[ad_1]
Diyarbakır’da kabahat işlemek hedefiyle silahlı örgüt kurup adam öldürme, adam yaralama, yüksek faizle nakit para verip tefecilik yapmak, kamuya ilişkin yerlere haksız yere sahip olmak, TOKİ ihalelerine fesat karıştırmak kabahatlerinden Kaçaklık ve Organize Kabahatlerle Gayret takımlarınca yüklü ölçüde silah ve parayla yakalanan 41 sanıklı Koyunlar kabahat örgütü davasında 5 kişi tahliye edildi.
Mahkeme 8 kişinin tutukluluğunun devamına karar verirken, üye hakim karara muhalif kaldı ve 5 kişinin daha tahliye edilmesi gerektiğini bildirdi.
HELİKOPTER DAYANAKLI OPERASYON
Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesindeki 75 metrelik Bulvar üzerinde bir kafeteryanın uzun namlulu silahlarla taranarak kabahat örgütüyle hiçbir hasımlığı bulunmayan ve tesadüf sonucu burada müşteri olarak oturan Mervan Yalçın’ın öldürülmesi ve CİMER’e giden ağır şikâyetler üzerine Kaçakçılık ve Organize Cürümlerle Gayret takımları geçtiğimiz yıl Nisan ayında harekete geçti.
Helikopter ve zırhlı araç dayanağıyla eş vakitli operasyonda çok sayıda tapu, çek, senet, silahlar ve cürüm kanıtları ele geçirildi. Polisten kaçmaya çalışan zanlılardan kimileri yatak odasında rulo halindeki halının içinde, kimileri helikopter dayanaklı operasyonda açık toprakta kovalamaca sonucu yakalandı.
“SOYADI KOYUN OLAN HERKES TUTUKLANDI”
41 sanıklı davanın 4. duruşmasında savunma yapan Akif Koyun, “Soyadı Koyun olan herkes cezaevine atıldı. Psikolojimiz bozuldu. Hayatına kast edilen ağabeyimin çocuğuyla yargılanıyorum. Bir algı var ve bu algı yüzünden ceza evindeyim. Örgütün üyesi olarak tutuklanıyorsam örgütün başkanı neden tutuksuz yargılanıyor. Neyle suçlandığımı bana söyleyin, toplu cezalandırılmaya gidiliyor” dedi.
“ASKER VE KORUCULARLA İÇ İÇEYDİK”
Örgüt elebaşı olmakla suçlanan Cengiz Koyun ise şunları kaydetti:
– Aile olarak hiç bir suça karışmadık. Bir yığın olayı toplayıp beni başına örgüt önderi yazıp ailemi topladılar. Biz kırsalda asker ve korucularla iç içeydik, onların silahlarıyla fotoğraf çektirmişiz o fotoğrafları silahlı örgüt diye kanıt olarak belgeye eklemişler. Ben bir aksiyona birini azmettireceksem gözükmeyecek yerde yaptırırım, kafeye gidip de neden açık bir biçimde azmettirici olayım.
– Bir polis sigara içerken bana, ‘Cengiz senin mertliğinden bahsediyorlar sıra bize gelince mi cimriliğin tuttu 3 sefer seni çağırdık gelmedin, bu türlü olur’ dedi ve ceza konutunu gösterdi. Bana ‘Güvendiğin bir akrabanı yolla’ dedi. Hala cezaevindeyiz. Emniyetin yaptıklarından ötürü haksızlığa uğradım. Tahliyemi istiyorum.
“AĞAYLA ANLAŞIP ALIYORUZ”
Örgüt elebaşı olmakla suçlanan Şerif Erçek ise savunmasında şunları tabir etti:
– İşlerimden ötürü Ankara’dayım. Şu an milletvekillerini de şahit gösterebilirim. Koyun ailesi kalabalık geniş bir ailedir, bana maddi-manevi muhtaçlıkları yoktur. Ben bu aileye talimat veremem, beni dinlemezler. Özilhan yerlerinin kullanımı yıllardır bizdedir, ağalarımızda daha evvel metropole yerleştiler satmaya karar verdiler.
– Kullanımı köyde olduğu için öncelikle köylülere veriyor. Gidip ağayla oturup anlaşıyorlar. Şu ana kadar biz köylü olarak ağa ortasında bir badire çıkmadı. Şu ana kadar ortamızda bir kasvet çıkmadı. Paramızı verip uzlaşarak araziyi alıyoruz. İhalelere katılacak maddi gücüm yok, ihaleden anlamam. Meskenim kiradır, mağdurum, adalete sığınıyorum.
“OĞLUMU YA DA BABAMI ÖLDÜRECEKLER”
Sanık Mehmet Emin Koyun ise 25 yıldır inşaat dalında müteahhitlik yaptığını belirterek yarım kalan projesinde mağdur olanların bulunduğunu ileri sürdü. Koyun, şöyle devam etti:
– Son projemde 34 bin metrekare kapalı alan yapıyorum. 48 adet arsa sahibi var. 25 yıldır bu işi yaptığımız için 30 daireyi temelden sattık, 150-200 personel çalışıyor. 2 yıldır inşaatım yarıda kaldı. 48 arsa sahibi mağdur. Oğlum inşaat mühendisi olacaktı onu da bıraktı. Ailemi tehdit ediyorlar, ben onlara hak veriyorum. Ben onlara da personellerime de çok üzülüyorum. 25 yıllık prestijim gitti. Örgüt üyeliğiyle suçlanıyorum, silahlara da düşkün değiliz.
