Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz Üniversitesi’nin (AÜ) 2022-2023 Akademik Yılı açılışı ve fahri doktora merasimine katıldı. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, kent protokolü, akademisyenler ve öğrencilerin yer aldığı merasimin açılışında, Antalya Devlet Konservatuvarı’nın ‘Antalya Türküleri’ müzik dinletisi sunumu yapıldı.
ÇAVUŞOĞLU’NA FAHRİ DOKTORA
Üniversite olarak birçok alanda yaptıkları çalışmaları anlatan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Sayın Cumhurbaşkanımız bu bahisteki gayeleri, Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı’nda açıkladı. Milletlerarası sıralamalardaki birinci 500’e girme, milletlerarası öğrenci sayısını 1 milyona çıkartma gayelerine biz de Akdeniz Üniversitesi olarak, kentimizin memleketler arası kimliğine yakışır bir dayanak vermek için çalışıyoruz” dedi. Bakan Çavuşoğlu’nun, dünyanın gözlerini Antalya’ya çeviren, kentin marka kıymetini artıran G20 Antalya Doruğu ve artık klasik hale gelmiş olan Antalya Diplomasi Forumu üzere değerli etkinliklerdeki rolüyle, tarihe geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, “Girişimci ve İnsani Dış Siyaset Anlayışıyla vizyoner bir diplomasi için ilham verici bir önderlik sergileyen Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na Üniversitemiz Senatosu tarafından oy birliği ile fahri doktora unvanı verilmesi kararı alınmıştır” diye konuştu. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’na fahri doktora beratı takdim edip, cübbesini giydirdi.
İLK DERS ÇAVUŞOĞLU’DAN
‘Belirsizlikler Çağında Çok İstikametli, Vizyoner Diplomasi: Türkiye Örneği’ başlıklı ‘İlk Ders’ konuşmasında Bakan Çavuşoğlu, ‘Fahri Doktora’ unvanı verilmesi nedeniyle hem duygulandığını hem onurlandığını söyledi. Çavuşoğlu, “AÜ üzere değerli bir eğitim yuvasından fahri doktora unvanı almak benim için büyük onurdur” dedi. İki kısımdan oluşan konuşmasında global sistem ve dönüşümünün tahlili, ikinci kısımda Türkiye’nin bu dönüşümde oynadığı rolün altını çizen Bakan Çavuşoğlu, bugün zıt güçlerin yarattığı bir tansiyon olduğunu belirterek, bir yanda globalleşme, bir yanda parçalanma, içe dönme ve bölünme yaşandığına dikkat çekti.
TARİHTE ÖRNEĞİ OLMAYAN SINAMALAR
Bugün global sistemin tarihte örneği olmayan sınamalarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, birinci olarak global salgın, ikinci olarak da büyük güç rekabetinin şiddetlenmesini gösterdi. ABD-Çin ortasındaki mevcut ekonomik ilişkilerin kopmaya başladığını belirten Çavuşoğlu, “ABD için artık en büyük tehdit Çin. Biden idaresi son aldığı kararlarla Çin’de ileri teknoloji açısından kritik çip sanayisini amaç aldı. Çin de Devlet Lideri Şi’nin öncülüğünde daha tezli ve dominant dış siyaset izlemeye başladı. Batı-Rusya rekabeti de son 30 yılın tepesine çıktı. Rusya-Ukrayna Savaşı, önemli kırılma sınırı oldu. Artık taktik nükleer silahlar yahut kirli bomba dediğimiz kitle imha silahlarının kullanılacağı telaffuzları hakim” dedi.
‘BİRBİRİNİ BESLEYEN BİRÇOK KRİZ MEVCUT’
Üçüncü olarak da global kriz sarmalından kelam eden Çavuşoğlu, “Birbirini besleyen birçok kriz mevcut. Ekonomik kriz, global enflasyon, etraf problemleri, terörizm, İslamofobi, sistemsiz göç üzere global sıkıntılar, iç savaşlar ve darbeler, yabancı düşmanlığı üzere bölgesel sıkıntılar yükselişte. Dördüncü olarak, teknolojinin dönüştürücü gücünü hayatımızın her alanında hissediyoruz. Yapay zeka, harika bilgisayarlar ve siber uzay birer potansiyel çatışma alanı olarak öne çıkıyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar tekrar evvel silah sanayisinde kullanılıyor. Teknolojik gelişmeler, hayatın akışını da hızlandırıyor. Bir bakıma tarih hızlanıyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE İSTİKRARLI, ETKİN VE VİCDANİ DIŞ SİYASET İZLİYOR’
Bugün memleketler arası sistemde esaslı değişim yaşandığını ve bu tabloda farklı alternatiflere hazırlanılması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Türkiye, iki sistem ortasında istikrarlı, faal ve vicdani dış siyaset izliyor. Bu sayede, bölgesel aktör pozisyonundan global güç pozisyonuna yükseldik. Yalnızca gelişmeleri izleyip reaksiyon geliştirerek dış siyaset yapma devranı artık sona erdi. Gelişmeleri öngörmek ve yönlendirmek temel beceri. Bu nedenle, bugünkü temamızda yer alan, çok taraflı ve vizyoner dış siyaset, Türk diplomasisi için bir mecburilik. Global sistemdeki değişim zorunluluğuna dikkat çeken en tesirli ülkelerden birinin Türkiye olması tesadüf değil. ‘Dünya beşten büyüktür’ yahut ‘Daha adil dünya mümkün’ davetleri, global ıslahat gayretlerinde kullanılan söylemler” dedi.
