CHP Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Torun, İçişleri Bakanı Soylu’nun basın toplantısındaki tezleriyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Soylu’ya sert sözlerle yüklenen Torun, “Soylu yavuz hırsız misali mesken sahibini bastırmaya çalışıyor, suçluluk psikolojisi içinde belediyelerimize saldırıyor. Bu ülkede terör mensupları elini kolunu sallayarak gezebiliyorsa, kamu kurumlarında işe girebiliyorsa bunun sorumlusu Soylu’dur. İsimli sicil evraklarını veren Adalet Bakanlığı, güvenlik soruşturmalarını yapan İçişleri Bakanlığı’dır. Belediyelerimizde tüm işe alımlar mevzuata uygundur” sözlerini kullandı.
“SEN NE İŞ YAPIYORSUN?”
“Geçen yıl ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi 557 terörist var’ dedi, hiçbirini ispat edemedi” diyerek kelamlarına devam eden Torun, “Şimdi çıkmış ‘1.668 terörle irtibatlı çalışan var’ diyor. İstanbul’da 1.668 terörist varsa sen ne iş yapıyorsun? Fakat sonra da ‘3’ü gassal 9 kişi tutuklandı’ diyor. Hani 1.668 kişi nerede? 3’ü gassal 4 çalışan Ak Parti devrinde işe alınmış. Bunlardan biri 2004’ten beri Ak Parti üyesi” halinde konuştu.
“11 BİN TALEBİN 8 BİNİ CEVAPLANMIŞ”
Torun, kelamlarına şöyle devam etti:
* Güvenlik soruşturması istenmedi’ diyor. İBB son devirde 11 binden fazla güvenlik soruşturması talebinde bulundu, valilik bunun yalnızca 8 binini gönderdi. Bunlar da mühleti içinde cevaplanmamış. Niçin işini yapmıyorsun?
“ŞEHİT ÇOCUĞUNU TERÖRDEN ALDIRDIN”
* Mersin’de belediyemizi terörle yan yana getirmeye çalışıyor. Onlarca sayı veriyor fakat sonra ‘tutuklu sayısı 4′ diyor. Bunlardan biri de kayyumla yönetilen Akdeniz Belediyesi’nde lider yardımcılığı yapan bir devlet memuru. Soylu, sen Mersin’de şehit çocuğunu bile terörden gözaltına aldıran bir acizsin.
* ‘İzmir’de bir kişi tutuklandı’ diyor. Tutuklanan kişi devlet memuru. Hasebiyle İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda. Ataşehir Belediyemiz 111 çalışanın belediye şirketinde işe alınmasıyla ilgili İstanbul Valiliği’nden kıymetlendirme istedi fakat 4,5 yıldır karşılık dahi verilmedi.
* Seyhan Belediyesi’nde yapılan aramada örgütsel doküman ve tabanca ele geçirildiği polis tutanaklarıyla ispatlanan bir palavradır. Tekrar Seyhan Belediyesi’nde Soylu’nun tabir ettiği Mahsum Uzun isimli çalışan hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından ‘arşiv kaydı yoktur’ karşılığı verilmiştir.
“KENDİ BELEDİYELERİNİ NEDEN ANLATMIYORSUN?”
* ‘Belediyeler ortasında ayrım yapmıyoruz’ diyor. Ak Partili belediyelerde binlerce FETÖ’cü çıktı, niçin onları anlatmıyorsun?
* Serik Belediyesi’ndeki rüşvet skandalını niçin anlatmıyorsun? Şırnak’ta rüşvet ve yolsuzluktan mahpus cezaları alan 2 belediye liderini niçin anlatmıyorsun?
* İBB’de evvelki periyotta İBDA-C üyesi 4 kişinin işe alındığını niçin anlatmıyorsun?
* İstanbul ve Ankara’da evvelki devirlerde yapılan milyarlarca liralık yolsuzluk belgelerine el koydun, üstünü örttün. Onları niçin anlatmıyorsun?
“DEDİKODUYLA BAKANLIK YAPMA”
* ‘Baskı kurmuyoruz’ diyor. İzmir’de 30 yıl evvelki işlerden belediye liderimize soruşturma açan, İstanbul’da ‘elini arttan bağladın’ diye, Fındıklı’da ‘7 bin liraya Atatürk yazılı tabela yaptırdın’ diye belediye liderlerimize soruşturma açan sen değil misin?
* Yalova’da tüm suçlamalardan aklanmasına karşın belediye liderimizi 2,5 yıldır misyondan alan sen değil misin? Belediyelerimizin istihbarat örgütü yok. Hatalıyı tespit etme vazifesi İçişleri Bakanlığı’nındır. Dedikodu yapmayacaksın, işini yapacaksın.
“SOYLU KABAHAT İŞLİYOR”
* Bize ‘milli güvenlik sorunu’ diyor. Soylu en büyük ulusal güvenlik meselesidir. Soylu, cürümlerini bastırmak için belediyelerimize kumpas kuran bir acizdir. Bilgi kirliliği yaratan, dezenformasyon üretmekten öbür bir işe yaramayan bir bakandır. Kamu kurumu olan belediyelerimize kumpas kuran, iftira atan Soylu hata işliyor. Kendisi hakkında türel teşebbüslerde bulunacağız.
