Akıllı telefonlar şu anda kozmik hale gelmiş bir durumda. Yapılan bir araştırmaya nazaran 11 yaşındaki çocukların %91’i cep telefonuna sahip. Fakat çocuklar telefon kullanmalı mı? Gençliğe geçtiği devirlerde görecekleri içerikler çocuklara ziyan mı veriyor yoksa ulaşım kolaylığı sağlanmış olan yararlı içerikler fayda mı sağlıyor? Bu hayatımıza şimdi girmiş, çok yeni bir ikilem. Çocuğunuza bir akıllı telefon vermeli misiniz? Yoksa mümkün olduğunca aygıtlardan uzak tutmalı mısınız? Gelin uzmanlar bu bahiste ne söylüyormuş bir bakalım. 👇
Kaynak: https://www.bbc.com/future/article/20…
Akıllı telefon, çocuğunuzun tüm dünyadaki kötülüklere kolaylıkla ulaşabileceği bir Pandora kutusudur.
Erken yaştaki çocukların akıllı telefon kullanımı konusunda birçok fikir mevcut. Madonna bir seferinde, 13 yaşındaki çocuğuna telefon verdiği için pişman olduğunu ve bir daha yapmayacağını söylemişti.
Öte yandan, muhtemelen e–postalardan ve online alışverişten imajlı konuşmaya kadar günlük hayat için vazgeçilmez bir araç haline gelen telefon birçok açıdan kolaylık sağlıyor. Ve şayet çocuğunuzun arkadaşlarının hepsi telefon alıyorsa, olmadığı için eksik hissetmezler mi?
Akıllı telefonların ve toplumsal medyanın çocuklar üzerindeki uzun vadeli tesirleri konusunda hala birçok yanıtsız soru var, fakat mevcut araştırmalar riskleri hakkında bilgi sahibi olmamıza yarıyor.
Şimdiye kadar yapılan araştırmaların birden fazla ergenlere odaklanmakta. Sonuçlara nazaran gelişim etabında oldukları için toplumsal medya da onların büyürkenki fikirlerinin şekillenişini ziyadesiyle etkiliyor. Bazen şiddet içerikli fikirlere eğilim gösterdikleri ya da toplumsal medyada olmanın rahatlığıyla zorbalık yaptıkları gözlemleniyor.
Dahası, uzmanlar çocuğunuzun bir akıllı telefona hazır olup olmadığına ve sahip olduktan sonra ne yapmanız gerektiğine karar verirken göz önünde bulundurulması gereken birkaç temel faktör üzerinde hemfikir.
Birleşik Krallık’ın bağlantı düzenleyicisi Ofcom’un bilgileri çocukların büyük çoğunluğunun 11 yaşına kadar bir akıllı telefona sahip olduğunu ve bu oranın 9 yaşında %44’ten 11 yaşında %91’e yükseldiğini gösteriyor.
ABD’de 9 ila 11 yaş ortasındaki çocukların ebeveynlerin %37’si kendi akıllı telefonlarına sahip olmasında bir sorun görmüyor. Ve 19 ülkede yapılan bir çalışmada, 9-16 yaş ortasındaki çocukların %80’i her gün telefon kullanıyor.
Ergenlerin teknoloji kullanımı ile memnunlukları ortasında dengeli bir irtibat bulunamadı. ‘Çalışmaların birden fazla toplumsal medya kullanımı ile ruh sıhhati ortasında bir münasebet bulamıyor.’ Hem olumlu hem de olumsuz tesirleri epey fazla. En büyük bulgu, ergenlerin kendileri de dahil olmak üzere beşerler kolay kolay inandıkları için toplumsal medyada çokça palavra söylediği.
Öte yandan, kimi gençler ve çocuklar için bir telefon yaşamak kadar kıymetli olabilir.
Örneğin, sıhhatinizle ilgili acil soruların karşılıklarını aramak için internet âlâ bir yer.
Odgers; ‘Çocukların çevrim içi olarak kiminle konuştuğuna bakarsanız bağlantı kurmak için gerçek hayattan çok telefonlarını tercih ettiklerini fark edersiniz. Bunun bir nedeni telefonla büyümüş olmaları olabilir. Öte yandan bu birtakım çocuklar için riskli olabilir. Yalnızca arkadaşlarıyla çevrim içi sinema izlemek için değil yabancılarla konuşmak için de platformlar kullanıyorlar.’
Aslında, akıllı telefonlar çoklukla çocukların dışarıda daha az vakit geçirmesine sebep olduğu için suçlanıyor.
