İzmir’den Kapadokya’ya 19 Şubat’ta seyahat için gidenleri taşıyan Metin Çetintaş idaresindeki 48 J 8149 plakalı çeşit otobüsü, Konya-Aksaray kara yolunun 54’üncü kilometresinde şoförün denetiminden çıkarak şarampole devrildi. 46 yolcunun bulunduğu otobüste Nazan Uysal, Aslıhan Akdoğan, Mehmet Alçık, Mustafa Karakan, Büşranur Kaçan ve Yasemin Özkan hayatını kaybederken, 28 kişi yaralandı. Hafif yaralanan şoför Metin Çetintaş, tedavisinin akabinde çıkarıldığı Konya nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Soruşturma kapsamında emniyet tarafından hazırlanan şoför dokümanı araştırma raporu, evraka girdi. Raporda, şoförün üst aramasında SRC evrakı, B ve E sınıfı ehliyet ile Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı tarafından 2015 yılında verilmiş yüzde 47 mahzur oranını belirten ve daima olarak geçerliliği bulunan engelli kimlik kartı bulunduğu belirtildi. Sol dirsek ve el bileği ortasında çift kırık, sol boyun femur kemiğinde kırık, dirseğinde hudut sıkışması ve akciğer rahatsızlığı nedeniyle verilen engelli raporunda, Çetintaş’ın sol kolunu (sol üst ekstremite) uzun periyodik işlerde kullanamayacağı da belirtildi. Şoförün, engelli raporunu aldıktan sonra B ve E sınıfı ehliyetinin geçerliliğini kaybettiği, buna karşın trafik tescil ünitesine bildirim yapmadığı ve engelli ehliyeti almak için müracaatta bulunmadığının tespit edildiği belirtildi. Ayrıyeten plaka tanıma sistemi kameralarından elde edilen imgelerde şoförün sol eliyle direksiyon simidini tam olarak kavrayamadığının görüldüğü ve şoför dokümanının iptal edilmesi gerektiği tespiti raporda yer aldı.
‘OTOBÜS KULLANMASINA MANİ DEĞİLDİR’ RAPORU
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şoför Çetintaş hakkında, ‘taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olmak’ cürmünden 2 yıldan 15 yıla kadar mahpus ve 3 yıl müddetle ehliyetine el konulması talebiyle iddianame düzenlendi. İddianamede, Selçuk Üniversitesi İsimli Tıp Anabilim Kısmı’nın, Çetintaş’ın var olan pürüzün dışarıdan fark edilemeyeceği ve otobüsü kullanmasına mani bir halinin bulunmadığı tarafındaki raporuna yer verildi. Rapor doğrultusunda şoför hakkında, ‘kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şatlara uymamak’ kuralını ihlal ederek üzerine atılı ‘taksirle vefata ve yaralanmaya sebebiyet verme’ hatasını işlediği kanaatiyle dava açıldı.
‘ENGELLİ RAPORUM EHLİYETİME PÜRÜZ DEĞİLDİR’
Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanmasına başlanan sanık Çetintaş, savunmasında, buzlanma nedeniyle otobüsün denetimini kaybettiğini belirterek, “Ben kentler ortası otobüs kullanırım. Olay günü İzmir’den Kapadokya’ya çeşide çıkan bir aracın sürücülüğünü yaptım. Araçta 2 şofördük. Aracı Manisa’da aldım, Afyonkarahisar’a kadar getirdim. Afyon’da başka arkadaş aracı kullanmaya başladı. Konya’ya yarım saat kala tekrar bana verdi. O ortada ben uyudum, dinlendim. Sonrasında malum olay oldu. Hava rüzgarlıydı. Ayrıyeten zımnî buzlanma da varmış. Karayolları’nın da yol çalışması yoktu. Kaza meydana geldi” dedi.
Sanık Çetintaş, pürüzü ile ilgili soruya ise, “Kolumda platin var, ayrıyeten ciğerlerimden rahatsızım. Engelli raporum var; fakat ehliyetime rastgele bir manim yok” dedi.
‘OLASI KAST KARARLARI UYGULANSIN’
Ölenlerden 26 yaşındaki Aslıhan Akdoğan’ın ailesinin avukatı Durmuş İlhan, otobüsü kullanan sürücü ve araç sahibinin aldatıcı beyanlar verdiğini tez ederek, “Sanık 16-19 Şubat ortasında aralıksız seyahat halindedir. HTS kayıtlarından bu konu anlaşılmaktadır. Sanık engelli olduğunu, ehliyet vermeye yetkili makamlardan gizlemiştir. Sanığın mahzuru, inançlı sürüş yapmasına mahzur olacak biçimdedir. Bu sebeple biz mümkün kast kararlarının uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Pürüzü ile inançlı sürüş yapıp yapmayacağı konusunda ve HTS kayıtları incelenmek suretiyle seyahat ettiği mühlet dikkate alınarak ileri sürüş tekniği uzman şahıslardan inançlı sürüş yapıp yapamayacağı konusunda rapor alınmasını talep ederiz” dedi.
ADLİ TIP KURUMU’NDAN YİNE RAPOR ALINACAK
Mahkeme heyeti, sanık Çetintaş’ın pürüzüne ait destek tedavi dokümanları ile raporun istenilmesine, raporlar geldikten sonra sanığın İsimli Tıp Kurumu’na sevkinin yapılarak mahzur durumunun ‘E’ sınıfı ehliyet almasına ve kentler ortası otobüs kullanmasına mani olup olmadığına yönelik rapor hazırlanmasına karar verdi. HTS kayıtlarının istenilerek kazadan evvelki seyahat bilgilerinin tespit edilmesi istikametinde de karar veren mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
