CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki küme toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
*Bir yılı devirdik 2023’teyiz. Beklentilerimiz çok fazla, toplumun beklentileri de fazla. Yeni şeyler istiyoruz. Daha hoş bir Türkiye, demokrasisi gelişmiş bir ülke, insan haklarına hürmet, fikir özgürlüğü istiyoruz.
*Bugüne kadar bunlara daima yabancı kaldınız sevgili halkım. Fikrinizi tabir ederken bile çekindiniz.
*Acaba başıma bir şey gelir mi diye dert içinde oldunuz. Evlatlarınız tweet attığı vakit onu uyardınız.
ALTILI MASA MESAJI
*Türkiye artık bu zincirlerini koparmak zorunda. Türkiye artık bu tablonun dışına çıkmak zorunda. Türkiye’yi bu tablonun dışına çıkarmaya herkesin huzurunda kelam veriyorum.
*Altı başkan birlikteyiz. Demokrasi için bir ortaya geldik. Ülkemize huzur gelsin diye bir ortaya geldik. Toplumda kaynaşma olsun fakat kamplaşma olmasın diye bir ortaya geldik.
*Kadın-erkek ayrımı olmasın diye bir ortaya geldik, kucaklaştık. Geçmişin acılarını sarmaya çalıştık. Helalleşme dedik, kucaklaşma, adalet dedik. Dillendirmeye devam edeceğiz.
*Demokrasi kadar hoş bir şey yok. Demokrasilerde medya özgür olacak. Artık havuz medyası diye bir medya olmayacak.
*Saray tarafından beslenen bir medya olmayacak ancak o medya özgürce bizi eleştirebilecek. Zira şuna inanıyoruz, bir siyasetçinin alkıştan çok sağlıklı ve dengeli tenkide gereksinimi vardır.
*2023’den başlayarak açtığımız yeni bir sayfayla bu coğrafyada asla ve asla hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkenin hapishanelerinde haksız yere yatanlar var.
*Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Mücella Yapan, Çiğdem Utku, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman haksız yere yatıyorlar.
*Adaleti savunmazsanız siyaset yapmanın mantığı yoktur. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa hiçbir haksızlığı maruz görmeyeceğiz. Geçen gazetelere bakarken bir annenin kanser olan 6 yaşındaki Yusuf’a sarıldığını gördüm. İçim cız etti. Anne mahpusta.
*Yusuf 6 yaşında kanser, mevtle pençeleşiyor. ‘Anne’ diye sayıklıyor. Bu adalet midir? Savcı müsaade vermiş, hastanede görüyor. Vilayet Liderimizi aradım Canan hanımı. ‘Git aileyi bul, gereksinimleri var mı sor’ dedim. Kişi hatalı olabilir lakin anne evladının yanında olmak durumundadır. 15 Temmuz’dan sonra yeni doğum yapmış bir öğretmeni karakola almışlardı.
*Ben çocuğun anne sütüne gereksinimi var, çocuğun anneye teslim edilmesi gerektiğini söyledim. Kıyamet koptu beni teröristlere dayanak vermekle suçladılar. O saf çocuğun günahı ne?
*Bunun hengamesini verdim ve sonunda benim dediğimi yaptılar. Anne evladıyla buluştu ve doyurdu. Hepimiz insanız ya, insanlıktan çıkmak nedir biliyor musunuz?
*Altı yaşındaki bir çocuğu anneden ayırmak nedir? O anne evladı öldüğü vakit mı gidecek mezarın başında duracak? 85-90 yaşındaki FETÖ’nün sorguladığı insanları mahpusa attılar.
*Vicdan, adalet var ya. Halkıma kelam veriyorum bütün bu haksızlıklar son bulacak. Bu ülkeye ya adaleti getireceğiz.
*85 milyon yurttaşa sesleniyorum. Asla karamsarlığa kapılmayın. Bütün bu haksızlıkları görüyoruz. Asla karamsarlığa kapılmayacağız.
*Sandık geldiğinde gideceğiz ve biz zulüm iktidarına son vereceğiz. Az kaldı geliyor gelmekte olan.
SİNAN ATEŞ SUİKASTI
* Bu ülkenin başşehrinde bir suikast gerçekleşti. Sinan Ateş. Genç bir babayı öldürdüler. Ülkücü hareketin en bedelli isimlerinden birisiydi. Ankara’nın göbeğinde katlettiler.
* Ailesi talep etti, bahis siyasallaşmasın diye sabırla susuyorum. Sabırla sonucu bekliyorum. Olağan ki bize de bilgiler akıyor, biz bunun farkındayız. Doğal ki çok şey biliyoruz.
* Bu işten çok pis kokuların geldiğinin de farkındayız. Vazifeliler işini yapsın diye şimdilik sesimizi çıkarmıyoruz. Bakınız, Saray’dan tık yok. Saray’ın stepnesi ise güya en pahalı evlatlarından biri öldürülmemiş üzere tek söz dahi etmiyor.
*Kendi evladına dahi sahip çıkamıyor. Bu cinayeti görmezlikten gelemezler, susarak bu işi geçiştiremezler. Biz buna CHP olarak müsaade vermeyeceğiz, gerçek aydınlanıncaya kadar. Aile, adalet istiyor. Haksızlıklara karşı durmak istiyor.
*Adaleti savunan bireyler olarak bizler de bu olay aydınlanıncaya kadar da takipçisi olacağız. Eşine de, babasına da kelam verdim. Kimse unutmasın, Bay Kemal başına bir şey koyduysa kesinlikle çözecektir.
İMAMOĞLU DAVASI
*İstanbul seçimleri yapıldı, seçimleri İmamoğlu kazandı. İtirazlar geldi, YSK üzerinden bir kumpas çevirdiler. YSK üyeleri toplandı, birebir zarfın içine konan 4 oydan 3’ü yanlışsız, 1’i yanlıştır dediler.
*Dünya tarihinde, yargı tarihinde görülmemiş bir şey. Ben bunlara YSK çetesi dedim. Her vakit her yerde söylüyorum dedim. İkinci seçim yapıldı. 13 binlik fark 800 bine çıktı. Bu millet haksızlığa tahammül edemiyor. Meskenlere baskın yapıldı. İstanbul’u vermemek için direndiler.
*Yeni bir komplonun peşindeler. Birinci kumpas; Ekrem Beyefendi birisine ya da YSK üyelerine hakaret etti diye iddianame hazırlandı.
* Söylenen YSK değil, açıkça söylendi esasen muhatabı olan kişi Fotoraman Süleyman. YSK ‘bu bize söylendi’ dedi.
*Sonra belge namuslu bir hakimin önüne gitti. Bu hakimi değiştirdiler. Aldılar Samsun’a sürdüler. Bu hakimin söylediği kimi şeyler var.
“ADALET BAKANI DA BU KUMPASIN İÇİNDEDİR”
*Grup Başkanvekillerimiz ve birtakım hukuk kökenli vekillerimiz Adalet Bakanlığı’na gidecekler, Samsun’a sürülen hakimin savları konusunda soruşturma açılsın istiyoruz.
*Soruşturma açılmazsa Adalet Bakanı da bu kumpasın içindedir. Saray’ın sofrasına oturan hakimin kararına prestij edilmez.
