İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ABD ile olası bir nükleer anlaşmaya dair yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova'da bir araya gelen Arakçi, yarın İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleşecek nükleer görüşmeler öncesinde umutlu konuştu. Peki, bu açıklama ne anlama geliyor? İki ülke arasında bir uzlaşı sağlanabilecek mi?
Nükleer Görüşmelerde Yeni Umut Işığı mı?
Arakçi ve Lavrov'un Moskova'daki görüşmesi, dünya kamuoyunun yakından takip ettiği bir gelişme oldu. Özellikle İran nükleer programı ve bu konudaki uluslararası müzakereler, uzun süredir küresel siyasetin önemli bir parçası. İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki endişeler ve bu endişelerin giderilmesi için yapılan diplomatik çabalar, bölgedeki istikrar açısından kritik öneme sahip. Arakçi'nin, ABD ile anlaşmaya varılabileceğine dair yaptığı açıklama, bu uzun soluklu süreçte bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor.
Görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan Abbas Arakçi, "Nükleer görüşmelerde ABD ile anlaşmaya ulaşmak mümkün" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, müzakerelerin geleceği açısından önemli bir işaret olarak kabul ediliyor. Ancak, anlaşmaya varmanın ne kadar zorlu bir süreç olacağı da unutulmamalı. İki ülke arasındaki derin görüş ayrılıkları ve karşılıklı güvensizlik, müzakerelerin önündeki en büyük engellerden biri.
Sergey Lavrov ise, Rusya'nın bu süreçteki rolüne dikkat çekerek, "Rusya, İran ve ABD arasındaki müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için her türlü desteği vermeye hazırdır" dedi. Rusya'nın bu konudaki arabuluculuk çabaları, müzakerelerin ilerlemesi açısından önemli bir rol oynayabilir.
İran ve ABD Arasında Neler Yaşanmıştı?
İran ile ABD arasındaki ilişkiler, uzun yıllardır gergin bir seyir izliyor. Özellikle 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma (JCPOA), bu ilişkilerde bir dönüm noktası olmuştu. Ancak, 2018 yılında ABD'nin anlaşmadan çekilmesi ve İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlaması, ilişkileri yeniden çıkmaza soktu. İran da, anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak askıya alarak, nükleer programını yeniden canlandırmaya başladı. Bu durum, uluslararası toplumda büyük endişe yaratmış ve yeni bir krizin fitilini ateşlemişti.
Peki, bu gergin ortamda Arakçi'nin yaptığı açıklama ne anlama geliyor? Bu, İran'ın müzakere masasına geri dönmeye hazır olduğu ve bir anlaşmaya varmak için istekli olduğu şeklinde yorumlanabilir. Ancak, ABD'nin de aynı şekilde istekli olması ve İran'a yönelik yaptırımları hafifletmesi gerekiyor. Aksi takdirde, müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması pek mümkün görünmüyor.
Gözler Roma'daki Nükleer Görüşmelerde
Yarın İtalya'nın başkenti Roma'da yapılacak nükleer görüşmeler, bu açıdan büyük önem taşıyor. İki ülke arasındaki heyetlerin bir araya gelerek, müzakerelerin yeniden başlatılması ve bir anlaşmaya varılması için zemin hazırlanması bekleniyor. Ancak, görüşmelerin ne kadar süreceği ve hangi konuların ele alınacağı henüz belirsiz. Tarafların birbirlerine karşı esnek davranması ve karşılıklı tavizler vermesi, müzakerelerin başarısı için kritik öneme sahip.
Sonuç olarak, İran Dışişleri Bakanı Arakçi'nin ABD ile anlaşmaya varılabileceğine dair yaptığı açıklama, nükleer görüşmelerde yeni bir umut ışığı yaktı. Ancak, bu umudun gerçeğe dönüşmesi için, iki ülke arasındaki derin görüş ayrılıklarının giderilmesi ve karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Roma'daki nükleer görüşmeler, bu açıdan önemli bir sınav olacak. Dünya kamuoyu, bu görüşmelerden çıkacak sonuçları merakla bekliyor.