ABD'de Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'e, Amerikalı senatörlerden destek geldi. 45 gün boyunca özgürlüğünden mahrum kalan Rümeysa, yaşadığı zorlu süreci anlattı.
Rümeysa'ya Destek Yağdı!
Tufts Üniversitesi'nde Fulbright bursuyla doktora yapan Rümeysa Öztürk, yaşadığı gözaltı sürecinin kendisi ve çevresi için çok zor geçtiğini belirtti. "Son 45 günde doktoramın kritik zamanında özgürlüğüm ve eğitimimden mahrum kaldım," diyen Öztürk, kendisine destek olan herkese teşekkür etti. Havalimanında karşılamaya gelen ABD Senatörü Ed Markey, Kongre Üyesi Ayanna Pressley ve ACLU avukatları, basın toplantısında da Rümeysa'yı yalnız bırakmadı.
Kongre üyesi Ayanna Pressley, Rümeysa'ya hitaben, "Seni asla unutmadık. Tamamen aklanana kadar dinlenmeyeceğiz," ifadelerini kullandı. Bu destek, Rümeysa'nın moralini yükseltti ve hukuki mücadelesinde ona güç verdi.
Hukuki Mücadele Devam Edecek
Rümeysa Öztürk'ün avukatlarından Mahsa Khanbabai, 22 Mayıs'ta Vermont'ta görülecek duruşmada, Türk öğrencinin vizesinin "yasa dışı iptaline" karşı hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı. Bu duruşma, Rümeysa'nın geleceği için kritik bir öneme sahip.
Rümeysa'nın yaşadığı bu olay, ABD'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirdi. Birçok kişi, Rümeysa'nın Filistin'e destek vermesinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu durum, ABD kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Rümeysa'nın Gözaltı Süreci Nasıl Etkiledi?
Rümeysa'nın 45 gün boyunca gözaltında tutulması, sadece onun değil, ailesi ve yakın çevresi için de büyük bir travma oldu. Eğitimine ara vermek zorunda kalan Rümeysa, doktorasını tamamlama konusunda da endişeler yaşıyor. Ancak, aldığı desteklerle moral bulan Rümeysa, hukuki mücadelesine kararlılıkla devam edeceğini belirtiyor.
Öte yandan, Türkiye'deki yetkililer de Rümeysa'nın durumunu yakından takip ediyor. Dışişleri Bakanlığı, ABD'li yetkililerle temas halinde olup, Rümeysa'nın serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunmuştu. Bu süreçte, Türkiye'nin diplomatik çabaları da önemli rol oynadı.
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı bu olay, uluslararası kamuoyunda da dikkatle izleniyor. Birçok insan hakları örgütü, Rümeysa'nın serbest bırakılması için çağrıda bulunmuş ve ABD'deki yetkililere baskı yapmıştı. Bu destekler, Rümeysa'nın serbest kalmasında etkili oldu.
Rümeysa Öztürk'e verilen destek, onun yalnız olmadığını ve hukuki mücadelesinde yanında olan birçok kişi olduğunu gösteriyor. Bu destek, Rümeysa'nın moralini yükseltirken, hukuki mücadelesinde ona güç veriyor. Rümeysa'nın avukatları, vizenin iptaline karşı hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ve Rümeysa'nın haklarını savunacaklarını belirtiyor.
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı bu olay, ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi, demokratik bir toplumun temel özelliklerinden biridir. Rümeysa'nın davası, bu konuda farkındalık yaratılmasına katkı sağlayacaktır.
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı zorlu süreç, dayanışmanın ve insan haklarına sahip çıkmanın önemini bir kez daha gösterdi. Aldığı desteklerle moral bulan Rümeysa, hukuki mücadelesine devam edecek ve hakkını arayacaktır.