CHP’nin “afetlerde bayanların sorunları”yla ilgili araştırma önergesinin TBMM Genel Şurası’nda bugün görüşülmesine ait küme önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, “Sekiz gün gelmedi, birçok göçüğe uğramadılar. Sebep? Hani biz uzaya gidiyorduk, hani Avrupa bizi kıskanıyordu, hani. Neredeydiniz? ‘AFAD neredeydi, Kızılay neredeydi, asker neredeydi’ deyince kızıyorsunuz. Ben askerime canımı veririm, asker benim kırmızı çizgim fakat o askeri oraya yığmayan iradeye söylüyorum” dedi.
CHP, TBMM Genel Şurası’nda “cinsiyet perspektifinde afetlerde bayanların sorunları”yla ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün görüşülmesine ait küme önerisi verdi.
“EVİ ÇÖKTÜ KIZ KARDEŞİMİN, 1 YEĞENİMİ KAYBETTİM”
Öneri üzerine kelam alan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli zelzelelere Hatay’ın İskenderun ilçesindeki meskeninde yakalandığını belirterek şunları söyledi:
*İlk sarsıntıda konutumun sağındaki ve solundaki o ünlü Eda Apartmanı ve Kıyı Apartmanı çöktü.
*Sabahın birinci ışıklarında ailelerinden evvel sarsıntı enkazında ben vardım. Komşularımdı, seslerini duyuyor ve tanıyordum; Fırat ‘Yardım eden yok mu’ diye bağırıyordu, Erdinç ‘Buradayım’ diyordu. Koştum, ne yapabilirim? Elimdeki bir leğenle atacağım birkaç tozla olmayacaktı bu iş. Nereye? Kaymakamlığa.
*Üç sıra su basmıştı, dizlerime kadar suyla gittim kaymakam beyin yanına. Emniyet müdürümüz, AK Partili milletvekili arkadaşımız, öbürleri oradaydı lakin apansızın bir telefon geldi; yeğenim ‘te…’ dedi, kaldı.
*Kaymakamlığın biraz ilerisinde meskeni var, gittim, konut bu türlü olmuş, bu türlü. Konutu çöktü kız kardeşimin, 1 yeğenimi kaybettim.
“GÖÇÜK ALTINDAKİLER BAĞIRDI ‘BENİ DUYAN YOK MU’ DİYE”
*Bu felakette tekrar gittim kaymakamın yanına. Gittiğim her göçükte hilti, arama kurtarma grubu, ışık, asker, polis, ne istersen; bir el gücü istiyorlardı fakat yoktu.
*İkinci günün akşamına kadar hiç kimse gelmedi. 35 arama kurtarma takımı gecenin 23.00’ünde, orada bekledim, geldi lakin elinde alet edevat yoktu. Makas, hilti, ışık neden yok diye sorduk ‘Havaalanında aldılar’ dedi, ‘Niye’ dedim, geriden yollayacaklarmış.
*Yahu, ben uzman değilim, bu işin uzmanı, liyakatli yöneticisi değilim lakin aklım almıyor. Arama kurtarma grubunun alet edevatı neden sonra gelir, ne yapacak orada?
*Üçüncü gününe kadar yaprak kımıldamadı, bütün herkesin seslerini duyduk, ‘Can kurtarın’ diye bağırdılar.
*Hani, bu türlü sarsıntı sahnelerinde görürüz, göçüklere çıkar arama kurtarma takımları ‘Beni duyan var mı’ diye bağırır ya, göçük altındakiler bağırdı ‘Beni duyan yok mu?’ diye. Yoktu.”
“HANİ AVRUPA BİZİ KISKANIYORDU, NEREDEYDİNİZ?”
*Hatay… 10 ilin toplamından daha fazla can verdik. Buradan arkadaşım sayıyor ‘Falan yere şu kadar kurtarma, falan yere…’ İskenderun’u saydın mı? İskenderun’a gelmedi. 400 göçük, 2 bin apartman yıkıldı. 35 kişi arama kurtarma takımına soruyorum ‘Nasıl çalışmalısın’, ‘Biz takım çalışırız’ diyor. 77, 100 olsun; 100 göçüğe gittiniz, 300’ünde kimse yok. Sekiz gün gelmedi, birçok göçüğe uğramadılar.
*Sebep? Hani biz uzaya gidiyorduk, hani Avrupa bizi kıskanıyordu, hani. Neredeydiniz? ‘AFAD neredeydi, Kızılay neredeydi, asker neredeydi’ deyince kızıyorsunuz. Ben askerime canımı veririm, asker benim kırmızı çizgim fakat o askeri oraya yığmayan iradeye söylüyorum” diye konuştu.
“UTANMADINIZ, ÖNLEM ALMADINIZ, ANLAMADINIZ, DİNLEYECEKSİNİZ”
Şahin’in konuşması sırasında AKP sıralarından sesler yükseldi. Bunun üzerine Şahin, “Bugüne kadar utanmadınız, önlem almadınız, anlamadınız. Dinleyeceksiniz” karşılığını verdi.
“HATAY’A KEFEN BİLE VERMEDİNİZ”
*Hatay’a vaktinde gelmediniz, Hatay’ı mevte terk ettiniz, Hatay’a kefen bile vermediniz, 40’lı 40’lı kıyafetleriyle battaniyelere, kimileri da sarılı olmayan bacaklarıyla gömüldüler, kimileri gömülemedi bile, uzun günler sıra beklediler.
*Hataylılara birinci gün bir bardak su dahi vermediniz; insanları enkaz altında, yakınları enkaz altında, başlarında açılarıyla bıraktınız; ailemiz, yakınlarımız, sevdiklerimiz gitti. Siz istekli gelenlere AFAD yeleği giydirdiniz, siz istekli gelenlere asker kıyafeti giydirdiniz. Onları korumak mıydı niyetiniz, acziyetinizi kapatmak mı” diye sordu.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, “6 Şubat günü fecî bir sabaha uyandık, büyük bir felaket yaşadık; kentlerimiz yıkıldı, on binlerce canımızı kaybettik. Verilen önergenin münasebetinde de belirtildiği üzere, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun 17 Şubat 2023 tarihli Türkiye Durum Raporu’nda, yaşadığımız zelzele felaketinden 11 kentte etkilenen kişi sayısının 15 milyondan fazla olduğu, gebe bayan sayısının tahminen 226 bin ve önümüzdeki ay gerçekleşmesi beklenen doğum sayısının ise 25 bin civarında olacağı açıklanmıştır.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE EL UZATMANIZ, ORTADAN KALDIRMANIZ EPEYCE VAHİM”
HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan da “Elbette ki Türkiye’de, bu iktidarınız periyodunda, yalnızca sarsıntıyla ilgili değil, genel olarak bayanların, bizlerin yaşadığı meseleler epey vahim. İstanbul Sözleşmesi’ne el uzatmanız, ortadan kaldırmanız, her gün artan bayan cinayetleri, bayan katillerinin çok serbestçe dolaşıyor olması, 8 Mart’ı hâlâ istediğimiz üzere kutlayamıyor olmamız, kolluğun şiddetine uğruyor olmamız, yetkili ağızlardan şahsen küfür ve hakarete uğruyor olmamız, ekonomik krizin ağır yükünü bizim sırtımıza bindiriyor olmanız, bayan derneklerini kapatmanız ve işsizlik oranını daha çok bize yüklemenizle aslında bayanların durumu epeyce vahim” diye konuştu.
CHP’nin önerisi, AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. (ANKA)
KAYNAK : Sözcü
