
İran İsrail Savaşı: Nükleer Tesisler Vuruldu! Büyük Kayıplar!
İran ve İsrail arasındaki gerilim, İsrail'in 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler ve ordu komuta kademesini hedef alan saldırılarıyla tırmandı. Karşılıklı saldırılar, sivilleri de hedef alarak büyük kayıplara yol açtı. Bölgedeki durum giderek daha da kritik bir hal alıyor.
İran'daki Kayıplar Artıyor
İsrail'in saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı, bazı üst düzey komutanlar ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Sadece Tahran'da 78'den fazla sivilin yaşamını yitirdiği açıklandı. Tebriz'e yapılan saldırılarda ise 18 sivil hayatını kaybetti. İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA),İsrail saldırılarında şu ana kadar İran'da 215 kişinin hayatını kaybettiğini ve 648 kişinin yaralandığını bildirdi.
Bu saldırılar, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltirken, İran'ın misilleme adımları da gecikmedi.
İsrail'e Misilleme Saldırısı ve Netanyahu'nun Açıklaması
İran ordusunun İsrail'e balistik füzelerle yaptığı karşı saldırılarda Tel Aviv'de en az 9 bina yıkıldı. Saldırılarda en az 3 kişi hayatını kaybetti, 172 kişi yaralandı. İran Kızılayı, Batı Azerbaycan eyaletinde İsrail'in bir ambulansı hedef aldığını ve 2 sağlık görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İran'ın saldırılarından sonra İsrail'de en az 7 kişinin hayatını kaybettiği ve 140'tan fazla kişinin yaralandığı bildirildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "İsrail'in şimdiye kadarki saldırılarının İran'ın önümüzdeki günlerde göreceklerinin yanında hiçbir şey olmadığını" söyledi. Bu açıklama, gerilimin daha da artabileceği sinyalini veriyor.
Bölgesel Çatışma Endişesi
Batı medyasında yer alan haberlere göre İsrail'in, "operasyonun haftalar sürebileceğini" söylemesi ve Netanyahu'nun, "İran halkını, İran yönetimine karşı ayaklanmaya çağırmasıyla" birlikte, bölgesel çatışma genişlemesinden korkuluyor. Bölgedeki diğer aktörlerin de dahil olmasıyla durumun daha da karmaşık bir hale gelmesinden endişe ediliyor.
Bu gelişmeler ışığında, uluslararası toplumun itidal çağrıları ve diplomatik çabaları büyük önem taşıyor. Bölgedeki istikrarın sağlanması ve daha büyük bir çatışmanın önlenmesi için tüm tarafların sorumluluk alması gerekiyor.