İstanbul'da yaşanan depremin ardından, sanatçı Ceylan Ertem'in sosyal medya üzerinden paylaştığı bir anı, büyük yankı uyandırdı. Ertem, Adapazarı depremi sırasında yaşadıklarını anlatarak, o dönemde yaşanan zorluklara ve insanların çaresizliğine dikkat çekti. Bu paylaşım, sosyal medyada geniş kitlelere ulaşarak, deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ceylan Ertem'in Unutulmaz Deprem Anısı
Ceylan Ertem, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Adapazarı depremi sırasında yaşadığı bir olayı detaylarıyla anlattı. Ertem, o dönemde yaşanan iletişim sorunlarına ve insanların birbirine ulaşmakta çektiği zorluklara değinerek, GSM operatörlerine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Sanatçının bu paylaşımı, kısa sürede binlerce beğeni ve yorum alarak, sosyal medyanın gündemine oturdu.
Ertem paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
- "Adapazarı depreminde yaşadığım en acı olaylardan biri, anneme ulaşamamaktı."
- "Günlerce telefon hatları çalışmadı, insanlar sevdiklerinden haber alamadı."
- "O günleri unutmak mümkün değil, umarım bir daha böyle acılar yaşamayız."
Depremin Ardından Artan Tepkiler
İstanbul'da meydana gelen depremin ardından, vatandaşlar GSM operatörlerine yönelik tepkilerini dile getirmeye başladı. Özellikle deprem anında ve sonrasında yaşanan iletişim sorunları, insanların panik yaşamasına ve sevdiklerinden haber alamamasına neden oldu. Sosyal medyada örgütlenen vatandaşlar, GSM operatörlerinden daha iyi bir hizmet beklediklerini ve altyapı çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
Deprem sonrası yaşanan iletişim sorunları sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan büyük depremlerde de benzer sorunlar yaşanabiliyor. Ancak, teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği günümüzde, bu tür sorunların en aza indirilmesi ve iletişimin kesintisiz sağlanması büyük önem taşıyor.
Ceylan Ertem'in deprem anısı, bir kez daha deprem gerçeğini hatırlattı ve insanların bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini vurguladı. Depremlere karşı hazırlıklı olmak, gerekli önlemleri almak ve iletişim kanallarının açık tutulması, olası felaketlerin etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, önlemsizlik öldürür.
