Güney Asya İstanbul'da Masaya Yatırıldı! Türkiye'nin Yeni Asya Hamlesi
Gündem

Güney Asya İstanbul'da Masaya Yatırıldı! Türkiye'nin Yeni Asya Hamlesi


31 May 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 07 June 2025

İstanbul'da düzenlenen "Güney Asya'ya Jeopolitik Bakış" sempozyumu, bölgenin stratejik önemini Türkiye perspektifinden değerlendirdi. Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, Türkiye ile Güney Asya arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine odaklandı. Sempozyumda, ekonomik iş birliği, kültürel diplomasi ve bölgesel güvenlik gibi konular masaya yatırıldı.

Güney Asya'nın Küresel Önemi

GASAM Başkanı Cemal Demir, Güney Asya'nın sadece coğrafi bir bölge olmadığını, aynı zamanda küresel güç dengelerinin kilit noktası olduğunu vurguladı. Demir, Türkiye ile Güney Asya ülkeleri arasında enerji, ulaşım, akademik iş birliği ve kültürel diplomasi alanlarında somut iş birliklerine gidilmesi gerektiğini belirtti. "Güney Asya, ekonomik ve stratejik açıdan dünya siyasetinin en dinamik sahalarından biridir" diyen Demir, bölgenin küresel güç dengelerini derinden etkilediğini ifade etti.

Prof. Dr. İsmail Ermağan ise Türkiye'nin Asya Pasifik ve Güney Asya araştırmalarında akademik eksiklikler olduğunu dile getirdi. Ermağan, "Yeniden Asya" çağrısının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini ve Türkiye'nin sadece Batı'ya değil, Doğu'ya da dış politika açılımı yapması gerektiğini söyledi.

Bölgesel Sorunlar ve İş Birliği Fırsatları

Sempozyumda, Hindistan ile Pakistan arasındaki su sorunu ve Keşmir meselesi gibi bölgesel gerilimler de ele alındı. Mehmet Öztürk, bu sorunların nükleer risk taşıdığını ve Türkiye'yi de dolaylı olarak etkilediğini vurguladı. Aslan Balcı ise D-8 örgütünün bölgedeki ekonomik iş birliği potansiyeline dikkat çekti. Balcı, D-8'in eşitlikçi ve barışa dayalı vizyonunun yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti.

Doç. Dr. Fatma Sarıaslan, Hindistan’da yükselen Hindu milliyetçiliği ve İslamofobi konusuna değinerek, bu durumun bölgedeki gerilimleri artırdığını belirtti. 2019’da Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması ve Babür Camii’nin yıkılması gibi olayların bölgedeki gerilimi artırdığını aktardı.

  • Hindistan-Pakistan su sorunu
  • Keşmir meselesi
  • D-8 örgütünün potansiyeli
  • Hindu milliyetçiliği ve İslamofobi

Doç. Dr. Hilal Şahin, bölgenin sosyal ve kültürel yapısının Türkiye açısından stratejik önemini ortaya koydu. Afganistan’ın karmaşık etnik yapısından Pakistan ve Hindistan’ın tarihî bağlarına kadar birçok unsurun dış politika ve kamu diplomasisi için kritik olduğunu ifade etti. Özellikle Taç Mahal gibi kültürel mirasların doğru anlaşılması gerektiğine dikkat çeken Şahin, Sri Lanka ve Maldivler gibi ülkelerdeki deneyimlerin Türkiye’nin yumuşak güç stratejilerine ışık tutabileceğini belirtti.

Doç. Dr. Nazmul İslam, Bangladeş-Çin-Hindistan-Myanmar ekonomik koridoru bağlamında bölgesel entegrasyonun tarihsel ve jeopolitik dinamiklerini değerlendirdi. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki hamlelerine Hindistan’ın mesafeli yaklaşımını anlatan İslam, bu rekabetin bölgesel dengeleri nasıl şekillendirdiğini aktardı. Türkiye’nin bölgedeki ekonomik ve diplomatik gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini vurgulayan İslam, bu alanın Türkiye için stratejik fırsatlar sunduğunu belirtti.

Sempozyum, Güney Asya'nın karmaşık stratejik dinamiklerini Türkiye perspektifinden ele alarak, bölgeye yönelik akademik ve diplomatik çabaların önemini vurguladı. Türkiye'nin bölgesel güç olma yolunda Asya'ya dönük stratejik araştırma, kültürel diplomasi ve ekonomik iş birliklerini artırması, "Yeniden Asya" vizyonunun hayata geçirilmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Sempozyumun, Türkiye ile Güney Asya arasında sürdürülebilir ilişkiler kurulmasına önemli katkılar sağlaması bekleniyor.