[ad_1]
AA
Batı Afrika ülkelerinde yaşanan darbeler, son yıllarda giderek artmaya başladı…
Ekonomik kriz, siyasi istikrarsızlıklar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Batı Afrika ülkelerini olumsuz etkileyerek darbeye davetiye çıkarıyor.
2020’den bu yana Mali, Çad, Gine ve Burkina Faso’da yaşanan askeri darbelere bir yenisi daha eklendi ve bu defa Nijer’de asker, yönetime el koydu.
Sivil yönetime geçiş sağlanamaması nedeniyle de uluslararası kamuoyu, darbeci yönetimleri tanımak zorunda kaldı.
Askeri darbelerin son durağı: Nijer
Nijer’de 2021 seçimlerini kazanan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, kendilerine “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)” adını veren bir grup asker tarafından 26 Temmuz’da darbe sonucu devrildi.
Darbenin arkasında yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı komutanı olarak görev yapan General Omar Tchiani’nin olduğu ortaya çıktı.
Nijer ordusu, güvenlik güçlerinin farklı unsurları arasında kan dökülmesinin önüne geçmek, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ve ailesini korumak için darbe bildirisini desteklemeye karar verdiklerini duyurdu.
Diğer bir sıkıntı ise terör
Batı Afrika ülkelerinde siyasi istikrarsızlık, kıta dışı aktörlerin güç rekabeti, bölge rejimlerinin zayıflaması ve Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesi güvenlik açığını derinleştirdi.
Uyuşturucu, silah ve akaryakıt kaçakçılığı gibi yasa dışı yollardan yüksek gelirler elde eden silahlı örgütlere karşı devletler, darbe ve iç karışıklık gibi nedenlerle ordularına yeterli bütçe ve ekipman sağlayamıyor. Terör örgütü El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplar, Çad Gölü Havzası, Nijerya, Mali, Nijer ve Burkina Faso’nun ortak sınır hattında yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği saldırılar düzenliyor.
Nijerya, Nijer, Mali ve Burkina Faso başta, bölgedeki 15 ülkede terör saldırılarının artması nedeniyle ocak ile haziran ayları arasında yaklaşık 4 bin 600 kişi hayatını kaybetti.
Batı Afrika’da yılın ilk 6 ayında 1800 terör saldırısı düzenlendi, yaklaşık 7 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
ECOWAS üyesi ülkelerin, bölgede isyancılara karşı ve darbe durumunda müdahale edecek bölgesel güç oluşturma konusunda 2022’de anlaşmasına rağmen darbelere karşı etkili önlemler alınamadığı değerlendirmesi yapılıyor.
Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo geçen sene yaptığı açıklamada, Batı Afrika’nın bazı bölgelerindeki terör sorununun, tüm bölgeyi etkisi altına alabileceği konusunda uyarmıştı.
Dış etkiler, Batı Afrika üzerinde güç gösterisi yapıyor
Geçmişte sömürge güçlerinin rekabet merkezi Afrika kıtası, bugün özelikle Rusya, Fransa ve ABD gibi küresel aktörlerin güç mücadelesine sahne olmaya devam ediyor.
Eski sömürgelerinde hakimiyetini sürdürmeye çalışan Fransa, diğer ülkelerin Afrika’da artan varlığından rahatsız olan ABD ve askeri ilişkilerle kıtada hakimiyetini derinleştirmeye çalışan Rusya bu rekabette öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.
Rusya, ham madde kaynakları ve enerji üretimi ile altyapı projelerine hakim olmaya çalışıyor. Bu adımlarıyla Rusya, Afrika’nın toplam silah ithalatının yüzde 35’ini karşılıyor.
Kıtanın eski sömürge güçlerinden ve halen farklı alanlarda Afrika’da nüfuz sahibi olan Fransa ise Rusya’nın Afrika’daki adımlarından rahatsızlığını belli eden ülkelerin başında geliyor.
Öyle ki France24 televizyonu, Afrika-Rusya Zirvesi öncesi Rusya’nın Afrika’da desteklediği kişileri konu aldığı yayınında Rusların Pan-Afrikanizm üzerinden Fransa karşıtlığını körüklediğini öne sürdü.
Wagner yayılmaya devam ediyor
Fransa eski sömürgelerinde nüfuzunu devam ettirmeye çalışırken Rusya ise Wagner, Patriot, Sewa Security Service ve RSB gibi Rus güvenlik şirketleri etkisini artırmaya çalışıyor.
Yerel güçlere askeri eğitim veren, liderlere yakın koruma sağlayan ve enerji noktalarını koruyan Rus paralı askerler, bu hizmetlerinin karşılığında ülkelerdeki doğal kaynakları kullanmak, silah, teknoloji ve askeri hizmet tedarik etmek için bazı imtiyaz ve ruhsatlara sahip oluyor.
Wagner’in halihazırda Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Sudan, Mozambik ve Madagaskar’da eğitim ve koruma faaliyetleri bulunuyor.
Mali’de siyasi istikrarsızlık ve El Kaide bağlantılı grupların faaliyetlerine karşı 2013’te Serval Operasyonu’nu başlatan Fransa, 2014’te ise askerlerini Moritanya, Çad, Nijer, Burkina Faso’ya konuşlandırarak Barkhane Operasyonu’nu başlatmıştı. Ancak bu ülkelerdeki güvenlik sorunlarını çözemeyerek tek tek çekilen Fransız askerleri geçen sene Nijer’e konuşlanmıştı.
Binlerce askeriyle Afrika’daki faaliyetlerine rağmen etnik çatışmalar, isyanlar ve terör faaliyetlerini engelleyemeyen Fransa’ya ek olarak Rusya’nın varlığı da bölgesel krizi derinleştiriyor.
