CHP otobüs şoförü Gökhan Gülyurt, hakkında çıkan iddialara sert tepki gösterdi. Polisin "dur" ihtarına uymadığı ve aracı polisin üzerine sürdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan Gülyurt, çocukluğunun Çankaya Köşkü'nde geçtiğini ve babasının uzun yıllar Turgut Özal'ın makam şoförlüğünü yaptığını vurguladı. Bu durumun ardından "polisi öldürmeye kalkışan biri" olarak gösterilmesinin kendisini derinden yaraladığını ifade etti.

Çocukluğu Köşkte Geçti

Gökhan Gülyurt, yaptığı açıklamada ailesinin geçmişine dikkat çekerek şunları söyledi: "Çocukluğum Cumhurbaşkanlığı köşkünde geçti. Babam Erdal Gülyurt, rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde makam şoförüydü. Bildiğim kadarıyla tam 18 yıl Özal’la birlikte çalışmıştı." Bu sözleriyle, devlet büyükleriyle iç içe bir ortamda büyüdüğünü ve polisle her zaman iyi ilişkiler içinde olduğunu belirtti.

"Polise Saldırmakla Suçlanmak Ağrıma Gidiyor"

Gülyurt, yaşadığı üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi: "Orada, polis abilerle hep birlikte oluyorduk. Şimdi, adeta polisi öldürmeye kalkışan birisi olarak gösterilmem çok ağrıma gidiyor." Hakkındaki suçlamaların gerçeği yansıtmadığını ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini vurguladı.

Türkiye'de Siyasi Gerilim ve Güvenlik Tartışmaları

Bu olay, Türkiye'deki siyasi gerilim ve güvenlik tartışmalarını bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle siyasi partilere yakın kişilerin karıştığı olaylar, kamuoyunda büyük yankı uyandırıyor ve güvenlik güçlerinin tutumu sıkça eleştiriliyor. Gökhan Gülyurt'un açıklamaları, olayın farklı bir boyutunu ortaya koyarken, soruşturmanın nasıl ilerleyeceği merak konusu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'da bulunan Çankaya Köşkü, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın resmi konutu ve çalışma ofisidir. Tarihi ve mimari öneme sahip olan köşk, aynı zamanda devlet törenlerine ve önemli toplantılara ev sahipliği yapar. Çankaya Köşkü, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir yere sahiptir ve birçok önemli karara tanıklık etmiştir.

Bu olay, Türkiye'de siyaset, güvenlik ve medya ilişkileri üzerine önemli soruları gündeme getirmektedir. Gökhan Gülyurt'un açıklamaları, olayın sadece bir trafik ihlali olmadığını, aynı zamanda siyasi bir boyutunun da olduğunu göstermektedir. Soruşturmanın sonuçları ve kamuoyunun tepkisi, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve güvenlik algısını şekillendirecek önemli bir faktör olacaktır.