkiler

Peel Komisyonu'nun raporu, farklı kesimlerden farklı tepkiler aldı. İngiliz hükümeti, taksim planını prensipte kabul ederken, Filistinliler ve Arap ülkeleri bu plana şiddetle karşı çıktı. Siyonist hareket ise, taksim planını bir fırsat olarak gördü ancak daha fazla toprak talep etti.

Arap Yüksek Komitesi, Filistin'in bölünmeden, tek ve bütün bir Arap devleti olarak kalmasında ısrar etti. Eylül 1937’de Bloudan’da düzenlenen konferansa 400 delege katıldı. Konferansta, Filistin’in Arap vatanının ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı ve hiçbir kısmından taviz verilemeyeceği belirtildi.

Peel Komisyonu'nun önerileri o dönemde uygulamaya konulmadı. Ancak 1938’de Filistin’e gelen Woodhead Komisyonu, taksim planının lojistik yönlerini ayrıntılı biçimde inceledi ve planın uygulanamaz olduğuna hükmetti.

Sonuç olarak, Peel Komisyonu'nun raporu, Filistin sorununun çözümüne yönelik bir adım olarak görülse de, bölgedeki gerginliği daha da artırdı. Taksim planı, Filistin halkının topraklarından sürülmesine ve yeni çatışmalara yol açtı. Komisyonun tavsiyeleri, Filistin'in bölünmesine giden yolun başlangıcı oldu ve bölgedeki istikrarsızlığın temelini oluşturdu.

İlgili Haberler