ABD, Rusya ve Çin’e karşı Afrika’da
ABD, Rusya ve Çin’in Afrika kıtasıyla askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkilerinin ilerlediği bir dönemde, geçen sene yaklaşık 50 Afrikalı lideri Washington’da ağırladı. ABD ile Afrika ülkeleri arasında en son 2014’te zirve düzenlenmişti.
Zirvede sağlık, iklim değişikliği, ekonomi, Ukrayna-Rusya Savaşı ve uzay projeleri gibi pek çok konu başlığı ele alındı.
1980’li yıllardan itibaren “Afrikalı sorunlara Afrikalı çözümler” stratejisiyle politika üreten ABD, son yıllarda kıtada askeri varlığını artıran bir dış politika geliştirdi.
En fazla askeri üsse sahip ülkeler
Kıtadaki en fazla askeri üsse sahip ülkelerden biri olan ABD’nin Kenya, Nijer, Burkina Faso, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC), Cibuti, Çad, Somali ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) gibi ülkelerde kalıcı ve geçici askeri üsleri bulunuyor.
Afrika’daki askeri varlığını 2007’de kurulan ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) bünyesinde birleştiren ABD’nin, Afrika’daki 54 ülkenin 50’sinde askeri personeli bulunuyor.
Afrika ülkeleriyle Soğuk Savaş döneminden beri ilişkilerini geliştiren Çin ise Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini derinleştiriyor.
Enerji güvenliği için bölge ülkeleriyle işbirliği yapan ve ürettiği ürünler için Afrika’da pazar oluşturmayı amaçlayan Çin, Afrika ülkelerindeki güvenlikle ilgili problemlerden uzak duran bir politika yürütüyor.
Afrika’da ABD’den sonra en fazla askeri üsse sahip ülke ise Fransa.
Fransa’nın Cibuti, Çad, Gabon, Fildişi Sahili, Nijer ve Senegal’de askeri üssü bulunuyor.
İngiltere’nin Kenya’da ve Almanya’nın da Nijer’de askeri üssü mevcut.
İtalya, Japonya, Çin, Suudi Arabistan’ın Cibuti’de, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Somaliland’da askeri üsleri bulunuyor. Hindistan’ın ise Seyşeller’deki askeri üssü dikkati çekiyor.
Rusya’nın kıtada askeri üssü bulunmazken, 6 ülkede üs kurmayı planladığı ileri sürülüyor.
Mali’de cunta lideri 2 kez darbe yaptı
Mali’de bir grup asker 18 Ağustos 2020’de ayaklanarak eski Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı devirip yönetimi ele geçirdi. Keita’nın istifasından sonra 25 Eylül’de geçiş sürecinin Cumhurbaşkanı Bah N’Daw ve yardımcısı, cunta lideri Assimi Goita yemin ederek göreve başladı.
24 Mayıs 2021’de ordu, kabine değişikliğini gerekçe göstererek tekrar yönetime el koydu ve Geçiş Konseyi Başkanı Bah N’daw ve Başbakan Moctar Ouane’yi gözaltına aldı. Darbenin arkasındaki Assimi Goita, 7 Haziran 2021’de yemin ederek resmen cumhurbaşkanlığı görevine başladı.
Tepkilere rağmen hükümet, anayasal yönetime geçiş için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Şubat 2024’te yapılacağını duyurdu.
Çad’da yaşanan gelişmeler
Cephe hattında çıkan çatışmada yaralanan Cumhurbaşkanı İdris Debi İtno’nun hayatını kaybetmesi sonrası oğlu Muhammed İdris Debi İtno, 20 Nisan 2021’de ülke yönetimine el koydu.
Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkanı General Muhammed İdris Debi İtno 2022’de, seçimlere kadar sürecek 2 yıllık yeni geçiş dönemi için cumhurbaşkanlığına getirildi.
İtno’nun geçici cumhurbaşkanı seçilmesi muhalefetin tepkisine neden oldu.
Terör olayları artışa geçti, yönetime el konuldu
Mali’nin komşusu Gine’de devrik lider Alpha Conde’nin anayasayı değiştirerek 3’üncü dönem de cumhurbaşkanı adayı olması ülkede darbeye giden sürecin başlangıcı oldu.
82 yaşındaki Conde 2020’de 3’üncü kez seçilerek başa gelmeyi başarsa da iktidarı hayal ettiği gibi olmadı ve 2018’de oluşturduğu elit timin başına bizzat getirdiği Yarbay Mamady Doumbouya tarafından 2021’de devrildi.
Terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Ocak 2022’de Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’nın yönetime el koyduğu ülke, tüm yaptırımlara rağmen cuntayı sürdürdü.
Burkina Faso’da darbeciler darbeyle indirildi
Terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Ocak 2022’de Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’nın yönetime el koyduğu ülke, tüm yaptırımlara rağmen cuntayı sürdürdü.
Sık sık ülkedeki güvenlik sorununu çözememekle suçlanan Damiba, 30 Eylül 2022’de Yüzbaşı İbrahim Traore ve destekçileri tarafından düşürüldü.
Komşu ülke Mali’deki El Kaide ve DEAŞ bağlantılı terörist grupların, 2015’ten bu yana ülkenin kuzeyinde ve doğusunda yaptığı saldırılar, ülkeyi darbeye götüren sürecin omurgasını oluşturdu.
Gine Bissau’da darbe girişimi
Gine Bissau’nun başkenti Bissau’da 1 Şubat 2022’de Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo’nun kabine toplantısı esnasında darbe girişimi yaşandı.
Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, olayın ardında uyuşturucu çetelerinin yer aldığını belirterek “Amaçları darbe yaparak beni, Başbakanı ve tüm kabineyi öldürmekti.” ifadesini kullandı.
KAYNAK : Ensonhaber
[ad_2]