Beyaz Toros Tişörtlerine Savcılıktan Şok Karar! İfade Özgürlüğü mü?
Gündem

Beyaz Toros Tişörtlerine Savcılıktan Şok Karar! İfade Özgürlüğü mü?


08 November 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 08 November 2025

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, üzerinde "Beyaz Toros" ve "JİTEM" yazılı tişörtlerin satışına ilişkin İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) suç duyurusuna verdiği karar tartışma yarattı. Savcılık, tişörtlerin satışının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Karar, İHD'nin tepkisine yol açarken, dernek iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından uluslararası mekanizmalara başvuracağını duyurdu.

Savcılığın İfade Özgürlüğü Kararı

İHD, söz konusu tişörtlerin "suçu ve suçluyu övmek" (TCK 215) ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" (TCK 216) suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle savcılığa başvurmuştu. Savcılık, kararında TCK 215 kapsamında ortada kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmadığını, TCK 216 yönünden ise satışın "ifade özgürlüğü" kapsamında kaldığını belirtti. Hatta savcılık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına atıf yaparak, "rahatsız edici hatta şok edici düşüncelerin bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini" ifade etti. Bu doğrultuda, tişörtlerin satışının "kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturmadığı" sonucuna varıldı.

İHD'den Sert Tepki: "Cezasızlık Politikası"

İHD, savcılığın kararına sert tepki gösterdi. Dernek, "Beyaz Toros"un 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıpların toplum hafızasında bıraktığı derin yarayı hatırlattı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

  • "Toros, devlet görevlilerinin işlediği ağır insan hakları ihlallerinin simgesidir."
  • "Bu simgenin ticari bir ürün olarak kullanılması, insan hakları savunucularını derinden rahatsız etmektedir."

İHD ayrıca, savcılığın ifade özgürlüğü vurgusunu eleştirerek, "Barışçıl düşünceleri nedeniyle yüzlerce kişinin ifade özgürlüğü ihlal edilirken, ağır ihlallerin sembolü haline gelmiş bir görselin ‘düşünce özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilmesi son derece ironiktir. Bu karar, cezasızlık politikasının yeni bir örneğidir" dedi.

Beyaz Toros: Türkiye'nin Karanlık Geçmişi

"Beyaz Toros" Türkiye'de 1990'lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar ve diğer insan hakları ihlalleriyle özdeşleşmiş bir sembol haline gelmiştir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sıkça görülen bu araçlar, devlet görevlileri tarafından kullanılarak birçok insanın kaçırılması, işkence görmesi ve öldürülmesi olaylarında kullanılmıştır. Bu nedenle "Beyaz Toros", Türkiye'nin yakın tarihinin karanlık bir dönemini temsil etmektedir ve birçok insan için travmatik anıları canlandırmaktadır.

Savcılığın bu kararı, Türkiye'de ifade özgürlüğü sınırları ve geçmişle yüzleşme konularında yeni bir tartışma başlatmıştır. İHD'nin kararlılığı ve uluslararası platformlara başvurma ihtimali, konunun uluslararası alanda da yankı bulmasına neden olabilir. Bu süreçte, "Beyaz Toros" sembolünün anlamı ve ifade özgürlüğü kavramının sınırları daha da derinlemesine tartışılacaktır.