Boşanma basamağındaki eşi Polen Atay’ı bornoz ipiyle boğarak öldürmeye çalıştığı savıyla yargılanan iş adamı Can Atay, mahkemeden çıkarken Polen Atay’ın avukatına omuz attığı gerekçesiyle tutuklandı. Mahkeme Lideri, Can Atay’a 3 günlük disiplin mahpus cezası verdi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşmaya, “Eşini taammüden öldürmeye teşebbüs” hatasından tutuksuz yargılanan Can Atay katıldı. Şikayetçi Polen Atay ise duruşmaya gelmedi.
Sanık Can Atay savunmasında, Polen Atay ile 2018 yılında evlendiklerini belirterek evlilik yıldönümünü kutlamak için gittikleri Bodrum’dan, annesinin bulunduğu Fethiye’ye geçtiklerini orada eşi ile annesi ortasında yazlık alma konusu üzerine tartışma yaşandığını, bu nedenle eşini alarak İstanbul’a döndüğünü anlattı.
Eşinin bu tartışma nedeniyle ayrılacakları tasası taşıdığını ve bu nedenle annesini aradığını lakin telaşının devam ettiğini belirten Can Atay, eşini sakinleştirmeye çalıştığını, kendisi ve eşi için kahve yaptığını fakat eşinin psikolojinin bozuk olduğunu tabir etti.
“KENDİNE ZİYAN VERME EĞİLİMİ OLAN BİR KIZDIR”
Can Atay, şunları söyledi:
“Polen, sonlanınca kendi istediği şeylerin olması için kendine ziyan verme eğilimi olan bir kızdır. Daha evvel de benzeri şeyler tekraren yaşanmıştır. Polen, içindeki huzursuzluğu bastıramadı. Kendisine duş almasını söyledim. ‘Hamburger söyleyelim’ dedim. Yalnız bırakmak istemedim. Polen üste yatak odası ve banyonun olduğu yere çıktı. Ben salonda kalıp iş görüşmeleri yaptım. 10-15 dakika sonra Polen’i merak edip üste çıktım. Yatak odasına çıktım.
Orada bulamayınca terasa çıktım. Soyunma odasına yanlışsız gerimi döndüğümde kapıda, bornoz ipinin ucuna düğüm atılmış yumak vardı. Kapı kapalıydı. Kapıyı ittirerek açmak zorunda kaldım. Polen yere yığıldı. Sola yanlışsız düşmüştü. Ahşap çamaşırlığın üzerine çıkmıştı. Çamaşırlığın üstü kırılmıştı, yere devrilmiş haldeydi. Yüzü mosmordu. Boynunda ip vardı ben çözdüm.
Düğümü de tam atamamıştı. Lakin şuur gitmişti. Meyyit üzereydi. Ayaklarından tutup düz çektim. Ağızdan nefes verdim. O panikle babamı aramışım. Babam açmayınca site güvenliğini aradım.
Ambulans istedim. Sonra 112’yi aradım. Güvenlik vazifelisi Tayfur, Polen’in lisanının boğazına kaçtığını görünce ağzını açtı. Bu sırada site müdürü de geldi. Sonra diş fırçası yardımıyla lisanını çekip nefes almasını sağladılar. Eşimin hayatını kurtardım. Asla eşime karşı öldürmeye yönelik bir aksiyonum olmadı. Hatasızım, beraatimi istiyorum.”
“BOŞANMA DAVASINI EŞİMİN ŞİKAYETİNDEN SONRA AÇTIM”
Üye hakimin, “Evde bulunan kamera kayıtlarına nazaran panik olduğunuzu söyleyip Polen Atay’ın yerde yattığı sırada, bir kutuyu koyuyorsunuz, nedir o?” üzerine Can Atay, “İlkyardım gereci arıyordum” dedi. Atay, “Olay büsbütün bir intihardır, öldürmeye teşebbüs ettiğim tezini reddediyorum. Bugüne kadar eşime tokat bile atmadım. Boşanma davasını eşimin bu şikayeti sonrasında açtım. Karşı taraf benden 20 milyon TL istedi. Ancak ben babamın parası olmasına karşın para vermedim. Beni gazetelere manşet ettiler, düğünüme gelenler beni arayıp sormadı. Ben 2 yıldır bununla yaşıyorum. Kuyruğumu kıstırdım. Adalet bekliyorum” diye konuştu.
