Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında verilen 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezası kararını kıymetlendirdi.
“GÜNDEM İNŞA ETME”
Meclis’te 2023 bütçe görüşmelerinde tenkitlere karşılık veren Oktay, tartışılan mahkeme kararıyla ilgili şunları söyledi:
* “İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri ile ilgili gündemde olan yargı kararına yönelik tartışmalara değinerek başlamak isterim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, yargılandığı bir davada aldığı ceza üzerinden, gerek kamuoyunda gerekse Meclis’te bahsin kendisiyle ilgisi olmayan bir gündem inşa edilmeye çalışıldığını gördük.
“YARGI KARARI KESİNLEŞMEDİ”
* Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar şimdi kesinleşmemiştir. Bu kararın daha istinaf ve Yargıtay evreleri bulunmaktadır. Kararı verecek olan ne yürütme, ne TBMM ne de karalama siyasetiyle muhalefettir. Şayet verilen kararda rastgele bir eksik yahut yanlış varsa, bunun düzeltileceği yer tekrar yargı kademeleridir.
“SİYASİ AKILSIZLIK”
* Mahkeme kararlarının gerisinde ‘siyasi akıl’ aramak, ‘siyasal akılsızlığın’ ta kendisidir. Bugüne kadarki safahatı ve bundan sonraki süreci açıkça ortada olan bir mevzuyu, mitinglerle, ateşli beyanatlarla, asıl bağlamından kopartılmış çıkarsamalarla gündeme getirmek, niyetin diğer olduğunun tabiridir. Bu hususta mağduriyet edebiyatı yapanları, tekrar bu kürsüde ‘biz mağduriyet edebiyatı yapmayız’ diye haykıran muhalefet milletvekillerine havale ediyorum.
“MUHALEFETİN KAVGASI”
* Siyasette kelam millete karşı söylenir, milletin iradesi muhatap alınır. Muhalefetin kendi içindeki Cumhurbaşkanı adaylığı hengamesine, bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir imgedir. Mağduriyet ve siyasi oyun arıyorsanız kendi içinizdeki hizipleşmelere bakın sorumluları bulmak için… Hele hele adaylık arbedesinin Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize yönelik kirli bir kampanya üzerinden yürütülmeye kalkılması, en hafif sözüyle, bunu yapanların kendi kifayetsizliklerini ikrarıdır.
“MAHKEME KARARINA GEREKSİNİM YOK”
* Cumhurbaşkanımızın, bugüne kadarki tüm seçimlerde olduğu üzere, bu seçimde de siyasi rakiplerini yenmek için mahkeme kararına muhtaçlığı yoktur. Cumhurbaşkanımız uğraşını siyaset meydanında verir, dayanağı milletten ister, neticeyi sandıktan alır! Kendine güvenenleri, rastgele bir mazerete sarılmadan delikanlıca adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz! Gerisi laf-ı güzaftır. Milletimizin de bu laflara karnı toktur.
“BAKANLAR BUYRUK ERİ DEĞİL”
* Karşısında buyruk eri görmek isteyenlere bir kere daha hatırlatmak isterim ki: yürütmenin temsilcileri olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlar muhalefetin buyruk eri değildir. Bakanlar 657’ye tabi bürokrat değil, politiktirler. Yani, Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve şahsıma yönelik tenkitlere tıpkı rahatlıkla yanıtımızı alacaksınız.”
