İlber Ortaylı'dan Netanyahu'ya Sert Cevap: Cahil!
Dünya

İlber Ortaylı'dan Netanyahu'ya Sert Cevap: Cahil!


13 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'nin ziyareti sırasında yaptığı konuşma, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın sert tepkisine yol açtı. Netanyahu, konuşmasında Yahudilerin 19. yüzyılın ikinci yarısında sadece Doğu Avrupa'dan değil, Osmanlı İmparatorluğu'ndan da ekonomik sıkıntılar ve antisemitizm nedeniyle kaçarak sığınacak yer aradıklarını iddia etti. Bu iddialara Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan çok sert bir yanıt geldi: "Türk-Yahudi tarihi onun gibi cahillere kalmadı. Kendince tarih yazmasın!"

İlber Ortaylı'dan Tarihi Tokat Gibi Cevap

Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın bu sert tepkisi, Türk-Yahudi ilişkilerinin tarihsel bağlamına ve Netanyahu'nun ifadelerinin yanlışlığına dikkat çekiyor. Ortaylı, Netanyahu'nun tarihsel gerçekleri çarpıttığını ve bu tür açıklamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türk-Yahudi ilişkileri, yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı ve hoşgörüye dayalı bir ilişki olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, farklı din ve etnik kökenden insanlara her zaman kucak açmış ve Yahudiler de bu hoşgörü ortamından faydalanmıştır. Bu nedenle, Netanyahu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu antisemitizmle suçlaması, tarihsel gerçeklere aykırıdır ve kabul edilemezdir.

Osmanlı'da Yahudi Yaşamı: Hoşgörü ve Refah İçinde

Osmanlı İmparatorluğu, Yahudilere her zaman güvenli bir liman olmuştur. 1492'de İspanya'dan kovulan Yahudiler, Osmanlı İmparatorluğu'na sığınmış ve burada yeni bir hayat kurmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu, Yahudilere kendi dinlerini serbestçe yaşama, kendi okullarını açma ve kendi hukuklarını uygulama hakkı tanımıştır. Yahudiler, Osmanlı toplumunda önemli roller üstlenmişler, ticaret, sanat ve bilim alanlarında büyük başarılar elde etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Yahudi yaşamı, hoşgörü ve refah içinde geçmiştir.

Netanyahu'nun Sözlerinin Ardındaki Nedenler

Netanyahu'nun bu tür açıklamalar yapmasının ardında siyasi nedenler yattığı düşünülüyor. İsrail Başbakanı, Arjantin Devlet Başkanı Milei'nin ziyareti sırasında yaptığı bu konuşmayla, hem Arjantin'deki Yahudi toplumuna mesaj vermek hem de kendi seçmen tabanını konsolide etmek istemiş olabilir. Ancak, tarihsel gerçekleri çarpıtarak siyasi çıkar sağlamaya çalışmak, kabul edilemez bir davranıştır. Bu tür açıklamalar, Türk-İsrail ilişkilerine zarar verebilir ve bölgedeki gerginliği artırabilir.

Sonuç olarak, İlber Ortaylı'nın Netanyahu'ya verdiği sert cevap, tarihsel gerçeklerin savunulması açısından büyük önem taşıyor. Türk-Yahudi ilişkilerinin tarihsel bağlamı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Yahudilere gösterdiği hoşgörü, unutulmamalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. Netanyahu'nun bu talihsiz açıklaması, Türk-İsrail ilişkilerinde onarılması gereken bir yara açmıştır. Umuyoruz ki, bu tür yanlış anlaşılmaların önüne geçilir ve iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden sağlıklı bir zemine oturtulur.