CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sarsıntı bölgesi Hatay’da düzenlenen MYK Toplantısı’nda konuştu.
“BU FELAKET BİZE DEVLETTE ÇÜRÜMENİN NELERE MAL OLDUĞUNU GÖSTERDİ”
Devlette liyakatin değerine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Siyasette en çok kullandığım söz liyakatti. Devlette liyakati yok ettiğiniz vakit devlette çürüme başlar. Zira zirveden getirdiğiniz bir kişi bürokrasiyi dağıtıyorsa ülke problemlerine kilitlenemez ve ülke sıkıntılarını bilemez. Hangi birikimlerin hangi sıkıntıları yarattığını da bilemez. Bir meseleyle karşılaştığını da bilemez. Devlette çürüme var dediğim vakitte kimi çevreler kızdılar öfkelendiler. Bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi.” dedi.
“SİYASET GELECEĞİ GÖREBİLMEK DEMEKTİR”
Kılıçdaroğlu, “‘Bunları bu ortamda lisana getirmek gerçek değildir’ diyenler oldu, ‘siyaset vakti mıdır?’ diyenler oldu. Yediğiniz ekmeğin fiyatını belirleyen siyasettir. Bindiğiniz otobüsün fiyatını belirleyen siyasettir. Uçtuğunuz uçağın fiyatını belirleyen siyasettir. İçtiğiniz sudan tutun aldığınız ekmeğe kadar her şeyi siyaset belirliyorsa, bir sorun var ve bu sorunu halk yaşıyor ve ‘benim kederimi kim dillendirecek?’ diye yakama yapışıyorsa ben onun sesi olmak zorundayım. Aksi halde ben niçin siyaset yapıyorum. Siyaset halka hizmettir. Halkın meselesini dillendirmek zorundayım. Siyaset halka hizmet etmek demektir.” diye konuştu.
“BATSIN BU TÜRLÜ DEVLET YÖNETİMİ”
Kılıçdaroğlu, iktidarın getirdiği imar aflarını da eleştirerek şöyle devam etti: “Son 10 aya bakın, neredeyse bütün televizyon kanallarında zelzele uzmanlarının konuştuğunu görürsünüz, ‘önlem alın’ diye hocaların yakardığını görürsünüz. Ne yapıldı? Bol ölçüde imar afları çıkartıldı.
Oturdukları konutu insanlara mezar ettiler, bir de üstüne para aldılar. Bu mudur siyaset. Bu türlü bir siyaset olur mu Allah aşkına? İnsanın konutunu güçlü hale getirmek, o meskende insanın rahat oturmasını sağlamak siyasetin konusu değil midir? Mesken kaçak zelzeleye dayanıksız, oturabilirsin diyorsunuz, üstüne bir de para alıyorsunuz, yıkılıyor ve kendi mezarı oluyor. Bunun ismi da devlet idaresi oluyor. Batsın bu türlü devlet idaresi. Bu türlü bir devlet idaresi olamaz.”
“Gidin zelzelede meskenleri yıkılanlara bakın. Kolonlar kesilmiş, binalar çökmüş. Sormak lazım, nerede bunlar? İmar affı çıkarırken sanki vicdanlarının sesini dinlediler mi? Topladıkları vergilerin dışında, para için sen kalkıp da hala o kişinin başına yıkar mısın ya?”
“O DEPREMZEDELERİ AL, 5 YILDIZLI OTELLERDE AĞIRLA”
Üniversitelerin online eğitime geçmesi ve KYK yurtlarının boşaltılarak depremzedelere tahsis edilmesine de reaksiyon gösteren Kılıçdaroğlu, “Bütün bunların dışında KYK yurtlarının kapatılması ve üniversite tahsilinin online yapılmasına karar verildi. Vallahi bunlar devlet idaresini bilmiyor. Üniversiteli öğrenciden ne istiyorsunuz? Yurtlardan ne istiyorsunuz siz? Esasen pandemide eğitimden uzak kaldılar. Artık tekrar bunu münasebet gösterip yurtları kapatıyorlar.
Kardeşim depremzedeye açıyorsan o yurtlar depremzede aileler için uygun değildir. Sen devleti yönetiyorsan o depremzedeleri al 5 yıldızlı otellerde ağırla, bütün masraflarını da karşıla. Otel sahipleri bunların tamamını karşılar. Diyorum ya devleti yönetmeyi bilmiyorlar. Devletin ne olduğunu bilmiyorlar. Devlet saraydan ibaret değildir. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini siz nasıl bu türlü yönetirsiniz. Bir devlet, bir kişinin ferdî hırslarına alet olamaz. Ferdî beklentiler üzerinden bir devlet yönetilemez.” sözlerini kullandı.
“500’ÜN ÜZERİNDE SARSINTI RAPORU VAR”
500’ün üzerinde zelzele raporu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,” Şayet zelzele jenerasyonunda olduğumuzu bildiğimiz halde, zelzele jenerasyonunun üzerindeki kentleri büyütüyorsak gerekli tedbirli alamıyorsak bu çeşit felaketler her vakit kapımıza gelecektir. Biz devletin ve devlet bürokrasisinin daha dengeli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. 500’ün üzerinde zelzele raporu vardır.
Bakanlıklar, belediyeler, meslek kuruluşları, üniversiteler, meslek kuruluşları yaptı bu çalışmaları. Hangi tedbirlerin alınması gerektiği tek tek yazıldı, çizildi. TBMM yaptı bu çalışmaları. Meclis’te en az 7-8 tane sarsıntı raporu var. Yahu bunlar okuma yazma bilmiyorlar. Alıp bir rapora bakmıyorlar bile. Bir devleti yönetirken siz 10-20 adım sonrasını görmüyorsanız siz devleti yönetemezsiniz. Daima birlikte sarsıntının yaralarını sarmak için belediye liderlerimiz büyük uğraş harcıyor.” diye konuştu.
KAYNAK : Sözcü
