Diyarbakır’da zelzelenin vurduğu çöken 7 bina ile ilgili olayda kusuru ve sorumlulukları bulunduğu argümanıyla gözaltına alınan ortalarında yüklenici firma sahipleri ile yıkılan binaların altındaki dükkan ve bodrum katlarda faaliyet yürüten ve taşıyıcı kolonları keserek binanın statik yapısına hasar verdikleri ileri sürülen işyeri sahiplerinden oluşan 39 kişinin Emniyet Müdürlüğündeki sorgulamaları tamamlandı.
Gözaltı mühleti dolan şüpheliler, Diyarbakır Adliyesi Sarsıntı Kabahatlerini Soruşturma Ofisine sevk edildi. Tabir alma süreci devam ediyor.
4 TUTUKLAMA
Depremin vurduğu vilayetlerden Osmaniye’de de yıkılan binaların müteahhitleri ile bu binaların altında faaliyet yürüten dükkân sahiplerinden oluşan 14 kişinin sorgusu tamamlandı. Adliye’ye sevk edilen bu bireylerden 1’i özgür bırakılırken, 3’ü yurtdışına çıkış yasağı konularak isimli denetim kuralıyla hür bırakıldı.
7 kuşkulu ise mevcut kanıt durumu, kaçma yahut kanıtları karartma ihtimali, kanıtların şimdi toplanmamış olması nedeniyle tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Sorgu Hakimliğine sevk edildi. Burada tabiri alınan müteahhitlerden 4’ü tutuklanırken, 3’ü isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.
BİNALAR 1990’LI YILLARDA YAPILDI YIKILMASI NORMAL
Osmaniye’de tutuklanan müteahhitler savcılık ve hakimlik sorgularında, inşa ettikleri çöken binaların 1995, 1996 ve 1997 yıllarında o günün mevcut imkan ve şartları dahilinde yapıldığını, 7.7 şiddetindeki bir zelzelede yıkılmasının olağan olduğunu, lakin muhakkak imalat yanlışı, materyallerde eksiklik bulunmadığı biçiminde kendilerini savundular.
“BİNALAR ESKİ ANCAK O GÜNÜN ŞARTLARINA UYGUN DEĞİL
Müteahhitlerin bu savunmalarına karşı imal ettikleri inşaatlardan Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla alınan örnek ve numuneler laboratuvar ortamında incelendi. Uzman heyetinde hazırlanan ön inceleme raporunda, beton, çimento ve demir numunesi alınan binaların ortalama yaşının 25-28 yıl aralığında olduğunu, fakat eski olmasına karşın tekrar inşa edildiği günün şartlarına uygun yapılmadığını belirlendi.
Ön inceleme raporunda, binaların inşa edildiği 1995, 1996 ve 1997 yıllarındaki olması gereken mevzuata uygun şartları yeniden taşımadığı, beton örneklerinin incelenmesinde kullanılan kumun elenmemiş kum olduğu, tahlil edilen birtakım numunelerin de deniz kumu olduğu, içinde deniz kabuğu, taş üzere olmaması gerekin inşaat standartları dışındaki materyallerle imal edildiği, taşıyıcı kolonlarda olması gerekin kafes sistemi ismi verilen demirlerin standart dışında olduğu, kullanılması gereken tonajda olmadığı tespit edildi.
Belediye binasının da yıkılması nedeniyle İmar Dairesi Başkanlığı arşiv kayıtlarının da enkaz altında olması nedeniyle yıkılan binaların ruhsat durumları, onaylı projelerine şimdi ulaşılamadığı öğrenildi.
KAYNAK : Sözcü
