
ABD'den Gazze'ye VETO! Dünya ŞOKTA!
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Gazze'de acil ateşkes talep eden karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesi, uluslararası arenada büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Bu karar, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştireceği endişelerini beraberinde getirdi.
ABD'nin Veto Gerekçesi
ABD'nin bu vetosu, uluslararası toplumda geniş yankı buldu. ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, vetoyu savunurken, ateşkesin Hamas'ın yeniden silahlanmasına olanak sağlayabileceğini ve İsrail'in kendini savunma hakkını kısıtlayacağını iddia etti. Ancak bu gerekçe, birçok ülke ve insan hakları örgütü tarafından kabul görmedi. Filistin halkının yaşadığı acılar ve insani krizin derinliği göz önüne alındığında, ateşkesin hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.
Gazze'deki İnsani Durum
Gazze Şeridi, uzun yıllardır süren abluka ve çatışmalar nedeniyle büyük bir insani krizle karşı karşıya. Temel ihtiyaç maddelerine erişimde yaşanan sıkıntılar, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve altyapının tahrip olması, bölgedeki yaşam koşullarını giderek zorlaştırıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'ye yönelik insani yardımların artırılması ve bölgede kalıcı bir ateşkes sağlanması çağrısında bulunuyor.
Uluslararası Tepkiler
ABD'nin vetosu, birçok ülke tarafından kınandı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, vetodan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Gazze'de acil bir ateşkesin sağlanması için tüm taraflara çağrıda bulundu. Avrupa Birliği de, Gazze'deki insani durumun vahametine dikkat çekerek, taraflara itidal çağrısında bulundu. Türkiye, vetoyu şiddetle kınayarak, ABD'nin bu kararının bölgedeki barış ve istikrar çabalarına zarar verdiğini belirtti. Birçok sivil toplum kuruluşu ve insan hakları örgütü, ABD'nin vetosunu "insani değerlere ihanet" olarak nitelendirdi.
Bu veto kararı, Gazze'deki umutları yeniden yeşertmek için çabalayan birçok insanı derinden etkiledi. İnsani yardım kuruluşları, bölgedeki insani krizi hafifletmek için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini, ancak kalıcı bir çözümün ancak siyasi bir iradeyle mümkün olabileceğini vurguluyorlar. Gazze'de yaşanan bu son gelişmeler, uluslararası toplumun Filistin sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor.