Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kocaeli’nde 2022-2023 Yılı Eğitim Öğretim Toplantısı’na katıldı. Eğitim alanında Kocaeli’nin öteki vilayetlere örnek gösterilebilecek bir noktada olduğunu söyleyen Bakan Özer, Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafından Kocaeli’nin eğitim yatırımlarının 2 milyar 285 milyon TL’ye çıkarıldığına değindi. 153 milyon ders kitabının Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafından fiyatsız olarak 81 vilayetteki okullara gönderildiğini açıklayan Bakan Özer, “Bu sene birinci defa bu alanda bir yenilik yaptık. Yıllardan beri eğitim sistemimizde kronik bir sorun olan yardımcı kaynak sorununu çözmek için Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın Covid-19 salgınından sonra öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını telafi etmek için başlatmış olduğu süreci taçlandırarak, 2022-2023 eğitim öğretim yılında birinci kere tüm sınıf kademelerinde öğrencilerimize yardımcı kaynakları ulaştırdık. 153 milyon ders kitabına ek olarak 160 milyon yardımcı kaynağı da birinci defa öğrencilerimize ulaştırdık. Okullarımızın en temel sorunu olan temizlikle ilgili birinci defa okulların açılmasını beklemeden 60 bin paklık elamanını tüm okullarımıza gönderdik. En değerli hamleyi, yıllardan beri hasret olan her okulun kendi bütçesi olması gerektiği yaklaşımının yürürlüğe girdiği ve tüm okullara bütçelerin gönderildiği uygulama oldu. Birinci kere 57 bin 108 okulumuzun tamamına paklık, kırtasiye, küçük tamir ve donatım muhtaçlıklarını karşılamak için bütçe gönderdik” dedi.
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulların muhtaçlığını karşılamaktan aciz kalmasını mümkün değildir”
Son 20 yılda eğitime devasa yatırımlar yapıldığını kaydeden Özer, hükümetin her yıl en büyük bütçeyi Ulusal Eğitim Bakanlığı’na ayırdığını vurguladı. ’Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulların gereksinimini karşılamaktan aciz kalması mümkün değildir’ diyen Özer, “En kıymetlisi eğitim sistemimizdeki bağış, okula kayıtla ilgili fiyatlar, okulun boyasının, badanasının, temel gereksinimlerinin giderilmesiyle ilgili güya Ulusal Eğitim Bakanlığı karşılayamıyormuş üzere devleti aciz içerisinde gösteren durumu ortadan kaldırmak için bu bütçeyi gönderdik” diye konuştu.
Son 20 yılda yapılan eğitim çalışmalarıyla yeni okulların yapıldığını, derslik sayılarının artırıldığını, ayrım yapılmaksızın kentlere yatırımlar yapıldığını söyleyen Özer, eğitim önündeki tüm antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığına değindi.
“Bir eğitim sistemi, öğretmeni kadar güçlü” diyen Özer, şu tabirleri kullandı:
“Eğitim sistemi, öğretmenine ne kadar yatırım yaparsa o eğitim sisteminin kalitesi o kadar artar, toplumda o kadar güçlü olur. Onun için iki yaklaşım geliştirdik. Birincisi öğretmenlerimizin mesleksel ve şahsî ferdî gelişimlerine özel değer vererek oradaki kapasiteyi artırmak. Bunun içinde yaptığımız şey şu; o eğitimlerle ilgili sorunlara baktığımız vakit en fazla şikayet edilen bahis şuydu; ‘Bakanlık, kendisi eğitim programı düzenlemesin. Öğretmenin ne istediğine kulak versin.’ İşte bu münasebetle Okul Temelli Mesleksel Eğitim Gelişim Programı’nı başlatalım istedik. Birinci sefer siz kıymetli okul yöneticilerinin okullarınızdaki öğretmenlerinizin hangi eğitime gereksinimi varsa onu planlayıp, bütçesini bizim gönderdiğimiz bir eğitim modeline geçiş yaptık. Birebir vakitte eğitim sistemimizdeki yeterli örneklerin görülmesi için Öğretmen ve Yönetici Hareketlilik Mobilite Programı ile Mesleksel Eğitim Toplulukları’nı başlattık. Öğretmenler için dijital platform oluşturduk” diye konuştu.
“Lütfen bütçenizi kullanın”
Bakan Özer, okul idarecilerine seslenerek, “Siz ne istiyorsanız, öğretmenleriniz ne istiyorsa, hangi eğitimi istiyorsa onun bütçesini okula gönderdik. 2021 yılında öğretmenlerin eğitimi için kullandığı bütçe yalnızca 8.9 milyondu. Bu yılki bütçe 292 milyon. Bunun 210 milyonunu okullara gönderdik ancak okullarımız şimdi paraları kullanamadı. Lütfen o paraları kullanın, öğretmenlerimiz için kullanın, öğretmenlerimizin istediği eğitimi alması için kullanın ki, 2023 yılında daha fazla bütçe gönderelim. Geldiğimiz noktaya bakın. Olağanda sizin para istemeniz, bizim ise ‘Para yok’ dememiz lazım. Okula bütçe gönderiyoruz, 5.5 milyar bütçe gönderdik hala 1.5-2 milyar kullanılmadı. Öğretmen eğitimi için bütçe gönderiyoruz hala gereğince algılanmadı lütfen kullanın” dedi.
