Filistin Merkez İstatistik Bürosu, 5 Nisan Filistin Çocuk Günü öncesinde Gazze'deki yürek burkan durumu gözler önüne serdi. Açıklamaya göre, Gazze Şeridi'nde yaşanan kriz sonucu 39 bin 384 çocuk ebeveynlerinden birini veya her ikisini kaybetti. Bu durum, bölgedeki çocukların karşı karşıya kaldığı zorlukları bir kez daha acı bir şekilde ortaya koyuyor.
Gazze'de Çocuk Olmak: Kayıp ve Travma
Ebeveynlerini kaybeden çocuklar, hayata tutunmaya çalışırken büyük zorluklarla karşılaşıyor. Destek ve bakım eksikliği, onları yaşamın sert koşullarına karşı savunmasız bırakıyor. Birçoğu, sosyal bakım ve psikolojik destekten yoksun şekilde eski çadırlara veya yıkık evlere sığınmak zorunda kalıyor. Bu durum, çocukların yaşadığı travmayı derinleştiriyor ve geleceklerini tehdit ediyor.
- Aile ve barınak kaybı
- Ciddi psikolojik ve sosyal krizler
- Keder, hüzün, yalnızlık ve korku
Filistinli çocuklar, güven ve yönlendirme eksikliği nedeniyle derin psikolojik sorunlar yaşıyor. Kıtlık ve yetersiz beslenme de cabası. Akut yetersiz beslenme vakalarının sayısı 60 bini aşmış durumda ve çocuk felci yeniden baş göstermeye başladı. Bu durum, Gazze'deki çocukların yaşam koşullarının ne kadar kötü olduğunu açıkça gösteriyor.
Savaşın Çocuklar Üzerindeki Yıkıcı Etkisi
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden çocukların sayısı da oldukça yüksek. Bugüne kadar 17 bin 954 çocuk yaşamını yitirdi. Bu çocuklardan 274'ü saldırılar altında dünyaya geldi ve hayata gözlerini yumdu. 876'sı henüz bir yaşını tamamlamadan, 17'si çadırlarda soğuktan, 52'si ise açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybetti. Bu acı tablo, savaşın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor.
Filistin Çocuk Günü ve Çocukların Geleceği
Her yıl 5 Nisan'da düzenlenen "Filistin Çocuk Günü", çocukların İsrail işgali altında karşı karşıya kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla başlatılmıştı. Ancak, Gazze'de yaşanan son olaylar, bu günün anlamını daha da derinleştiriyor. Filistinli çocukların geleceği için acil önlemler alınması gerekiyor.
Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun dikkatini çekmeli ve bölgedeki çocukların korunması için somut adımlar atılmalıdır. Çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyümesi, eğitim alması ve geleceğe umutla bakabilmesi için gerekli tüm destek sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, çocukların geleceği, hepimizin ortak sorumluluğundadır.