İlk yarı kısır, faullerle geçen keyifsiz bir futbol. Elde yalnızca Jesus’un dönem boyunca yedek kulübesine hapsettiği Arda Güler’in resitali var. 28’de Valencia’ya bıraktığı bir pas var ki, kaçırmak futbola ihanet. Sonra kaptığı topta slalom yapıp penaltıyı kazandırıyor. İkinci yarının çabucak başı yeniden Arda kaptığı topta düşünmeden tek pasta Valencia’yı kaleciyle karşı karşıya bırakıyor, penaltı ve kırmızı kart. Arda daha ne yapsın?
Maçı bitirmeye niyetli lakin Valencia’yı kim tutacak. İnanılmaz berbat bir penaltı, yazgı anı. Tahminen de şampiyonluktan edecek Fenerbahçe’yi.
Tüm bunlar olurken Şenol Güneş ne yapıyor? Yapması gereken tüm doğruları. Birinci yarının berbatları Ghezzal ve Amir’i çıkarıp Maxim ve Redmond’u almıştı, on kişi kaldıktan sonra maçın en berbatı Gedson’u çıkarıp Necip’i sürüyor alana. O andan sonra 5 dakikada her şey değişti. Premier Lig’deki büyük maçlarda büyük oynayan Nathan Redmond, derbiyi kopartıp aldı. Bu türlü bir performans hatırlamıyorum ben, tarih yazdı. Cenk’e yaptığı asistler fevkaladeydi, hakkını verelim Tosun Paşa da klas bitirdi.
Fenerbahçe geriye düşmenin psikolojisi ile dağıldı. Bu anlarda oyuna yükünü koyacak kimse yoktu. Jesus’un tele değişiklikleri göstermeden öteye gitmedi. Redmond o denli bir gol attı ki fişi çekti. Arda çıktı, perde kapandı. On kişi kalan rakipten 4 gol yiyorsanız diyecek bir şey de kalmıyor. Esasen son kelamı Beşiktaş’ı alkışlayan taraftarlar söyledi.
Yasin Yıldırım
KAYNAK : Sözcü