Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Turgut Özal Müzesi Açılış Merasimi’ne katıldı. Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı’nın vefatının 30. yılında anıt mezarda düzenlenen merasime, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Semra Özal, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal’ın yanı sıra Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin temsilcileri de katıldı.
Turgut Özal’ın tenkide açık bir siyasetçi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
DEVLETİ ÇOK ÂLÂ TANIYORDU
– Merhum Özal ile bürokratik hayatımı sürdürürken pek çok defa yan yana geldik. Konuşma imkanı bulduk, tartışma imkanı da bulduk. Merhum Özal’ın birinci özelliği devleti çok uygun bilmesi ve tanımasıydı. Uzun yıllar devlette çalışması, Devlet Planlama Teşkilatı’nın oluşmasına katkı vermesi ve hasebiyle devletin sıkıntılarını bütün detaylarına kadar özümsemesi hakikaten de idare açısından ne kadar değerli olduğunu biz onun idaresinde gördük.
– Devleti tanımak farklı bir şeydir. Devleti farklı yere koymak, siyasi partiyi başka yere koymak üzere bir özelliği vardı merhum Özal’ın. Devleti ve devletin kurumlarına her vakit, her ortamda hürmet gösteren bir kişiydi. Tenkitlere de açık olan bir kişiydi, bir devlet adamıydı.
ÇERÇEVELETİP ASMIŞTI
– Başbakanlık konutuna gittiğimizde, girişten sonra bir merdivenle üst çıkardık. Merdivenden üst çıkarken, o devir Türkiye’nin en değerli mizah mecmualarından olan Gırgır mecmuasının Özal’ı eleştiren karikatürleri vardı. Onları merhum Özal çerçeveletip oraya asmıştı. Kendisi tenkide de bedel veren, önemseyen biriydi. Devletin sayılarına, bilgilerine de hakimdi. Devleti tanımak, planlamanın ne olduğunu bilmek, sayılara hakim olmanın ne kadar kıymetli olduğunu bilmek devleti yöneten birisi için son derece kıymetli ve kıymetli.
TARTIŞMAYA AÇIKTI
– Devleti tanımayanlar devleti sağlıklı yönetemezler. Devletin kurumlarını bilmeyenler devleti sağlıklı yönetemezler. Evet, tartışmaya açıktı. Bizi sonuna kadar dinlerdi. Katılır yahut katılmaz, bizi sonuna kadar dinlerdi. Geldiğimiz nokta şu: Özal, başbakanlığı periyodunda Türkiye’nin içine girdiği krizden hızlı bir halde, sağlıklı kararlar alarak çıkarmasını bildi ve bunu yaptı. Türkiye iktisadıyla bir atılım sürecinin içine girdi. Buna gereksinimimiz var.
AYRIMCILIK BİTECEK
– Daima aşikâr dönemlerle Türkiye’nin krize girmesi gerçek değil. Kurumların güçlü olması lazım. Devlette liyakat sisteminin olması lazım. Devleti yönetenlerin partiyle devleti karıştırmaması lazım. Bunların yine ancak tekrar Türkiye’de bir biçimiyle oluşturulması lazım. O açıdan siyasetçilere büyük ehemmiyet düşüyor. Biz artık Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntı kaideler ve bu krizden çıkması için altı siyasi parti bir ortaya geldik. Temel gayemiz demokrasi, fikir özgürlüğü, tabir özgürlüğü, siyasetçinin tenkide tahammülü. Türkiye’de demokrasi kazanacak. Ayrımcılık bitecek, kimse inançlarından, kimliğinden dolayı ötekileştirilmeyecek.
KAYNAK : Sözcü
