İran'dan ABD'ye Sert Yanıt: Beyaz Saray'da Aman Dilemedik!
Gündem

İran'dan ABD'ye Sert Yanıt: Beyaz Saray'da Aman Dilemedik!


18 June 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 20 June 2025

İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarına sert bir yanıt verdi. Temsilciliğin X hesabından yapılan açıklamada, "Hiçbir İranlı yetkili Beyaz Saray'ın kapısında aman dilemedi" ifadelerine yer verildi. Bu açıklama, iki ülke arasındaki gerginliğin yeni bir boyut kazandığını gösteriyor.

İran'dan Sert Sözler: "Korkakça Tehdit"

Açıklamada, Trump'ın "Yalanlarından daha iğrenç olan tek şey, İran'ın yüce liderini ortadan kaldırmak şeklindeki korkakça tehdididir" ifadeleri eleştirildi. İran'ın "baskı altında bir müzakereyi veya barışı" kabul etmeyeceği vurgulanırken, herhangi bir tehdide ve eyleme karşı "aynı şekilde karşılık vereceği" belirtildi. Bu ifadeler, İran'ın ABD'nin olası hamlelerine karşı hazırlıklı olduğunu ve geri adım atmayacağını gösteriyor.

Trump'ın bu sabah Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, "İranlılar bize ulaştılar, onlara 'Artık çok geç.' dedim. İranlılar Beyaz Saray'a gelmeyi bile teklif ettiler, bu cesurca ama onlar için kolay değil" şeklinde konuştuğu belirtilmişti. İran'ın BM Daimi Temsilciliği'nin bu açıklaması, Trump'ın iddialarını yalanlar nitelikte.

İran ve ABD Arasındaki Gerilim Tırmanıyor

İran ve ABD arasındaki gerilim, uzun süredir devam ediyor. Özellikle nükleer anlaşmazlık ve bölgesel konulardaki farklılıklar, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkiliyor. Son dönemde yaşanan olaylar ve karşılıklı açıklamalar, gerginliğin daha da tırmanmasına neden oluyor.

Bu gerilimin bölgesel ve küresel etkileri de yakından takip ediliyor. Uzmanlar, iki ülke arasındaki olası bir çatışmanın bölgede istikrarsızlığa yol açabileceği konusunda uyarıyor. Uluslararası toplum, tarafları itidale davet ederek gerginliğin düşürülmesi için çaba gösteriyor.

İran'ın BM Daimi Temsilciliği'nin açıklaması, iki ülke arasındaki söz düellosunun devam edeceğini gösteriyor. Tarafların birbirine yönelik suçlamaları ve tehditleri, gerginliğin daha da artmasına neden olabilir. Uluslararası toplumun arabuluculuk çabaları ve diplomatik girişimler, bu sürecin yönetilmesinde kritik bir rol oynayabilir.