Kişinin kendi içsel ve manevi dünyasını keşfe götüren bir yola çıkması çok kolay bir tercih değildir. Evrensel pahaların, bizi biz yapan kendi değerlerimizle (birey olarak ilişkin olduğumuz toplumsal yapımız, ailevî bağlarımız, inançlarımız, geleceğe dair düşlerimiz, bazen yüreğimizi acıtan bazen de düşündüren türkülerimiz, Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaş ve Hacı Bayram üzere manevî başkanlarımız, eski vakitleri anlatan tonton yaşlı ninelerimiz ve dedelerimiz, düğünlerimiz ve can yakan ağıtlarımız, şehitlerimiz ve erenlerimiz, baharda çaput bağladığımız söğüt ağaçlarımız vb.) harmanlandığı bu kitap ile kendimize nasıl baktığımızı görecek, hislerin gücünü hissedecek ve en âlâ terapistin kendimiz olabileceğini özümseyeceksiniz.
Günlük yaşantıdan kaynaklanan pürüzleri aşmak, içteki boşluğu doldurmak, meseleleri çözmek, zorluklarla başa çıkmak, sağlıklı ve memnun olmak için bu kitapla, kendinizdeki sevgiyle, güçle, inançla ve istekle kendinizi nasıl tekrar yaratacağınızı göreceksiniz, mukadderatınızı tekrar yazacaksınız. Bu süreçte “ben” ve “öteki” ortasındaki alakayı anlamak açısından psikoterapi süreci ve uygulamaları çok âlâ bir örnek oluşturur. Bu nedenle mesleğimden yola çıkarak hayatlarına bir biçimde girdiğim ve acılarına ortak olduğum ve okurun şuurun işleyişini daha yakından kavramasına imkân tanıyan danışanlarımın terapi deşifrelerinden alıntılara kitapta çokça yer vermeye çalıştım. Zira ister teşhis koyma, ister terapiye başlama gayesiyle olsun danışan-terapist bağı ötekini anlamak açısından bize çok kıymetli ipuçları verir.
Ötekini manaya gayreti, psikoterapide kesin bir gaye değildir. Çabucak her vakit ötekinin kendini değiştirme seyahatinin bir ön kademesi olarak görülebilir.
Bu nedenle bilginin içinde gizlenen hikmeti açığa çıkarmak, insanın kendine ve tabiata yabancılaşmasını olabildiğince engelleyip kendini özgürleştirmesine yardımcı olmak, sağlıklı düşünmek ve hakikat kararlar vermek için koşuldur. Büyü, fal, çaput bağlama, türbe ziyaretinde bulunma ve gelecekten haber verme üzere boş inançlardan kaynaklanan fikir sisteminden kurtularak aklın ve mantığın prensipleri doğrultusunda hayatı algılayabilmek için; bütün insanlarda var olan ruhsal gücü oluşturan duyguların, zekâ, dikkat, algı, bellek, karar verme gibi yetilerin yanlışsız, sağlıklı biçimde kullanılmasını sağlayan yolları ve usulleri anlamak gerekir.
Bilim yoluyla bilgiye varılmasından yana olan Freud, 1896’da arkadaşına yazdığı mektupta şöyle diyordu:
“Genç iken en çok arzuladığım şey ideoloji bilgisine sahip olmaktı, hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştim. Artık bu hasretimi tıptan psikolojiye geçerek giderme yolundayım.”
Freud’un çalışmalarından yola çıkarak okuru psikoterapi, şuur, bilinçdışı, özdeşim ve yüceltme üzere derin egonun savunma sistemleri, içgüdü, ödipal kompleks, bedel ödeme, kendi kendini cezalandırma, borderline, narsisizm, id, ego, derin ego, süperego üzere kavramlar ile tanıştırmaya çalıştığım ve şimdiye kadar yazdığım kitaplar ortasında kıymetli bir yere sahip olan “En Âlâ Terapistim Ben” kendinde bir zahmet olduğunu düşünen şahıslara ve ruh sıhhati profesyonellerine olduğu kadar, insan ruhunun derinliklerini kavramaya yönelen ve psikoterapiye meraklı okurlara da hitap etmektedir. Tıpkı vakitte seven, sevilmeyen, acı çeken, inanan, korkan, gülen, nefret eden, kıskanan, fedakârlık gösteren, ahlaklı, bencil, kendini beğenmiş, karamsar, yalnız, sorumluluk sahibi, umut eden herkesin kendisine dair de bir şeyler bulabileceği bu kitabın sırrı, insanın varlığının bütününü, yaşadığı kahrın bütününe karşı harekete geçirmesi davetinde kapalıdır.
“En Âlâ Terapistim Ben” insan fikrinin ufuklarına hakikat yapılan gizemli bir seyahatin hikayesini anlatan, hayatı ve insanı husus olan onlarca başyapıttan damıtılmış bir psikoterapi el kitabıdır, beşere var olma sanatını insanca anlatan bir farkındalık çalışmasıdır.
Anlamlı tesadüfler kişiye yanlışsız ömür yolunda olup olmadığını söyleyebilir, kişi hakikat yolda değilse ona tavsiyelerde bulunabilir. En kıymetlisi, şahsa bu dünyada yalnızca kolay bir gözlemciden ibaret olmadığını, aslında her şeyin birbiriyle ilişkili olduğu holistik bir ağın daimi iştirakçisi olduğunu hatırlatır.
Bu kitabı alıp okumanız ve anlamaya çalışmanız da manalı bir tesadüftür. Zira kişinin yargılamadan, suçlamadan, utanmadan, korkmadan ve kaygılanmadan kendisiyle ve etrafıyla bütünleşebilmesine, bütünleşerek büyümesine, büyüdükçe büyük bir dünyada olduğu üzere var olmasına imkan tanıyan hümanist bir bakış açısına sahip olan bu kitap, yaşanmış psikoterapi hikayeleriyle hayatınıza yeni bir mana katacaktır. Yalnız ruh sıhhati profesyonellerinin değil, herkesin çarçabuk okuyup anlayacağı bir lisanla kaleme alınmış, ana kuramları içeren, daha çok kişinin iç dünyasında yankılanan aşikâr meçhul sorulara cevap vermeye çalışan bu kitap; özgüveni yükseltmeye, ömrü daha olumlu yönlendirmeye ve kişinin aksiliklerden daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır.
Web
YouTube
KAYNAK : Onedio
