İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in iştirakiyle bugün Ankara Arena Spor Salonu’nda “Büyük Bayan Buluşması” düzenlendi. Salona “Kadınlar yükselmezse, alçalır vatan”, “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”, “Kadın yükselecek, Türkiye güçlenecek” yazılı pankartlar asıldı.
Türkiye’nin 81 vilayetinden gelen bayanlar, “Seninle yürüyoruz. Biz elimizi değil gövdemizi koyduk” yazılı pankart taşıdı.
Meral Akşener aktifliğe geldiğinde salonunun önündeki otobüsün üzerinden burada bekleyen GÜZEL Partililere seslendi. Akşener burada “İçerisi dolu, dışarısı dolu. Var ya bu gece kimse uyuyamayacak” dedi.
Akşener, GÜZEL Parti’nin seçimlerde birinci parti çıkacağını kaydederek, “Bu irade seçimde birinci parti çıkacağının iradesidir” diye vurguladı.
BENCE DE YUH OLSUN
Meral Akşener, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
Bugün Türkiye’de bayan sorunu yok, insanlık, vicdan, adalet, zihniyet sorunu var. Bu zihniyet öylesine izansız ki bu kirli zihniyetin temsilcileri bayanların ömrüne gün biçmekten utanmıyorlar. Bayanı konutunun süsü olarak görmekten utanmıyorlar. Bayanları kendi çarpık anlayışlarına nazaran sınıflandırmaktan utanmıyorlar. Küçüğün isteği ile başlayan zehirli cümleleri kurmaktan bile utanmıyorlar. (Salonda yuh sesleri) Bence de yuh olsun.
KADINLARIN KAHKAHA ATTIĞI TÜRKİYE’YE ALIŞACAKLAR
(Öldürülen bayanların isimlerini hatırlatarak) Geldiğimiz noktada bize alışın deniyor, hayır asla alışmayacağız. Hamasi konuşmalar üzerinden şiddete razı edilmeye alışmayacağız. Dehşetlere da, bastırmaya da, susturmaya da alışmayacağız. Bizler alışmayacağız ancak onlar bayanların konuştuğu, özgür olduğu bir Türkiye’ye alışacağız. Her bir bayanın kahkaha atmaktan çekinmediği bir Türkiye’ye alışacaklar. Bayanların öldürülmediği bir Türkiye’ye alışacaklar. İşyerlerinde yönetici bayan görmeye alışacaklar.
Adaletsizliğin sürdüğü bu çarpık nizama dur demek, yüzüncü yılda 100 bin öğretmeni atamak için, milletimize yeterli gelecek bir Türkiye için, hak ettiğimiz üzere yaşamak için bugün burada çok kıymetli bir adım atıyoruz. Dünyanın en hoş ülkesi Türkiye’de bayanların rahat bir nefes alacağız, güneşli günler için bakış açımızı, anlayışımızı, YETERLİ Parti iktidarında hayata geçireceğimiz politikalarımızı konuşacağız.
Herkesin yaşama hakkı ve özgürlüğü hakkı vardır. 1949 yılında bu hakkın altına imza atan Türkiye, ne yazık ki 73 yıl sonra bugün devleti yönetmeyi beceremeyen bir büyük acizliğin elinde bayanların bu haktan yoksun kalışına yalnızca seyirci kalıyor. GÜZEL Parti olarak biz devletimize olan itimadı sarsan bu beceriksizliğe karşıyız. Toplumsal vicdanımızı zedeleyen bu umursamazlığa karşıyız…
GÖZ YUMMAYIZ
Çünkü 1949 yılında çağın gerekliliklerini en ön sırada yakalayan bir büyük devletin, 2022 yılında bunun gerisine düşmesine göz yumamayız. Zira bugün 100 yıl evvel bayanlarımıza yükselmeyi gaye gösteren bir büyük vizyonun 2022 yılında bayanların kara toprağa layık görüldüğü bir büyük vizyonsuzluğa, vicdansızlığa terk edilmesine göz yumamayız.
CİNSEL VE ISRARLI TAKİBE MARUZ KALIYORLAR
Kadına yönelen her türlü şiddetin önüne geçeceğiz. Her türlü şiddet diyorum. Kimileri şiddeti yalnızca fizikî olarak algılıyor, gerçekler o denli değil. Bugün bayanlar bazen hiç tanımadıkları beşerler tarafından bazense onları çok sevdiğini söyleyenler tarafından ruhsal, ekonomik, cinsel ve ısrarlı takibe maruz kalıyorlar. Hatta bazen maruz kaldıklarının farkına varamıyorlar. Biz evvel farkına vardıracağız.
