Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesince 2014 yılında Adana ve Hatay’da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle ortalarında FETÖ’nün kelamda “jandarma imamı” Nurettin Oruç’un da bulunduğu 9 sanıktan 6’sına verilen mahpus cezalarıyla ilgili gerekçeli karar yazıldı.
Sanık savunmaları ve şahit beyanları, kanıt değerlendirmesi ve karar üzere kısımların yer aldığı 196 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ’nün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, “kendisinden olmayanlar” üzerinde oluşturduğu baskı üzere detaylara yer verildi.
Kararda, MİT tırlarının durdurulmasının olağan bir isimli soruşturma formunda değerlendirilemeyeceği belirtilerek, “MİT tırlarının durdurulmasının ve aranmasının FETÖ’nün planlı ve örgütsel bir tertibi olduğu anlaşılmıştır.” tabirine yer verildi.
Gerekçeli kararda, sanıkların ferdî olarak “fiil-delil-olay” münasebeti bağlamında türel statülerine ait tek tek değerlendirmede bulunuldu.
Kararda, 18 yıl mahpusa çarptırılan FETÖ’nün kelamda “jandarma imamı” Nurettin Oruç’un kelamda Diyarbakır bölge temsilcisi olduğu devirde, operasyonel çizgi kullandığı ve örgüt mensuplarına Bank Asya’ya para yatırmaları için talimat verdiği belirtildi.
Gizli şahit “Bayrak” gerekçeli kararda yer alan beyanında, Oruç’un örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla hareket ettiğini ve tırların durdurulması kararlaştırılan Diyarbakır’daki toplantıda bulunduğunu anlatarak, “FETÖ tarafından Oruç’a MİT’in tüm hareketliliğinin takip edilmesi vazifesi verildi. Kendisi de bu misyona ait örgütün Adana, Hatay, Mersin ve Osmaniye’den sorumlu kelamda Adana Bölge Müdürü Halil kod isimli Hamza Ali Ece’ye talimat verdi. Toplantılar ve hazırlıkların örgüt önderine bildirilmesi sonucunda, örgüt önderi ‘Gelen kamyonlarla hudut dışına sevkiyat olursa bunların geçişine müsaade verilmemesi için her türlü çalışmanın yapılması ve kamyonlar durdurulduktan sonra yüklerinin boşalttırılarak manzaralarının kaydettirilmesi, basının olay yerine çağrılarak imajların çarşaf çarşaf yayınlanması’ talimatını verdi.” tabirini kullandı.
“Bayrak”, talimatların akabinde tırların kelamda bir ihbar doğrultusunda durdurulduğunu ve bunun rutin arama üzere gösterilmeye çalışıldığını gerekçeli karardaki sözünde belirtti.
Kararda, “Nurettin Oruç’un MİT’e ilişkin yardım tırlarının durdurulmasını organize eden bireylerden olduğu, bu tertip sonucunda örgüt mensuplarına verilen roller sonucunda gerekli planlamaları yaparak tırlara müdahale ettikleri, hasebiyle sanığın MİT’e ilişkin tırların durdurulması aksiyonunun birincil sorumlularından olduğu anlaşılmıştır.” sözüne yer verildi.
TIRLARLA İLGİLİ GEÇERSİZ İHBARI YAPAN SANIĞIN HAREKETLERİ ANLATILDI
Kararda, 16 yıl 6 ay mahpusa çarptırılan sanık Halil Alp’in örgütsel hareketlerine de yer verildi.
Sanığın, olay tarihinde Hatay Vilayet Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde astsubay olarak çalıştığı belirtildi.
Halil Alp’in, süreklilik halinde zımnilik kapsamında FETÖ’yle irtibatını sürdürdüğü anlatılan kararda, şu tabirlere yer verildi:
*Halil Alp’in MİT mensuplarının sevk ve yönetimindeki yardım tırları hakkında kelam konusu devlet faaliyetinden haberdar olmasına karşın araç plakasını da vermek suretiyle ‘tırlarda örgütün silahlarının bulunduğu’ halinde geçersiz ihbarı yapan kişi olduğu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticisi Emre Uslu’nun bilgi ve talimatları doğrultusunda şuurlu olarak yapmış olduğu bu düzmece ihbarla hareketi birlikte organize ettiği ve irtibatlı olduğu, devlet sırrı niteliğinde gereç taşıyan tır ve ona refakat eden 4 MİT görevlisinin içerisinde bulunduğu aracın ‘uydurma bir ihbar’ üzerine isimli soruşturma kılıfı altında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde durdurularak aranmasına ve MİT’in faaliyetinin içeriğinin açığa çıkarılmasına teşebbüs edilmesi aksiyonunu örgütsel saikle gerçekleştirdiği, aksiyona bilerek ve isteyerek asli olarak iştirak ettiği anlaşılmıştır.
Gerekçeli kararda, 10 yıl 10 ay mahpusa çarptırılan sanık Abdurrahman Özdemir’in olay tarihinde Ankara Vilayet Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde “istihbarat öge komutanı” sıfatıyla astsubay olarak vazife yaptığı ve operasyonel çizgi kullandığı bildirildi.
Sanığın MİT’e ilişkin tırların takibi için özel görevlendirildiği bilgisine yer verilen kararda, Özdemir’in telefonunun tırların geçiş güzergahında sinyal verdiğinin belirlendiği anlatıldı.
Kararda, sanıklar Berkant Aydın, Hasan Ülker ve Arif Danacı’nın da operasyonel sınır kullanarak “mahrem imam”larla irtibat kurdukları belirtildi.
DAVA SÜRECİ
MİT tırları, 1 Ocak 2014’te Hatay’ın Kırıkhan, 19 Ocak 2014’te ise Adana’nın Ceyhan ilçelerinde durdurulmuştu.
Tırların durdurulmasını organize ettikleri gerekçesiyle Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen ve 2020’de karara bağlanan davada, 50 sanıktan 27’sine 1 yıl 10 ay 15 gün ile ağırlaştırılmış müebbet ortasında değişen mahpus cezaları verilmişti. Firari sanıklar ve öbür mahkemede birebir kabahatten yargılanıp ceza alan sanıkların evrakları ayrılmıştı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince de Adana ve Hatay’da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle ortalarında FETÖ’nün kelamda “jandarma imamı” Nurettin Oruç’un da bulunduğu 3’ü öbür hatalardan tutuklu, 9’u firari 18 sanık hakkında iddianame hazırlanmış, mahkeme yetkisizlik kararıyla belgeyi Adana Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
Mahkeme heyeti, yargılamanın birinci celsesinde 9 firari sanığın evrakının ayrılmasına karar vermişti.
Geçen yıl 9 Aralık’taki karar duruşmasında, Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesince sanık Nurettin Oruç 18 yıl, sanık Halil Alp 16 yıl 6 ay, sanık Abdurrahman Özdemir 10 yıl 10 ay mahpus cezasına çarptırılmıştı.
Heyet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” cürmünden sanık Berkant Aydın’ı 10 yıl 6 ay, Hasan Ülker ve Arif Danacı’yı da farklı ayrı 8 yıl 9 ay mahpus cezasına mahkum etmişti.
Sanık Kaan Kürşat Karaahmetoğlu’nun ise üzerine atılı hataları işlediğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraatine, sanıklar Soner Yıldırım ve Yasin Yalçınkaya hakkında ise “mükerrer yargılama” olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişti.
Mahkeme heyeti ayrıyeten, sanık Berkant Aydın hakkında tutuklanmak üzere yakalama buyruğu çıkarılmasına da hükmetmişti. (AA)
KAYNAK : Sözcü
