[ad_1]
AA
ABD’den, askeri darbenin yaşandığı Nijer’e dikkat çeken bir ziyaret düzenlendi.
Batılı birçok ülke, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un ve hükümetin görevlerine geri getirilmesini istiyor.
Askeri müdahale ihtimalinin konuşulduğu Nijer, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı olan Victoria Nuland’ı ağırladı.
Nuland, bazı cunta yetkilileriyle bir araya geldi ve telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Amerikalı yetkili Nijer’de
Nuland, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın talebi üzerine Nijer’i ziyaret ettiğini belirterek şöyle dedi:
Demokratik düzene yönelik bu meydan okumadan sorumlu olan kişilerle açık bir şekilde konuşmak, bu sorunları diplomatik olarak çözmeye çalışıp çalışamayacağımızı, bazı müzakereleri başlatıp başlatamayacağımızı görmek ve ayrıca ilişkimizde neyin tehlikede olduğunu kesinlikle netleştirmek istedik.
“Samimi ancak zorlu görüşmeler”
ABD ile “uzun yıllar yakın çalışmış biri olduğunu” söylediği ve cunta yönetiminin “Genelkurmay Başkanı” olarak atadığı General Moussa Salaou Barmou ve onu destekleyen üç askeri yetkiliyle görüştüğünü kaydeden Nuland, görüşmelerin “son derece samimi, zaman zaman da oldukça zor” geçtiğini bildirdi.
Nuland, askeri yetkililerin nasıl ilerlemek istedikleri konusunda oldukça katı olduklarını ancak bunun Nijer anayasasına uymadığını, kendilerinin müzakere yoluyla çözüm için bastırdıklarını belirtti.
Bazum ve Tchiani ile görüşemedi
Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ile de görüşmeyi talep ettiklerini ancak bunun kabul edilmediğini bildiren Nuland, Bazum ile telefonda görüştükleri bilgisini paylaştı.
Nuland, Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenen ve geçiş hükûmetinin başına geçen Abdurrahmane (Ömer) Tchiani ile de görüşme fırsatı elde edemediklerini belirtti.
General Barmou ve ekibiyle iki saatten fazla görüştüklerini kaydeden Nuland, diplomasi kapısını açık tutma teklifinde bulunduklarını ve bu kapsamda bir dizi seçenek sunduklarını anlattı.
‘Wagner tehdidi’ gündemdeydi
Nuland, temaslarda Rus güvenlik şirketi “Wagner tehdidini” de gündeme getirdiğini belirterek görüşmelerde askeri yetkililerin, Wagner’in kendi egemenliklerine yönelik oluşturabileceği riskleri “çok iyi anladıklarını” hissettiğini ifade etti.
Nuland ayrıca “ABD’nin uzun süredir dostları olan” gazeteciler ve insan hakları aktivistleri gibi Nijer sivil toplumunun geniş bir kesimiyle de görüştüklerini ve ülkedeki durumla ilgili samimi fikir alışverişinde bulunduklarını aktardı.
ABD henüz ‘darbe’ demedi
ABD, Nijer’deki gelişmeleri henüz “darbe” şeklinde nitelemiyor. Darbe nitelemesi yapılırsa yasal olarak ABD’nin Nijer hükümetine yaptığı yardımları kesmesi gerekiyor.
Dışişleri Bakanı Blinken, cuma günü Nijer’e yapılan bir dizi yardımın durdurulduğunu duyurmuştu. ABD’li yetkililer, Nijer’de diplomasi kapısının daralsa da hala açık olduğunu belirterek anayasal düzene dönülmesi çağrısında bulunmaya devam ediyor.
Nijer’de yaklaşık 1000 Amerikan askeri bulunuyor. Sahra Çölü’nün güney ucundaki Agadez kenti yakınlarında ise “Niger Air Base 201” isimli bir İHA üssü yer alıyor.
Niger 201, ABD’nin Cibuti’deki daimi üssünden sonra İHA operasyonlarını da yürüttüğü Afrika’daki en büyük ikinci üssü konumunda bulunuyor.
Nijer’de yaşananlar
Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz’da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükumetinin başına geçmişti.
KAYNAK : Ensonhaber
[ad_2]