Bu nedenle hayatı öğrenemediklerini sav edenler de mevcut. Danimarka’da yapılan bir araştırma ise çocukların telefonlarında müzik dinlemesinin ve ebeveynleri ile arkadaşlarıyla bağlantı halinde kalmasının tecrübelerini geliştirdiği sonucuna vardı.
Livingstone; ‘Telefonun, yalnızca gençler için değil herkes için bir irtibat gereksinimi olduğunu düşünüyorum. Tekrar de birçokları için zorlayıcı olabilir. İnanılmaz derecede hoş bedenli modeller, ünlüler ile kendilerini karşılaştırmaya başlıyorlar. Bu da kendileri hakkında normlar geliştirmelerine neden oluyor. Baskı ve dışlanma hissediyorlar.’
Ergenlik devrinde toplumsal medya kullanımı daha sonraki periyotlarda hayattan daha az tat alma ve düşük hayat doyumu ile sonuçlanabiliyor.
Araştırmacılar, yaşları 10 ile 21 ortasında değişen 17 bin’den fazla iştirakçinin bilgilerini tahlil ederek, kızlar için 11 ila 13 yaşlarında ve erkekler için 14 ila 15 yaşlarında daha yüksek toplumsal medya kullanımının olduğunu ve bundan bir yıl sonra daha düşük hayat doyumu yaşadıklarını buldu. Bunun karşıtı de doğruydu: Bu yaşta daha düşük toplumsal medya kullanımı, sonraki yıl daha yüksek ömür doyumu demek.
Bu nedenle ebeveynler, kendi aileleri için karar verirken bu yaş aralıklarını dikkate almalılar. Çocuklar bu yaşlarda toplumsal medyanın olumsuz tarafına karşı daha savunmasız halde oluyor.
Çoğu durumda çocukları ile gün uzunluğu onlar dışarıdayken bağlantı kurabilmek için ebeveynler telefon almaya sıcak bakar.
Bu artık büyüdüklerine işaret eder. Onlara bağımsızlık ve sorumluluk duygusu verir. Bu muhakkak ebeveynlerin göz önünde bulundurması gereken bir şey: Çocuklarınız kendi aygıtlarına sahip olacak kadar sorumlu oldukları bir aşamadalar mı?
Bu şuuru yükleyebilmek için onlarla oturup telefonlar ve nasıl kullanılması gerektiği, ne yaparlarsa ne üzere sonuçlar doğurabileceği hakkında açık açık konuşmak gerekir. Şayet ebeveyn çocuğunun telefonuyla ne yaptığını öğrenemezse birçok durumda internet erişimini kısıtlayabilir.
Fakat telefon kullanımının kısıtlanmaması gerekiyor. Nasıl kullanacağı şuurunu yüklemek yanlış yerlere girmemesi için kısıtlamaktan katiyetle daha âlâ bir prosedür.
Bilirsiniz, çocuklara yapma derseniz daha çok merak ederler.
Livingstone; ‘Çocuklarla röportaj yaptığımda, ebeveynlerinin onlara telefonu verdiğini, lakin hangi uygulamaları kullanıp kullanmaması gerektiğini anlattığı vakit daha az başı karıştığını söylüyor. Bu konuşulunca tartışmalar da azalıyor.’
Telefonda olanları birlikte gözden geçirmek için başka bir vakit ayırabilir.
Örneğin ebeveynler, içeriğinden mutlu oldukları bir oyunu oynayarak çocukları ile vakit geçirebilir.
Bir ölçü kontrol yeniden de âlâ olacaktır. Fakat tıpkı çevrim dışı üzere çevrim içi gördükleri ve deneyimledikleri şeyler için bu irtibatta açıklık olmalı.
Telefon almak için yanlışsız yaşı çocuğunuzla bu konuşmaları yaptıktan sonra siz belirlemelisiniz.
Çünkü şahsî tecrübeler her vakit için kıymetlidir ve çocuğunuzun olgunluğunu en güzel bilebilecek olan şahıslar sizlersiniz.
Uzmanlara nazaran, ortalama olarak 11-16 yaşları ortasında çocuklara telefon alınması uygun görülüyor. Bu yaş aralığından evvel ise şimdi telefonun ne olduğu kavranamadığı için bilinçaltını makus etkiliyor. Bir şeye gereksinimi olduğunda kısa müddetliğine kendi telefonunuzu vererek bunu tahlile kavuşturabilirsiniz.
KAYNAK : Onedio
