Meteoroloji Genel Müdürlüğü datalarından derlenen bilgilere nazaran, Marmara Bölgesi’nde şubatta uzun yıllar yağış ortalaması 70,7 milimetre olarak ölçüldü. Bölgeye geçen yıl şubatta 113,6 milimetre, bu yılın tıpkı ayında ise 38 milimetre yağış düştü.
Bölgede şubat yağışları, uzun yıllar ortalamasına nazaran yüzde 46, geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 67 azalış gösterdi.
Şubattaki yağışların, İstanbul etrafı hariç Trakya’nın tamamında, uzun yıllar ortalamasına nazaran yüzde 80’den fazla azaldığı hesaplandı. Edirne’de normaline nazaran yüzde 93 azalan yağışlar, şubatta son 63 yılın en düşük düzeyinde ölçüldü.
Yağışlı gün sayıları İstanbul, Kocaeli ile Sakarya’da 15-20 gün aralığında gerçekleşti.
“MART, NİSAN VE MAYIS YAĞIŞLI GEÇEBİLİR”
İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve Meteoroloji Mühendisi İnanç Özdemir, AA muhabirine, Türkiye’de 6 aydır yağışların ortalamanın altında seyretmesi nedeniyle su açığının oluştuğunu söyledi.
Yağışların azalması nedeniyle ülke genelinde şiddetli kuraklığın yaşandığına dikkati çeken Özdemir, “Kuraklık dünyada olduğu üzere Türkiye’de de sıklıkla artmaya başladı. Bu durum Türkiye genelinde şubattaki yağışların normaline ve geçen yılın birebir devrine nazaran azalmasına neden oldu.” dedi.
Özdemir, Marmara Bölgesi’nde ise geçen ay yağışların normaline ve geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran azaldığını lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Şubatta yağışlar Marmara Bölgesi’nde normaline nazaran yüzde 46, geçen yılın birebir devrine nazaran 67 azaldı. Bu, çok büyük bir ölçü ve bölgenin çabucak hemen hiç yağış almadığını gösteriyor.
Yüksek basıncın tesirli olmasıyla birlikte iklim ve sera tesiriyle Marmara Bölgesi ve İstanbul yağışları alamadı. Bu durum Marmara Bölgesi’nin doğusunda Yalova, Bursa ve Kocaeli ile Tekirdağ’da şiddetli kuraklığın yaşanmasına, ekimlerin bile sıkıntı yapılmasına neden oldu. Modeller mart, nisan ve mayıs aylarının yağışlı geçebileceğine işaret ediyor. İstanbul’da barajların kapasitesinin yüzde 70’inde şu anda su yok üzere. Barajlarda 307 milyon metreküp suyumuz var. Bu da çabucak hemen 3 ay yetebilecek kadar bir suyumuz olduğunu gösteriyor.”
“MUHAKKAK AĞAÇ DİKİLMESİ GEREKİYOR”
Kuraklığın büyük bir afete dönüştüğünün altını çizen Özdemir, kuraklık sıklığının artacağını kaydetti.
Özdemir, kuraklığın çevresel, ekonomik, sıhhat, kültürel ve toplumsal alanlarda canlılar üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağını kaydederek, “Kuraklık için tedbir alınması gerekiyor. Büyük kentlerde, İstanbul’da nüfus yoğunluğunun denetim altında tutulması lazım. Ayrıyeten yeşil alanların katiyetle acil olarak çoğaltılması lazım. Boş bulduğumuz yere kesinlikle ağaç dikilmesi gerekiyor. Ayrıyeten kuraklık için erken ihtar sistemleri kurulması, şayet var ise bunların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması lazım.” diye konuştu.
Susuzluk ve kuraklığın ziraî alanlarda olumsuz tesirinin büyük olduğunu tabir eden Özdemir, kuraklığın getirdiği felakette toprağın özelliğini yitirdiğini ve kalitesinin azaldığını lisana getirdi.
Meteoroloji Mühendisi Özdemir, Dünya Meteoroloji Örgütüne nazaran, kuraklığın ekonomik olarak ziyanının 2021’de 20 yıllık ortalamaya nazaran yüzde 63 arttığını, Avrupa’da son 500 yıllık en berbat kuraklığın yaşandığını kelamlarına ekledi. (AA)
KAYNAK : Sözcü
