Pahalılık ve alım gücünün düşmesiyle birlikte vatandaşlar en temel besin unsurlarından olan kırmızı eti tüketemez hale geldi. Kilo ile et alma devranı biterken, eti yahut kıymayı gramla da olsa alabilenler kendini şanslı hissediyor.
YILBAŞINDAN BU YANA YÜZDE 50 ARTTI
Kırmızı ete yılbaşından bugüne kadar gelen artırım oranı yüzde 50’yi, son bir ay içerisindeki artırım oranı ise yüzde 30’u buldu. Ulusal Kırmızı Et Kurulu’nun bilgilerine nazaran dana karkas kesim fiyatı kimi bölgelerde 180 lira oldu. Kasaplarda kıymanın kilosu ise 300 TL’ye yaklaştı. 6 Şubat zelzelelerinin vurduğu hayvancılık bölümünde Ramazan ayı öncesi maliyet artışı kaynaklı artırımlar ve ülke genelindeki şap hastalığı kırmızı etin fiyatının artmasında büyük etken oldu. Ete yapılan artırım dar gelirli vatandaşları etkiledi. Ayda bir defa et yahut kıyma alabilen vatandaşlar, son gelen artırımlarla birlikte kırmızı ete veda etmek durumunda kaldı. İmkanı biraz daha âlâ olan vatandaşlar ise bundan sonra et yahut kıymayı gramla lakin alabileceklerini tabir etti.
YEMEĞE ET KOYMAK TARİHE KARIŞIYOR
Geleneksel Türk mutfağının değişmezi “Etli yemekler” son artırımlarla birlikte artık tarih oluyor. Pahalılık ve alım gücünün düşmesiyle birlikte vatandaşlar en temel besin unsurlarından olan kırmızı eti tüketemez hale geldi. Kilo ile et alma evresi biterken vatandaşlar gramla et yahut kıyma almaya başladı. Et fiyatlarına yapılan fahiş artırımlar üzerinde Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçerek, Ramazan ayı öncesi ithalat yoluyla Avrupa ve Güney Amerika’dan canlı hayvan ve karkas et getirileceğini açıkladı. Eskişehirliler, ithal et getirmek yerine ülkede üretimin ve besicinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
“İTHAL ET YERİNE ÜRETİM DESTEKLENMELİ”
İthal ete karşı olduğunu lisana getiren Kadir Ceylan, “Bizim ülkemizde yetişen etle tıpkı olmuyor ithal et. Ancak gel gör ki kasaba gidip et alamıyoruz. Evvelden kasaba gidince 2-3 kilo et alırdık. Artık 250-500 gram ortası alabiliyoruz. İthal et alacağımıza üretime takviye verelim. Ben bu bahiste üreticinin desteklenmesi taraftarıyım” dedi.
“ETİN İSMİNİ BİLE ANMIYORUZ”
Son bir aydır etin ismini bile anmadıklarını belirten Aslan Taymaz, “Ben et alamıyorum zira param yok. Emekli aylığımla sıkıntı geçiniyorum. Et almak lüks oldu. İthal et getirtilince ucuzlayacağını düşünmüyorum. Üretim gerek ülkemize. Son bir aydır etin ismini bile anmıyoruz. Tavuğu bile haftada bir güç alıyoruz. Et konusunu sildik ailecek. Zira et almaya gücümüz yetmiyor” tabirlerini kullandı.
“KURBANDAN KURBANA KONUTUNA ET GİREN VATANDAŞLAR VAR”
Eğer et ithal olarak alınıyorsa bu noktada oturup düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Ahmet Yaşar Şenoğlu, “Hayvancılığın olduğu bir ülkede neden et dışarıdan geliyor? Zira besicileri desteklemiyorlar. Ben emekliyim fakat ek iş yapmak zorunda kalıyorum. Vatandaş çok güç durumda. Beşerler et yiyemiyor. Konutlarına kurbandan kurbana meskenine et giren vatandaşlar var. Ankara seçim, vatandaş geçim diyor” diye konuştu.
“OT YERİM İTHAL ET YEMEM”
Son vakitlerde pahalılıktan ötürü et alamadığını belirten Atiye Taş, “Her şey çok kıymetli. Üretime dayanak verilmesi gerekirken ithal et alıyorlar. Ben ot yerim ithal et yemem. Nizamımız çok bozuldu. Bir simit aldık arkadaşımla paylaştık durumu sen düşün. Bu pahalılık olağan değil. Bu kadar verimli topraklar varken ülkemiz niçin bu halde. Sonumuz hiç yeterli değil” dedi.
KAYNAK : Sözcü
