Ertuğrul Özkök'ten Şok İtiraf: 1 Mart'ın Tekrarını Yaşadık!
Gündem

Ertuğrul Özkök'ten Şok İtiraf: 1 Mart'ın Tekrarını Yaşadık!


24 June 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 26 June 2025

Ertuğrul Özkök, son yazısında cumartesi gecesini pazara bağlayan gecede yaşananların, Türkiye için kritik bir dönüm noktası olan 1 Mart tezkeresinin tekrarı niteliğinde olduğunu belirtti. Özkök, Türkiye'nin Orta Doğu'daki rolüne ve izlemesi gereken politik stratejilere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin Tek Çıkış Yolu: Orta Doğu'da Barış

Özkök, Türkiye'nin içinde bulunduğu karmaşık coğrafyada ayakta kalabilmesi ve refahını sürdürebilmesi için tek bir yolun olduğunu vurguladı: Orta Doğu'da barışı sağlamak. Bu hedefe ulaşmak için ABD ve İsrail'i barışçı bir yola zorlamak ve İran'ı da diğer ülkelerin iç işlerine karışmaktan vazgeçirmek gerektiğini savundu.

Özkök'ün dikkat çektiği diğer önemli noktalar ise şöyle:

  • Bölgedeki vesayet savaşlarının sona ermesi gerektiği
  • Din ideolojisinin ihraç edilmemesi gerektiği
  • Tüm aktörlerin barışa ikna edilmesi gerektiği

Ertuğrul Özkök'ün bu açıklamaları, Türkiye'nin dış politikası ve bölgedeki geleceği hakkında önemli tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. Özellikle 1 Mart tezkeresi göndermesi, Türkiye'nin geçmişte yaşadığı kırılma noktalarına ve gelecekte atması gereken adımlara dair derin bir analiz sunuyor.

1 Mart Tezkeresi Ne Anlama Geliyordu?

1 Mart tezkeresi, 2003 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan ve ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Türk topraklarının ABD askerleri tarafından kullanılmasına izin verilmesini öngören bir tezkereydi. Tezkere, mecliste yapılan oylamada reddedilmiş ve bu karar, Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olmuştu. Bu bağlamda, Ertuğrul Özkök'ün "1 Mart'ın tekrarı" ifadesi, Türkiye'nin benzer bir karar arifesinde olduğuna ve dikkatli adımlar atması gerektiğine işaret ediyor.

Sonuç

Ertuğrul Özkök'ün bu çarpıcı açıklamaları, Türkiye'nin dış politikasına ve bölgedeki geleceğine dair önemli bir tartışma başlatıyor. Türkiye'nin Orta Doğu'daki rolü, barışın sağlanması için atılması gereken adımlar ve tüm aktörlerin sorumluluğu, önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacak gibi görünüyor. Özkök'ün vurguladığı gibi, Türkiye'nin bu karmaşık coğrafyada ayakta kalabilmesi için barış ve istikrar odaklı bir politika izlemesi hayati önem taşıyor.