İsviçre’nin geçen hafta sonu gerçekleştirdiği ‘Credit Suisse’i kurtarma operasyonu’nun merkezinde yer alan Maliye Bakanı Karin Keller-Sutter, dün İsviçre gazetesi NZZ’ye konuştu.
Keller-Sutter büyük bankalar için düzenleyici mimarinin merkezinde yer alan acil durum protokollerinin akabinde “Uluslararası bir mali krizi tetikleyebilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Keller-Sutter, sermaye enjeksiyonlarının ve riske ait ekstra düzenleyici kuralların, gerilim vakitlerinde faydalı olduğunu lakin gerçek bir krizde, büyük bankaların kurtarılmasını yahut tasfiye edilmesini kolaylaştırma planlarının yetersiz olduğunu söyledi.
‘DİĞER BANKALARI UÇURUMA SÜRÜKLERDİ’
Bakan Keller-Sutter, “Küresel olarak faal olan ve ‘batamayacak kadar büyük’ olarak nitelendirilen değerli bir bankanın bu planlara nazaran tasfiye edilemeyeceği sonucuna vardım. Yasal olarak bu mümkün olabilir. Fakat uygulamada, ekonomik ziyan kıymetli olacaktır” dedi.
Geçen hafta sonunun “açıkça deney yapma vakti olmadığını” belirten bakan, “Credit Suisse’in çöküşü öbür bankaları uçuruma sürüklerdi” diye konuştu. Aralık sonunda vazifesine başlayan maliye bakanı, misyona birinci başladığında, Credit Suisse’in likiditesiyle ilgili telaşlarla ilgilendiğini belirtti.
NE OLDU?
ABD’de evvelki hafta başlayan bankacılık krizi, Credit Suisse’le birlikte Avrupa’ya sıçramıştı. Ayrıyeten bankadan günlük 10 milyar frankın üzerinde mevduat çekilmişti. Sonrasında İsviçre hükümeti tarafından hazırlanan bir paket kapsamında UBS Group 167 yıldır faaliyet gösteren Credit Suisse’i 3 milyar İsviçre frankı karşılığında satın aldı ve bankanın 5,4 milyar dolar büyüklükteki borcunu üstlendi.
Credit Suisse’in satın alınması ve merkez bankalarının attıkları adımlar erken saatlerde yatırımcıların kaygılarını hafifletmiş olsa da Credit Suisse’in borçlanma senetlerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı geniş çaplı ziyanlar yatırımcıların korkularını tekrar canlandırdı.
İsviçreli düzenleyici kuruluşlar, satış mutabakatı kapsamında Credit Suisse’in piyasalarda süreç gören 17 milyar dolar pahasındaki sermaye niteliği taşıyan tahvilerinin kıymetini sıfır olarak belirledi. UBS’in sermayesini güçlendirecek olan bu karar pay senedine kıyasla daha inançlı bir yatırım aracı olan tahvilleri taşıyan yatırımcıları öfkelendirdi.
Yatırımcılar, Credit Suisse tahvillerine sahip olan yatırımcıların uğrayacağı zararın yanı sıra bir ülkedeki bankacılık kesimi meselesinin öteki ülkelere yayılması ihtimalinden ve ABD’deki kırılgan orta ölçekli bankaların durumundan telaş ediyorlar.
KAYNAK : Sözcü
