CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, TBMM Genel Heyeti’nde sarsıntı sonrası yaşanan tüm aksaklıklara ve ihmallere reaksiyon gösterdi. Tutdere, “Madem ‘teknolojik ihtilal yaptık, madem güçlü ülke olduk’ diyorsunuz; Neden ailelerine bildiri atan yaşayan vatandaşları kurtaramadınız? Neden Adıyaman’da enkazlara 2’nci günün sonunda ulaşabildiniz, Neden vatandaşa bir hilti veremediniz, Kırk üç gündür neden vatandaşa bir çadır veremiyorsunuz, Bugün bu Meclis’te neden Orman Kanunu konuşuluyor?” diye sordu.
ARKADAŞINIZIN CENAZESİNE 3. GÜN ULAŞTINIZ
Orman Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında kelam alan CHP’li Tutdere,
“Depremde binlerce yurttaşımızı kaybettik. Adıyaman Milletvekilimiz , halk adamı Yakup Taş’ı da kaybettik. AKP Küme Lider Vekili Sayın Akbaşoğlu yaraların taze olduğu, acıların yaşandığı bu ortamda hakikaten hem milyonlarca depremzedeyi hem de vefat eden binlerce insanın anısını rencide edecek birtakım beyanlarda bulundu. ‘Zengin devlet varlıklı birey anlayışını hayata geçirdik, teknolojide ihtilal yaptık, Ak Parti hayalleri gerçekleştirdi’ dedi. Artık, ben de millet ismine soruyorum Sayın Akbaşoğlu’na ve iktidar kümesine: Pekala, madem teknolojik ihtilal yaptınız, bu kümedeki milletvekili arkadaşınızın cenazesine sarsıntının 3’üncü günü saat beşe kadar neden ulaşamadınız arkadaşlar?” diye sordu.
Tutdere, zelzelede binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesinin akabinde vatandaşın mağduriyetini lisana getirdi. TBMM’de sarsıntı yerine Orman Kanunu’nun konuşulmasını sorgulayarak şunları söyledi:
NEDEN KURTARAMADINIZ?
“Adıyaman’da, Hatay’da, zelzele bölgelerinde kurtarılacak konumda olan, sesleri gelen, telefon konuşması yapan, ailelerine ileti atan binlerce vatandaşı neden kurtaramadınız, neden? Teknolojik gelişme ihtilali yaptıysanız termal kameralarınız, dinleme aygıtlarınız neredeydi? Neden Adıyaman’da enkazlara 2’nci günün sonunda ulaşabildiniz, neden? Vatandaş soruyor, ben de soruyorum, neden? Neredeydiniz?
“BİR HİLTİ VEREMEDİNİZ”
Madem teknolojik gelişme vardı, neden vatandaşa bir hilti veremediniz, bir jeneratör veremediniz, neden bir demir makası veremediniz? Madem zenginlik vardı, AFAD’ın depolarına neden bir çadır koyamadınız, neden? Beşerler enkazların başında soğuktan titreyerek cenazelerini günlerce bekledi, enkaz altında binlerce insan donarak öldü, donarak. Neden yapmadınız?
“ÇADIR VEREMİYORSUNUZ”
Madem güçlü birey, varlıklı devlet anlayışını hayata geçirdiniz, soruyorum size: Kırk üç gündür neden vatandaşa bir çadır veremiyorsunuz, neden? Neden çocuklar şu anda üşüyor hâlâ? Neden yağmurdan sonra çadırları sel bastığında anneler dizlerine kadar çamurun içerisinde kaldı, neden? Bugün zelzele bölgesindeki çocuklara neden bir süt veremiyorsunuz? Neden bir battaniye veremiyorsunuz insanlara?
“NEDEN PARALARI YATIRMADINIZ?”
Madem teknolojik ihtilal yaptık, madem güçlü ülke olduk, soruyorum size: Neden meskenleri yıkılan vatandaşlara vaad ettiğiniz yardımları kırk üç gündür hesaplarına yatıramadınız, neden?
Gelin, bu kürsüden bu millete karşılık verin, oturduğunuz yerde büyük laflar etmeyin. Bari millet acısını yaşarken yapmayın, bari onların anılarına saygılı olun, bari yakınlarını kaybeden insanlara saygılı olun.
Telefonum burada, her gün arayanların yüzde 70’i çadır istiyor bizden. Madem güçlü bir hükümet olarak Türkiye’yi uçurdunuz, derhâl bütün vatandaşlarımızın konteyner taleplerini karşılayın. İthal mi edersiniz, üretir misiniz, ne yapacaksanız yapın. 2 milyondan fazla insan çadırda yaşıyor, nereye kadar?
“NEDEN ORMAN KANUNU KONUŞULUYOR?”
Bugün bu Meclis’te neden Orman Kanunu konuşuluyor? Neden şu anda üniversitelerde okuldan uzaklaşan çocukların durumu konuşulmuyor? Neden şu anda LGS’ye girecek olan çocuklarımızın, sarsıntı bölgesindeki gençlerimizin, üniversiteye hazırlanan gençlerimizin sıkıntıları konuşulmuyor?
Neden şu an göç etmek zorunda kalan, sarsıntılar nedeniyle Türkiye’nin dört bir yanına dağılan yurttaşlarımızın barınma sorunu konuşulmuyor bu Meclis’te? Bütün kümelere söylüyorum; neden? Bugün yeri mi Orman Kanunu’nu konuşmanın.
Nasıl yapacağız? Konteyner sıkıntısını nasıl çözeceğiz, çadır problemini nasıl çözeceğiz? İnsanların barınma meselesini nasıl çözeceksiniz? İnsanların maddi, manevi kayıplarını nasıl karşılayacaksınız? Neden buna ait kanunlar gelmiyor bu Meclis’e, neden? Millet sizden bunları bekliyor. Bu Meclis’in asrın kanunlarını çıkarması lazım.”
KAYNAK : Sözcü
