Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle 2025 yılının 'Aile Yılı' ilan edilmesi ve yapılan çocuk sayısını artırma çağrılarına değinen Yalçın, mevcut ekonomik koşullarda bu tür tavsiyelerin gerçekçi olmadığını vurguladı. "Kiraların, çocuk bakım giderlerinin, eğitim masraflarının yüksek olduğu bu zamanda tavsiyeye uymanın değil, günü kurtarmanın derdindeyiz" şeklinde konuştu.

Gazze'ye Destek ve Küresel Adaletsizlik Vurgusu

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan mitingde Ali Yalçın, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlara dikkat çekerek, Filistin halkının yanında olduklarını yineledi. "Gazze artık dünyanın en büyük toplu mezarı. 19 aydır meydanlardayız. Gazze'nin, insanlığın vicdanı olduk, olmaya da devam edeceğiz" dedi. Ayrıca, küresel adaletsizliklere de değinen Yalçın, dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin küresel servetin büyük bir bölümünü elinde tutmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Milyonlarca çocuğun açlıktan ölmesi, milyarlarca insanın yoksulluk sınırının altında yaşaması ve CEO'ların bir saatte kazandığını işçilerin ömür boyu kazanamaması gibi eşitsizliklere dikkat çekti.

Kültürel Değerlere ve Aileye Yönelik Tehditler

Yalçın, konuşmasında kültür ve aile değerlerinin yoğun bir saldırı altında olduğunu da vurguladı. Özellikle moda, dijital yayınlar ve sosyal medya aracılığıyla gençlerin köklerinden koparıldığını ve ailenin hedef alındığını ifade etti. Cinsiyetsizleştirme politikalarına ve sapkın lobilerin fonlanmasına dikkat çekerek, bu tehlikenin farkına varılması gerektiğini söyledi.

Ekonomik Zorluklar ve Aile Politikaları

Ali Yalçın'ın "çocuk sayısını artırın" çağrılarına yönelik eleştirisi, Türkiye'deki birçok ailenin yaşadığı ekonomik zorlukları gözler önüne seriyor. Yüksek enflasyon, artan kiralar, çocuk bakım masrafları ve eğitim giderleri, ailelerin çocuk sahibi olma konusunda tereddüt yaşamasına neden oluyor. Bu nedenle, 2025 yılının 'Aile Yılı' ilan edilmesinin sembolik olmaktan çıkarılması ve ailelerin yaşam koşullarını iyileştirecek somut adımlar atılması gerekiyor. Ailelere yönelik desteklerin artırılması, çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve eğitim masraflarının azaltılması gibi politikalar, ailelerin çocuk sahibi olma konusunda daha cesur adımlar atmasına yardımcı olabilir.