İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nce İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük mahpus cezasında uygulanan sevk hususlarının yanlış olduğu ve bu yanlış uygulama sonucu 5 gün fazladan mahpus cezası verildiği öğrenildi.
TCK’nın hakaret kabahatini düzenleyen hususunda bulunmayan bir fıkra üzerinden karar kurulduğu ortaya çıktı.
Şöyle ki; İmamoğlu’na verilen 1 yıl 6 aylık ceza, TCK’nın “125/6” hususu uyarınca altıda bir oranında artırım yapılarak 1 yıl 9 aya çıkarıldı.
Oysa ilgili hususta “125/6” diye bir fıkra yok. Hukukçular şayet artırım yapılacaksa 125. hususun 4. fıkrası uygulanması gerektiği görüşünde.
Ayrıca kararda, YSK üyelerine karşı işlendiği gerekçesiyle ceza “125/son delaletiyle artırolıyor” lakin hukukçular “TCK/son” diye karar kurulamayacağını, doğrusunun ise TCK/125 olması gerektiğini vurguluyor.
5 GÜN FAZLA HESAPLADI
Ayrıca bir yanlışın da sevk unsurlarının yanlış hesaplamasında ortaya çıktığı ileri sürüldü.
Sevk unsurlarındaki yanlış hesaplama ile 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezası kararının yanlış olduğu, burada alt sondan uzaklaşarak verilmesi gereken cezanın 1 yıl 19 ay 15 gün olması gerektiği söz edildi.
Sonuç cezaya 2 yıl 7 ay 15 gün denildiği taktirde sanığa 5 gün fazladan ceza verildiği sonucunun ortaya çıkacağı belirtildi.
PARA CEZASI VARKEN YÜKSEK HUDUTTAN CEZA VERDİ
Başka bir karşıtlığın ise yüksek huduttan ceza verilmesi olarak gösterildi.
Hukukçular hakaret hatalarında para cezaları uygulanabileceği kararı de varken kararı veren hakimin İmamoğlu’na para cezası yerine direkt mahpus cezasını tercih etmesinin de kararda açıklanmadığına dikkat çekti.
HATAYI FARK EDEN BAŞSAVCILIK DEVREYE GİRDİ
Nitekim karardaki yanılgılar silsilesini bir gün sonra fark eden Başsavcılık, İstinaf Mahkemesine dilekçe sunarak kararın bozulmasını talep etti.
Dilekçede, yordam ve yasaya karşıt konuları içermesi sebebiyle kararın bozulması için istinaf yoluna gidileceği belirtilerek; “İstinaf layihamızı hazırlamak üzere gerekçeli kararın Başsavcılığımıza bildirimi kamu ismine talep olunur” denildi.