EVDEN ÇIKAN ERKEK OLACAK ERKEK, BAYAN DEĞİL
Şiddet uygulayan erkeğin uygulayacağımız terapi konutlarında tedavi görmesini sağlayacağız. Meskenden çıkan erkek olacak erkek, bayan değil. Mağdur olanın değil hatalı olanın tertibini bozacağız.
Önleyici kolluğu güçlendirerek, şiddet, bayan cinayeti, uyuşturucu ticareti ve çocuk tecavüzcüsü üzere hataların önlenmesine karşı kanun çıkaracağız.
MÜFREDATA ALACAĞIZ
Erkek üzere, kız üzere, adam üzere kalıplarıyla insan psikolojisine direk olarak müdahale eden toplumsal lisana ve yargılara dair yanlışsız bilinçlendirmeyi, nitelikli ve kaliteli eğitimi zarurî eğitim kapsamında müfredata alacağız.
HÜRRİYET BAYANLARIN OMUZLARINDA YÜKSELİYOR
Radikal ve totaliter idarelerin birinci gaye aldığı kesim daima bayanlar olmuştur. Gerçekten bugün bayanları bugün insan değil köle olarak gören ucube bir anlayışın ibretlik uygulamalarını dehşetle izliyoruz. Bu vesile ile Afganistan’da kız çocuklarının okula gitmesinin yasaklanmasını ve bu insanlık dışı uygulamanın büyük dinimizin alet edilerek yasallaştırılmaya çalışılmasını en sert formda kınıyor ve lanetliyorum. Zira İran’da Masha Amini kızımızın katledilmesine verilen toplumsal reaksiyonun gösterdiği üzere hürriyet bayanların omuzları üzerinden yükseliyor. İstibdat ise bayanların acılarından güçleniyor.
Kimsesizlerin kimsesi olan kerim devlet anlayışımızın yerine milletini kimsesiz bırakan bir ucube anlayış ile karşı karşıyayız.
Mardinli Zeynep ile İstanbullu Mert’in fırsatlarını eşitleyen o büyük vizyonun yerine Mardinli Zeynep’in de İstanbullu Mert’in de yoksulluğa ve açlığa mahkûm edildiği bir büyük vizyonsuzlukla karış karşıyayız. Devlet idaresi esir alan bu acayip meczupluk halinin karşısında DÜZGÜN Parti olarak biz tüm çocuklarımız, bayanlar, erkekler için Atatürk’ümüzün büyük vizyonunu, Cumhuriyetimizin kurucu bedellerini 21’inci yüzyılın yeni paha setleri ile ören devletimize yakışır bir idare anlayışını taahhüt ediyoruz.
YANDAŞLARI BİLE SEÇERKEN AYRIMCILIK YAPMIŞ
Kadınları; tek işlevi çocuk doğurmak olan, sürtükler olarak gören kirli bir zihniyetin bayan istihdamına verdiği değer de hepinizin malumu…
Damat Bakan üzere söyleyeyim burası çok değerli. 100 patrondan yalnızca 9’u bayan. Yandaşlarına peşkeş çekmeye doyamadıkları kamu ihalelerinden hisse alabilen bayan girişimcilerin oranı ise yalnızca yüzde 1. Yani burası da çok kıymetli, makbul adam olan yandaşlar kamu ihalelerine çökmüş, bayanlara da kala kala yüzde 1’lik bir hisse kalmış. Bu iktidar kayıracağı insanları bile, yandaşları bile seçerken ayrımcılık yapmış. Onları erkekler ortasından seçmiş.
(Siyaset) Bayan konusu siyaset üstüdür deyip, hamasetten diğer bir şey yapmayanlarla dolu. Bayanlar siyaset üstü filan değildir. Tam tersine siyasetin tam merkezidir, tam merkezi. Bayan problemi toplumsal bir problem olduğu kadar tıpkı vakitte bir demokratikleşme problemidir. Hasebiyle siyasi bir problemdir.
Siyasi problemleri bayanlarla el ele vererek çözecek kurum da doğal olarak siyasetin ta kendisidir. Bu ülkede 37 yaşında siyasete başlamış, 40 yaşında bakan olmuş bayan olarak şunu söyleyebilirim ki bugün yaşadığımız üzere nahoş bir devri hiç yaşamadım.
Kariyerimin hiçbir devrinde bugünkü üzere yakışıksız bir lisanla hiç karşılaşmadım. İftiralarda, isnatlarda, imalarda sorun daima bayan olmamdı. Düşünün kahkaha atmam bile sorun oldu. Neredeyse bir televizyon kanalı taşlanıyordu programda güldüğüm için, kahkaha attığım için. Zira artık maalesef ülkemizde kadınlık üzerinden konuşmak çok kolay. ÂLÂ Parti olarak biz bu rahatı bozmaya geliyoruz. Bayanları siyaset sahnesinde görmek istemeyenleri rahatsız edeceğiz. (ANKA)
