Eskişehir Seyitgazi ilçesinde asıl mesleği olan avukatlık yerine hayvan yetiştiriciliği ve tıpkı vakitte çobanlık yapan Kadir Çelik, merada yaşadığı su kasveti nedeniyle hayvancılığı bırakma kararı aldı.
HUKUK FAKÜLTESİNİ BİTİRDİ, ÇOBANLIĞI TERCİH ETTİ
Eskişehir Seyitgazi ilçesinde yaşayan Kadir Çelik, babasının hayalini gerçekleştirmek için 2013 yılında girdiği üniversite imtihanında, Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. Eskişehir’de 2019 yılında stajını bitirip avukatlık ruhsatını alan Kadir Çelik, avukatlık mesleğini yapmak yerine hayvan yetiştiriciliğine başladı. Hayvanları çok seven ve tercihini çobanlıktan yana yapan Kadir Çelik, Yörük olduğunu, sevdiği şeyin peşinde koşmak isterken önüne mahzurlar çıkartıldığını söz etti. Toplumsal medyada da ‘çobanavukat’ ismini kullanan Kadir Çelik, merada yaşanan su ıstırabı nedeniyle çok sevdiği hayvan yetiştiriciliğini bırakma kararı aldığını açıkladı.
MERADA SULAR KURUDU
Sorununa tahlil bulmak için gittiği ilçe belediyesi, kaymakamlık ve tarım ilçe müdürlüğündeki şahıslardan olumlu karşılık almadığı üzere ‘Hayvancılığı bırak o zaman’ halindeki tavsiyelerin ise kendisini bu meslekten yeterlice soğuttuğunu söz etti.
Kadir Çelik, “Susuz geçen 1 yıl içinde emeklerimizin karşılığını alamamayı geçtim, yaşamasını sağlayamadığımız hayatlar oldu. Mevt şüphesiz olur lakin bu kadarını hiç yaşamamıştık. Kaymakamlıkta kederimi anlattığımda, konuştuğum yetkili ‘kendiniz sondaj atıp çeşme yaptırın’ demişti. Maliyeti muhtemelen o çalışanın 1 yıllık maaşından fazla lakin işte lakin tahlil önerisi bu oldu. Koyunları sakin su olan bir göletten suluyoruz. İnanın kimse köpeğine bile o suyu içirmek istemezken biz hamile koyunları o sudan içirmek zorunda kaldık ve düşük yapan birçok koyunumuz oldu. Satmayıp ne yapabiliriz?” dedi.
HAYVANLARINI SATILIĞA ÇIKARDI
Merada yaşanan su problemi nedeniyle 230 küçükbaş hayvanını satılığa çıkardığını toplumsal medya hesabından duyuran Kadir Çelik şunları söyledi:
* Koyunları satma konusunda hala birebir fikirdeyim, satacağım. Zira çok fazla mevt oldu, emeklerimizin birden fazla boşa gitti. Ne hevesimiz kaldı ne de umudumuz. Sıkıntı para değil, emeğin karşılığını alabilmek.
* Ben avukatlığı bırakıp geldim. Yörüğüz, özümüzde var sevdiğimiz şeyin peşinde koşalım dedik. Lakin yalnızca bu işi yaparak ek gelir olmadan çarkı çevirmek imkansız oldu. Sürümün tamamını satıyorum. Almak isteyenler ileti atabilir. 230 Anadolu Merinosu var. Merada çeşme kurudu.
* Belediye, kaymakam, tarım ilçe ve başka kurumların hiçbirisinin umurunda olmadı. Hatta hayvancılığı bırakın bile dediler. Bizim o denli şatafatlı bir hayat istediğimiz falan yok. Yüzlerce dönüm yerimiz falan da yok. Hayvanlarımızı dağlarda otlatır, oradaki çeşmeden sular döneriz. Biz bu mesleği kendimiz ailecek yapıyoruz, çoban falan da çalıştırmıyoruz. Çamurdan da tezekten de çekincemiz yok.
“MEVLÜT AĞA BIRAKMIŞ, BİR GARİP YÖRÜK ÇOBAN NASIL DAYANSIN”
* Hayvancılık yapanlar tek tek mesleği bıraktı. ‘Et fiyatları uçtu da bu üreticiler neden kazanmıyor’ diye sorarlar. Ben söyleyeyim, yokluktan. Birkaç ay önce etin kilosu 150-200 liraydı, 35-40 kilo koyun ise 1000 lira. Hayvan yetiştiricileri yem alamadı. Yem olmuş 300 küsur lira. Yem alamayınca hayvanlarını yok parasına satmak zorunda kaldı.
* Kasabada yüzlerce dönüm toprağı olan Mevlüt ağa var. O bile bıraktı hayvancılığı. ‘Bunların masrafına yetişilmiyor yeğenim’ kederi. Koca Mevlüt ağa bırakmış, bir garip yörük çoban nasıl dayansın? Artık bu işi büyük şirketler yapıyor. Tonlarca yem stokları var, onlara dokunmaz fiyat artışı. Piyasaya da hakim oluyorlar. Ancak bunun önüne geçilmezse küçük üretici yaşatılmazsa ne olur bilmiyorum. Para göndermek isteyen, koyun vermek isteyen, çiftliğini kullanmam için arayan kaç insan oldu. Sağolsunlar. Lakin biz bunları kabul edemeyiz.
* Ben sürüyü satıp avukatlığa dönerim de yalnızca bu işle uğraşanlar ne yapar? Köylerde üretim durursa bu ülke ne yapacak bilemiyorum. Türk tarım ve hayvancılığı, her dalın başına gelen şey üzere yok edilmeye çalışılıyor. İnadına üreteceğiz demek isterdik lakin sermayesi olmayan bırakıyor. Giderken de haklı olarak gidiyor. Bakalım nereye varacak bu gitmeler.
KAYNAK : Sözcü