Sanık avukatı ise Polen Atay’ın hastanede olduğu sırada kocasına sevgi bildirileri yolladığını, fakat Adana’ya gidince eşi hakkında bu savlarla şikayetçi olduğunu belirterek bu şikayet sonrasında müvekkilinin boşanma davası açtığını belirtti.
“POLEN’İ ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS ETMİŞTİR”
Şikayetçi Polen Atay’ın avukatı Sibel Engin ise “Kesinlikle sanık sözünü kabul etmiyoruz. Polen’in boşanma davasında da vekilliğini yapıyorum. Polen’in kocasına sevgi iletileri attığı vakit, hastanede tedavideyken ve hafıza kaybındayken atmıştır. Polen hastanede yatarken, hayatını kurtardığını tez eden sanık ise avukatına boşanma vekaleti çıkarmıştır. Hastane tarafından verilen raporda Polen’in intihar eğilimi yoktur. Sanık tarafından adeta zorlanarak o hastaneye yatırılıyor. Sanığın Polen’i öldürmeye teşebbüs ettiğini düşünüyoruz” diye konuştu. Avukat Engin’in “Kamera kayıtlarına nazaran sakladığınız şey uyuşturucu olabilir mi” sorusu üzerine sanık Can Atay, “Uyuşturucu bağımlılığım yok, uyuşturucu yoktur” dedi. Duruşmada daha sonra güvenlik vazifelisi ve site müdürü şahit olarak dinlendi.
POLEN ATAY BİR SONRAKİ CELSE DİNLENECEK
Sanık avukatı, duruşma sonuna yanlışsız son bir sefer beyanda bulunmak isteyince mahkeme lideri “Avukat hanım sizin beyanlarınızı aldık” diyerek kelam vermedi. Avukat ısrar edince güvenlik eşliğinde salondan çıkartılmasına karar verdi. Şikayetçi Polen Atay’ın avukatı Sibel Engin de bir talebi olduğunu söyleyince o da güvenlik eşilğinde dışarı çıkarıldı. Daha sonra duruşma, şikayetçi Polen Atay’ın dinlenmesi için ertelendi.
AVUKATA OMUZ ATTIĞI TEZİYLE TUTUKLANDI
Duruşma bitiminin akabinde sanık Can Atay salondan çıkarken kapıda olan şikayetçi avukatı Sibel Engin’e çarparak süratle geçti. Avukat Engin, “Niçin saldırıyorsunuz” diyerek bağırdı. Can Atay ise “Ne saldıracağım avukat hanıma” diyerek süratli bir halde oradan uzaklaştı. Duruşma salonuna giren avukat Sibel Engin mahkeme liderine sanık Can Atay’ın kendisine omuz atığını söyledi.
Avukat Engin, “Mesleğimi yapmam engelleniyor. Huduttan titriyorum” dedi. Mahkeme lideri Adil Can Atay’ın yakalanarak geri getirilmesine ve hakkında tutuklama kararı verilmesine karar verdi. Can Atay binada ayrılmadan güvenlik ünitelerince yakalanarak mahkemeye getirildi. Hakimin “Neden omuz attın” diye sorması üzerine Atay, “Omuz atmadım, Taammüden önümü kestiği için bedenimle kendimi ittirerek geçtim. Önümü taammüden bloke etmişti” dedi. Mahkeme lideri, sanığın duruşma salonu çıkışında avukat Sibel Engin’e taammüden omuz attığı ve sarstığı şahit beyanları ve gösterilen imgelerle sabit olduğunu belirtti. Sanık Atay’ın 3 gün müddetle disiplin hapsine karar verdi. Salondan polis eşliğinde çıkartılan Atay tutuklama işlemelerinin yapılması için karakola götürüldü. (DHA)