– PKK bizi tehdit ettikten sonra müracaat edip silah aldım onu da taşımıyorum onu da kendim teslim ettim. Babam 75 yaşında tehdit ediliyor, oğlum 20 yaşında geçen gün vuracaklardı. 2 çocuğum okulu bıraktı. Cengiz Koyun benim örgüt başkanımdır deniyor. O benim küçüğümdür yanımda sigara içmez, haddi değil, sesini yükseltemez. Bu durumdan ötürü ya babamı öldürecekler ya oğlumu öldürecekler. Olay büyüyecek beni 5 aylığına tahliye edin, sonra yeniden tutuklayın. 5 ay müsaade edin bu inşaatı teslim edeyim, insanların mağduriyetini gidereyim” dedi.
BEŞ BİREYE TAHLİYE KARARI
Mahkeme, 22 ay tutukluluğun akabinde sanıklar Mehmet Emin Koyun, Muhammed Gaffar Koyun, Mahsum Koyun, Adil Koyun ile Zafer Koyun’un tahliyelerine karar verdi. Akif Koyun, Cengiz Koyun, Bünyamin Koyun, Hasan Koyun, Hüseyin Koyun, Muzaffer Koyun, Şerif Erçek ile Abdulhamim Kaplan’ın ise kuvvetli cürüm kuşkusunun varlığı gösteren somut kanıtların bulunması, kaçma kuşkusunu uyandıran somut olguların yer alması nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına oy çokluğuyla karar verdi.
Mahkemenin bir üye hakimi ise tutuklu 8 sanıktan 5’inin daha tahliye edilmesi gerektiği istikametinde oy çokluğuyla alınan karara muhalefet şerhi yazdırdı. Duruşma ertelendi.
TİCARET İSMİ ALTINDA TEFECİLİK
Diyarbakır Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların fikir ve aksiyon birliği içinde silahlı yasa dışı bir yapılanma içinde hareket ettikleri bildirildi. Sanıkların genel Güvenliğin taammüden tehlikeye sokulması, mala ziyan verme, taammüden yaralama, tehdit ve cebir hatalarını işleyerek halk üzerinde dehşet, baskı panik ve infial ortamı oluşturdukları kaydedildi. Bölgenin yasa dışı hâkimiyetini ele geçirmeye çalışarak kentteki esnafları tehdit edip, zorda kalan ve bankalara borcundan ötürü nakit paraya sıkışan şahıslara “Ticaret yapma” ismi altında belirli bir faizle nakit verip tefecilik yaptıkları bildirildi.
Faizle para alan ve geri ödemekte zorlanan esnafları silah zoruyla tehdit ettikleri belirtilen iddianamede halkın can güvenliğini tehlikeye attıkları, hudut vilayetleri ve ilçelerinden temin ettikleri ruhsatsız silahlarla belirlenen bir hiyerarşik yapı içinde hareket ettikleri söz edildi. İddianamede muhbirlerin yaptıkları ihbar ve bilgilere de yer verildi.
“SUÇA BULAŞMAYI ALIŞKANLIK EDİNMİŞLER”
Sanıkların çok sayıda gayrı yasal olaylara karıştıkları, daima silahlı gezdikleri, gerek Elazığ yolu Galericiler sitesi civarında gerekse vilayet genelinde ihtilafa düştükleri bahislerde şahıslara güç kullanarak tehdit ve baskı kurup meselelerini kendi çıkarları doğrultusunda tahlile kavuşturdukları vurgulandı. İddianamede, sanıkların işledikleri cürümlerden ötürü yakalanmaları halinde alakasız ve tutarsız sözler verdikleri, belirli iş kısmı ve dayanışmayla mağdurlarla irtibata geçerek gerek üstü kapalı, gerekse açıkça tehditle mağdurları şikâyetlerinden vazgeçirdikleri kaydedildi.
Çetenin cürüm işlemeyi ve suça bulaşmayı alışkanlık haline getirdiklerine vurgu yapılan iddianamede, bu sayede haksız maddi çıkar sağladıkları kendi ortalarında hiyerarşik yapılanma içinde cürüm işledikleri söz edildi. Cürüm örgütü üyelerinin örgüt başkanı Cengiz Koyun’un talimatlarına sıkı sıkıya bağlı oldukları, Koyun’un imam nikâhlı eşi sanık Sevda Efe’nin konutunda ele geçen 1 adet fişek üzerinde ‘Cengiz Koyun için özel olarak üretilmiştir’ ibaresinin yer aldığı da iddianamede yer aldı.
RUHSATSIZ SİLAHLAR KULLANILIYOR
Sanıkların hareketlerini ruhsatsız silahlarla gerçekleştirdikleri ve ruhsatsız silah yakalattıkları da göz önüne alındığında operasyonda ele geçen silah, fişek ve şarjörlerin hata örgütüne ilişkin olduğu ve örgüt faaliyeti kapsamında kullanılmak üzere potansiyel olarak sanıkların mesken ve iş yerlerinde bulundurulduğu konusunda tereddüt bulunmadığı kaydedildi. Sanıklar hakkında müebbet ve 350 yıla kadar mahpusla cezaları isteniliyor.
Suç,Koyun,Silah,Örgüt,Sanık,İş,Tehdit,Hak,Tahliye,Karar,Ceza,Aile,Ele,Mağdur,Para,Üye,Sıkı,Dolayı,Ağa,Yapı
Haber Kaynak : Sözcü
[ad_2]
