AKP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etsin, Cumhurbaşkanımızın karşısına çıksın. Bekliyoruz. Kaç kez söyledik. Onun ötesinde ‘Televizyon programında tartışalım’ diyor. Nasıl tartışacaksınız? Bir sefer Cumhurbaşkanımızın bu türlü bir şey için harcayacak boş vakti yok” dedi.
AKP Sözcüsü Çelik, parti Genel Merkezi’nde Merkez Karar ve İdare Şurası (MKYK) toplantısının akabinde açıklamalarda bulundu. Çelik, şunları söyledi:
* “Ulusal vesayetin yanı sıra bölgesel vesayetle Türkiye Cumhuriyeti’ne taarruzlar düzenlendi. Bunların başta geleni terör ataklarıdır. Terörün etrafta oluşturmaya çalıştığı şey yalnızca fiziki terör taarruzlarından ibaret değildir. Bu fiziki terörün gerisinde bölgemizi ve ülkemizi gaye alan birtakım siyasi projeler vardır. Bunların kimisi açıkça bir formda ortaya koyulmuştur kimisi bâtın bir halde yürürlükte olmuştur. Lakin ülkemizi ve bölgemizi bir siyasi mengeneye sıkıştırmaya çalışan bu terör olgusu da bir bölgesel vesayet olarak geldi.
* Cumhuriyetimizin varlığına kast eden, anayasal sistemimize kast eden, devlet yapımızı kast eden, hudutlarımızda bir kadro terör odacıkları oluşturmaya çalışan bu terör bölgesel vesayetin yalnızca fiziki tarafı olan terörle değil onun ardındaki siyasi projelerle de gayret ettik. Ve şayet bu gayretler verilmeseydi artık sonumuzun etrafında bir kadro terör adacıkları, kelamda birtakım terör devletçikleri oluşmuş olacaktı. İşte bu bölgesel vesayette ‘Bir gece birden gelebiliriz’ diyerekten Zeytin Kolu, Fırat Kalkanı üzere harekatlarla darmadağın edilmiştir.”
“MEVLÜDE GENÇ’İN CENAZE MERASİMİNE KATILACAĞIZ”
Çelik, Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te kundaklanan konutlarında çıkan yangında ailesinin 5 ferdini yitiren Mevlüde Genç ile ilgili olarak şunları söyledi:
* “Acı bir kaybımız var. Mevlüde Genç hayatını kaybetti. 29 yıl evvel Almanya’da 2 kızı, 2 torunu ve 1 yeğeni faşist ve ırkçı katillerin saldırısına uğramıştı. O günden beri Mevlüde Genç bir sembol oldu. Ve ‘barış içinde yaşayalım, kimseyi kışkırtmayalım’ diye ‘acımı kalbime gömüyorum’ dedi. Kendisi, barışın ve uzlaşının sesi olarak bir sembol oldu ve hayatını son nefesini verinceye kadar bu formda geçirdi.
* Hem Almanya’daki merasime hem de Türkiye’deki cenaze merasimine AK Parti olarak heyetlerimizle birlikte katılacağız. Kendisine karşı AK Parti olarak son görevimizi yapmak için de arkadaşlarımız orada bulunacaklar. Mevlüde Genç bir anne olarak ‘barış içinde yaşayalım’ diye kendi çocuklarına bir kin aktarmamak için, bir kötülük duygusu aktarmamak için acısını içine gömdüğünü tekraren söz etti. Acısını bile kendi meskeninde bile hür biçimde yaşayamadı. Bu çok abidevi bir davranış, çok soylu bir davranış.”
“TOGG’UN HAYATA GEÇMESİNE SEVİNEMEYENLER OLDU”
Çelik, TOGG’un hayata geçirildiğini belirterek şunları söyledi:
* “Türkiye’nin ideali olan, 60 yıldır hayali olan projelerden birinin daha hayata geçmesi herkes için sevindirici bir şey oldu. Tabi sevinemeyenler var. Bunlar milletin sevinciyle sevinemeyen milletin kaygısıyla dertlenemeyen travmatik tipler. Bu travmanın da rastgele bir tedavisi yok. Hasebiyle onları kendi travmalarıyla baş başa bırakmak gerekiyor. Ancak dünyada yankılanması da Türkiye içerisinde milletimizin bir hasretinin daha yerine gelmesi bakımından ‘Türkiye Yüzyılı’ toplantısının çabucak gerisinde bunun somutlaşan ögelerinden biri olarak gündeme geldi.