“Biz yalnızca kotayı kaldırdık”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na değinen Bakan Mahmut Özer, Türkiye’de 3600 ek gösterge hakkı verilen birinci meslek kümesinin öğretmenler olduğunu söyledi. Özer, “Biz yalnızca kotayı kaldırdık. 500 bin müracaat varsa, 500 binde geçiyorsa uzman öğretmen olsun, başöğretmen olsun istedik. Hiçbir kota sınırlaması yaptık. 10 yıllık öğretmeni 180 saatlik eğitimden sonra yalnızca o almış eğitimi kıymetlendiren kolay bir imtihanla başarılı olması durumunda uzman öğretmen oldu, 10 yıllık uzman öğretmen 240 saatlik eğitimden sonra yapılan yeniden kolay bir imtihanla başarılı olması durumunda başöğretmen olduğu meslek sistemi inşa etmek istedik. ‘Eğer yüksek lisans yaptıysa öğretmenimiz tezli tezsiz eğitim alanında, eğitim alanı dışında hiç fark etmez. Uzmanlık Öğretmen Sınavı’ndan muaftır’ dedik. ‘Doktora eğitimi yapmışsa Başöğretmenlik Sınavı’ndan muaftır’ dedik” formunda konuştu.
“Bizim için aslolan şey, dersin hiçbir kesintiye uğratılmamasıdır”
Özer, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yazdan itibaren bir sorun başladı toplumsal medyada. ‘Hepimiz uzman öğretmeniz, prestijimize dokunmayın’ denildi. Güya biz imtihanla öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuşuz üzere bir manipülasyon ortaya çıktı. Hayır o denli bir şey yok. Bu isteğe bağlı bir meslek sistemi, mecburî değil. İsteyen öğretmenimiz şayet müracaat sürecindekileri tamamlarsa uzman öğretmen yahut başöğretmen olabilir fakat istemiyorsa öğretmen olarak hiçbir hak kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir. Hatta siyasi parti başkanları boykot daveti yaptı. Güya bizden fazla öğretmeni düşünüyormuş üzere ancak öğretmenlerimiz herkese dersini verdi. Kaideleri sağlayan öğretmenlerin yüzde 95’i bu eğitime başvurdular. Eğitimlere başvuran öğretmenlerin yüzde 99’ü eğitimlerini tamamladı. Eğitimleri tamamlayan öğretmenlerin de yüzde 98’i imtihana başvurdu. Tüm öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum. Son vakitlerde aksiyon davetlerini duyuyoruz. Şuna emin olun, sizi bizden fazla seven hiç kimse olmaz. Sizin kaygınıza derman olan, sizin şartlarınızın güzelleşmesi için gece gündüz demeden çalışan kimseyi bulamazsınız. Öğrencilerimizin de mağdur olmaması için tüm tedbirlerimizi aldık. Bizim için aslolan şey, dersin hiçbir kesintiye uğratılmamasıdır. O harekete katılanların öğretmenlerimizin ders fiyatları kesilecektir. Şayet öğretmen velilerle temas kurup öğrencinin okula gelmesini engelliyorsa da yasal süreç başlatılacaktır. Bunu herkes bu türlü bilsin. Öğretmenlik meslek kanuna nazaran inşa edilen bir sistematik var ve bu sistematik mecburî değildir. Zarurî olmayan bir şeyin hareketi olmaz. Rasyonel değildir, istemiyorsanız girmezsiniz”
“Bekleme kuralını kaldıracağız”
Yeni iyileştirmelerin yapılacağını da kaydeden Bakan Mahmut Özer, “Bir tanesi kıdemli öğretmenlerimizle ilgili. Yıl tam netleşmedi, 20 yahut 25-30 tam net değil. Yıla sahip olan öğretmenlerimiz uzman olduktan sonra 10 yıl daha başöğretmen olarak beklemesinler diye bekleme kuralını kaldıracağız. İkincisi öğretmenlerimiz eğitim alanında yahut atandığı alanda tezli yüksek lisans yapmışsa uzman öğretmenlikteki 10 yıl bekleme koşulunu 5 yıla indireceğiz. Şayet eğitim alanında yahut atandığı alanda doktora yapmışsa direkt başöğretmenliğe başvurma hakkı getireceğiz” dedi.
