Esila Ayık'ın avukatı Göksun Canberk Uluğ'un yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Uluğ, deprem sırasında gardiyanların koğuştakileri içeride kilitli bırakarak kaçtığını ve Esila Ayık'ın bayılmasına rağmen hastaneye götürülmediğini iddia etti. Bu vahim iddialar, cezaevlerindeki deprem önlemleri ve tutukluların güvenliği konusunu bir kez daha gündeme taşıdı.
Cezaevinde Deprem Anı: İddialar Şoke Etti
Avukat Uluğ'un açıklamalarına göre, deprem anında gardiyanlar büyük bir panik yaşadı ve koğuştakileri düşünmeden kendilerini kurtarmaya çalıştı. Uluğ, "Gardiyanlar deprem anında koğuştakileri içeride kilitli bırakıp kendileri dışarı çıkmış. Bu kabul edilemez bir durum. Tutukluların can güvenliği devletin sorumluluğundadır" dedi. Ayrıca, Esila Ayık'ın bayılmasına rağmen hastaneye götürülmemesi de büyük bir ihmal olarak değerlendiriliyor. Uluğ, "Esila bayılmasına rağmen hastaneye götürmek istememişler. Koğuştakilerin ısrarıyla götürülmüş" ifadelerini kullandı.
Bu iddialar üzerine yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, konunun derhal soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması gerektiği yönünde kamuoyunda büyük bir beklenti oluştu. Cezaevlerindeki deprem önlemlerinin yetersizliği ve gardiyanların tutumu, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
Deprem Bölgesinde Cezaevleri ve Tutukluların Durumu
Türkiye'de birçok cezaevi deprem bölgesinde bulunuyor. Bu cezaevlerinin depreme dayanıklılığı ve tutukluların güvenliği, uzun zamandır tartışma konusu. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında cezaevlerindeki durum daha da kritik hale geldi. Birçok cezaevinde hasar meydana geldiği ve tutukluların zor şartlarda yaşamaya çalıştığı biliniyor.
Cezaevlerindeki tutukluların temel hakları ve güvenliği, uluslararası hukuk tarafından da güvence altına alınmıştır. Devletin, tutukluların can güvenliğini sağlamak, sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak ve insani koşullarda barınmalarını sağlamak gibi yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak, son yaşanan olaylar, bu yükümlülüklerin ne kadar yerine getirildiği konusunda ciddi şüpheler uyandırmaktadır.
Deprem gibi doğal afetler, cezaevlerindeki riskleri daha da artırmaktadır. Bu nedenle, cezaevlerinin depreme dayanıklılığının artırılması, acil durum planlarının hazırlanması ve gardiyanların afetlere hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, tutukluların deprem anında nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmesi ve eğitilmesi de hayati önem taşımaktadır.
Olayın Ardından Yapılması Gerekenler
- Derhal bağımsız bir soruşturma başlatılmalı
- Sorumlular tespit edilerek cezalandırılmalı
- Cezaevlerindeki deprem önlemleri gözden geçirilmeli
- Tutukluların güvenliği için gerekli tedbirler alınmalı
- Kamuoyu şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeli
Esila Ayık'ın avukatının yaptığı açıklamalar, cezaevlerindeki deprem önlemleri ve tutukluların güvenliği konusundaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililerin bu iddiaları ciddiye alarak gerekli adımları atması ve kamuoyunu bilgilendirmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, benzer olayların yaşanması kaçınılmaz olabilir ve bu durum, devletin itibarını zedeleyebilir.