* Ulusal teknoloji atağı ile güçten sıhhate her alanda yürüyen bu gayret ve uğraşlar gerisinde aslında büyük bir özgüven ihtilalini saklıyor. Vesayetle çabanın ortaya çıkardığı o büyük reformcu dönüşüm gerisinden herkes için bir özgüven ihtilalini ortaya koydu ve ‘Biz yapabiliriz, biz gerçekleştirebiliriz’ duygusu yıllarca geri planda kalmış pek çok gücümüzü açığa çıkardı.”
“KARA PROPAGANDANIN TÜRKİYE İÇİNDE KARŞILIK BULMASI UTANÇ VERİCİDİR”
Çelik, Türkiye’nin terörle çabasının dünyanın en legal çabalarından bir tanesi olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
* “Etrafımızdaki terör yalnızca fiziki ve biyolojik varlığıyla olan örgütsel bir yapıdan ibaret değil. Bu terörün bir ekosistemi var, bu terörün gerisinde bir siyasi proje var. Bu terör örgütlerinin ideolojilerine takılıp kalırsak bu tek başına sıkıntıyı çözmüyor. Ardında bir de bunların siyasi projesi var. Ve Türkiye bu siyasi projelerin bölgeye getirmeye çalıştığı felaketler, ülkemizin ulusal güvenliğine dönük tehditleri karşısında uzun ve kapsamlı bir deneyime ve tecrübeye sahip. Hasebiyle buna hiçbir biçimde müsaade etmeyeceğimizi tabir ediyoruz.
* Terör örgütünün birtakım çevrelerden aldığı akılla ürettiği kara propagandaları ise Türkiye içinde karşılık bulması utanç vericidir. Bunların en önde gelenlerinden bir tanesi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ‘kimyasal silah kullanıyor’ iftirasının atılmasıdır. Bunun yegane kaynağı terör örgütü lakin terör örgütünün nasıl bir propaganda ağına sahip olduğunu görmek açısından TBMM çatısı altında vazife yapan birilerinden sivil toplum örgütlerine kadar bunun birden teğe gündeme sokulmaya çalışıldığını gördük.”
“CHP’Lİ VEKİLLERİN MAHKEME BASMASI SON DERECE BARBARCA BİR TAVIR”
Çelik, “Yalova Belediyesi’nde zimmete para geçirilmesi savıyla açılan davanın duruşmasında CHP’li vekillerin mahkeme heyetine tehditler savurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle karşılık verdi:
* “Mahkeme basmanın meclisi basmaktan bir farkı yok. Bu devletin temel egemenlik alanlarına dönük bir saygısızlıktır. Bu milletvekilleri empati yapsınlar. Kendileri meclis kürsüsünde konuşurken birileri tarafından o meclisin basıldığını düşünsünler. Böylesine bir tablo nasıl kabul edilemezse o vekillerin mahkemeye dönük saygısızlığı da kabul edilemez.
* Milletvekili sarfiyat mahkemeyi izler daha sonra kararla ilgili paylaşacağı bir görüş varsa çıkar dışarıda açıklamasını yapar. Lakin bu türlü yargıçlara dönük hakaret ederek gerisinden da orada ucuz bir kabadayılık yaparak bir hal ortaya konulması doğrusu son derece barbarca bir hal olmuştur. Mahkemeye yapılan hakaretin meclise yapılan hakaretten hiçbir farkı yok.”
“KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI İLAN ETSİN”
Çelik, “CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Erdoğan aday olmamdan korkuyor’ sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, şu karşılığı verdi:
* “Zaten biz bekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etsin, Cumhurbaşkanımızın karşısına çıksın. Bekliyoruz. Kaç kez söyledik. Onun ötesinde ‘televizyon programında tartışalım diyor. Nasıl tartışacaksınız? Bir defa Cumhurbaşkanımızın bu türlü bir şey için harcayacak boş vakti yok. Niçin boş vakti diyorum, şundan ötürü söylüyorum; Bugünlerde toplumsal medyada bir görüntü var.
* Çıkmış diyor ki ‘TOGG; bunun fabrikası bile yok ilan ettiler’ diyor. İşte TOGG fabrikasının açılışı yapıldı. Bu türlü trajik bir şey olabilir mi? Artık güldürüyü geçti bu. Ne dediği aşikâr olmayan birisiyle neyi tartışacaksınız? Karşıma çıksın diyorsa sayın Kılıçdaroğlu’nun bir an önce adaylığını ilan etmesini bekliyoruz.
* Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatmak isterim; İngiltere’ye gidiyormuş. Seçimler Türkiye’de yapılacak; haberi olsun. Seçimler Londra’da, Washington’da yapılmayacak. Seçimler Türkiye’de yapılacak. Münasebetiyle siyaset ile gayeleri varsa onu gerçekleştirmenin yeri Türkiye.” (DHA)
