Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski başdanışmanı İlnur Çevik, Türkiye'nin siyasi geleceğine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mevcut sistemin sürdürülemez olduğunu belirten Çevik, erken seçim çağrısıyla gündeme bomba gibi düştü. Peki, bu çağrının ardında yatan sebepler neler? Türkiye'yi bekleyen tehlikeler neler?
"Bu Sistem Sürdürülebilir Değil, Erken Seçim Şart!"
İlnur Çevik, Türkiye'nin mevcut siyasi ve idari yapısının sürdürülemez olduğunu net bir şekilde ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, ülkeyi en geç iki yıl içinde seçime götürmesi gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceği uyarısında bulundu. "Yoksa eyvah!" sözleriyle durumun ciddiyetini dile getiren Çevik, bu çağrısının ülkenin geleceği için bir zorunluluk olduğunu belirtti.
Çevik, röportajında Kürt meselesine de değindi. Uzun yıllardır bu konuda çalıştığını belirten Çevik, mevcut politikaların sorunu çözmekten uzak olduğunu savundu. "Kürt insanı bu ülkede birinci sınıf vatandaş olduğunu hissetmeli. Aksi takdirde bu sorun çözülmez," diyerek daha kapsayıcı ve adil bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı. Toplumsal barışın, sadece güvenlik politikalarıyla değil, insan onurunu merkeze alan bir siyasetle sağlanabileceğini ifade etti.
AKP'nin 2007 yılında yaşadığı çalkantılı dönemi hatırlatan Çevik, o dönemde partinin hem içeriden hem de dışarıdan yoğun baskılarla karşı karşıya kaldığını anlattı. "Abdüllatif Şener istifa etti, Erkan Mumcu ve arkadaşları partiden ayrıldı. 367 krizi patlak verdi, laik kesim ve ordu AK Parti’yi bitirmeye çalışıyordu," diyen Çevik, Erdoğan’ın o dönemde gösterdiği liderliği övdü. "Erdoğan istifa etmedi, halkın desteğiyle oy oranını yüzde 50’ye çıkardı," sözleriyle geçmişteki siyasi direnci hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi Eleştirisi ve Çözüm Önerileri
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne de eleştiriler yönelten Çevik, "Bir kişi ortadan çekildiğinde sistem çöküyorsa, orada gerçek bir sistem yoktur," diyerek mevcut yapının kurumsallıktan uzak olduğunu ifade etti. Ona göre, kalıcı ve sürdürülebilir bir gelecek için, birey odaklı değil, kurumsal yapıya dayanan bir sistem inşa edilmeli. Çevik, "Torunlarımızı düşünen herkes bu sistemin inşasına katkı sunmalı," diyerek çağrısını topluma da genişletti.
İlnur Çevik'in açıklamaları, Türkiye'nin siyasi geleceği hakkında önemli bir tartışma başlatmış durumda. Erken seçim çağrısı, hem iktidar hem de muhalefet cephesinde yankı buldu. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha somut gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
Erdoğan'ın Vizyonu Tartışmalı mı?
Recep Tayyip Erdoğan'ı hâlâ vizyon sahibi bir lider olarak gördüğünü söyleyen İlnur Çevik, ancak onun geçmişteki gibi kararlı ve stratejik adımlar atma kapasitesinin bugün tartışmaya açık olabileceğini ima etti. "Sayın Cumhurbaşkanı gerçeği görüyor ama nasıl hayata geçireceğini kafasında tartıyor," diyen Çevik, Erdoğan’ın erken seçimin gerekliliğini fark ettiğini ancak bunu uygulamaya koymakta zorlandığını öne sürdü. "Unutmayalım ki Erdoğan bir vatanseverdir," sözleriyle de eleştirilerine bir denge unsuru ekledi.
İlnur Çevik'in bu açıklamaları, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor. Erken seçim çağrısı, ülkenin önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğine dair önemli ipuçları veriyor. Türkiye, bu zorlu süreçten nasıl çıkacak, hep birlikte göreceğiz.