‘TWİTTER HESABIMIZ TAKİPÇİ SAYISINDA AVRUPA’DA BİRİNCİ, DÜNYADA BEŞİNCİ
Bu diplomasi anlayışıyla yenilikçi siyasetler geliştirdiklerini belirterek Yine Asya Teşebbüsü, ADF, Dijital Diplomasi üzere çalışmalardan bahseden Bakan Çavuşoğlu, toplumsal medyada dünyadaki en faal dışişleri bakanlıkları ortasında olduklarını da söyledi. Çavuşoğlu, “Türkçe Twitter hesabımız takipçi sayısı bakımından dışişleri bakanlıkları ortasında Avrupa’da birinci, dünyada beşinci sırada. Twitter, Instagram ve YouTube üzere toplumsal medya platformlarında bizi takibe alın. İnternet sitemiz 10 lisanda yayın yapıyor” diye konuştu.
ARABULUCULUKTAKİ ROLÜN ÖNEMİ
Türkiye’nin yenilikçi adımlarından biri olarak arabuluculuktaki öncü rolünü de anlatan Bakan Çavuşoğlu, değişen dünyada değişime adapte olma ve sağlıklı refleks geliştirmenin ehemmiyetinin büyük olduğuna işaret etti. ‘Afrika Açılımı’ siyasetiyle, 2002’de 12 olan büyükelçiliğin bugün 44, Türkiye’de 10 Afrika ülkesi büyükelçiliği varken bugün sayının 38 olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ticaretimiz tıpkı devirde 4.3 milyar dolardan 34.5 milyar dolara yükseldi. 2022 sonunda 45 milyar dolar öngörülüyor. Latin Amerika’da temsilciliklerimiz ise 6’dan 19’a, ticaretimiz 1 milyar dolardan 15 milyar dolara çıktı” dedi.
‘AVRUPA’NIN ZAYIFLAMASINDAN MEDET UMMAYALIM’
Ağustos ayındaki Büyükelçiler Konferansı’nda ‘Türkiye, Avrupa’dır’ diyerek, Avrupa’ya açılım siyasetini duyurduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Aynı Asya’da olduğumuz üzere biz Avrupalıyız. ‘Niye Avrupa açılımı bakan bey’ diye sorabilirsiniz. Hakikaten haklı bir soru, fakat Avrupalı bir güç olarak kıtanın güç periyodunda yine dikkatimizi Avrupa’ya vermek zorundayız. Zira Avrupa’nın merkezinde bugün konvansiyonel savaş var. Hasebiyle Avrupa’nın gereksinim duyduğu anda, modülü olduğumuz Avrupa’ya ehemmiyet vermemiz de kaçınılmaz. Bunu yalnızca Türkiye’nin AB’ye üye olması manasına getirmeyelim. Avrupa yalnızca AB’den ibaret değildir. Büyük Avrupa’dan bahsediyoruz. Avrupa Kurulu, AGİT var. Ancak biz bu kıtanın bir parçasıysak, bu kıtanın taşıdığı krizleri aşması için bölgesel bir güç, global bir aktör olarak katkı sağlamak zorundayız. Yani Avrupa’nın zayıflamasından da medet ummayalım. Bazen yorumları görüyorum, ‘Oh olsun, ekonomileri zayıflıyor, güç kahırları çekiyorlar’ diye. Avrupa’yı eleştireceğimiz birçok husus var. Avrupa’da vizyonsuzluk, ikili standart var, iki yüzlülük, öngörüsüzlük var, sayabiliriz. Lakin Avrupa’nın kıta olarak zayıflaması bizim lehimize değildir, ekonomik çıkarlarımıza da karşıt. Avrupa’nın istikrarı bakımından hepimiz için kıymetlidir.”
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının akabinde öğrencilerin sorularını yanıtladı.
