Leonardo Da Vinci, yalnızca bir sanatçı değil, tıpkı vakitte bir mucitti ve bilim adamı olarak tarihte eşsiz bir yerdedir. Onun ünlü sanat yapıtları kadar, tasarladığı ve icat ettiği birçok mühendislik tahlilleri ve icatlar da hala günümüzde kullanılmaktadır.
Da Vinci’nin mucitliği, yalnızca tasarım ve icat etme yeteneğine dayanmıyordu, birebir vakitte bilimsel sistemleri kullanarak çalışmalarını yapılandırmakta ve eksiksiz olarak belgelemekteydi. Onun not defterleri, sayısız fikir ve dizaynla dolu ve dünyanın en kıymetli el yazmalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Siz de da Vinci’nin yaşadığı çağın çok ötesinde tasarlamış olduğu icatları öğrenmek isterseniz yazının devamını okuyabilirsiniz.
İyi okumalar…
1. Ornithopter (Uçan Makine)
Leonardo Da Vinci 15. yüzyılda insanların da uçabileceğini bu yapmak için de kuşlar başta olmak üzere uçan hayvanların taklit edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu fikirle yola çıktığı en ünlü icatlarından biri de ornithopter (uçan makine) idi.
Günümüzde uçakların birinci prototipi diyebileceğimiz ornithopter ile da Vinci’nin çağdaş havacılık temellerini attığı varsayılır.
Ornithopter kas gücüyle çalışan ve kuşlardan ilham alınarak kanat yapısıyla çalışan bir alet olarak insan gücü kullandığı için kısa ara ve kısa vakitli uçuşlar yapabilmiştir. Günümüzde uçakların birinci prototipi diyebileceğimiz ornithopter ile da Vinci’nin çağdaş havacılık temellerini attığı varsayılır.
2. Paraşüt
Paraşüt çizimleri ve fikirleri Leonardo da Vinci’den daha evvel de düşünülse ve planlansa da paraşütün icadı Leonardo da Vinci’ye atfedilmektedir. Daha evvel yapılan paraşüt çizimleriyle karşılaştırıldığında da Vinci’nin paraşütü başkalarından çok daha karmaşık yapıdaydı.
2000 yılında İngiliz paraşütçü Adrian Nicholas, Leonardo da Vinci’nin çizimleri baz alınarak yapılmış paraşüt ile atlama yapmıştır. Bu atlayış, da Vinci’nin dizaynının muvaffakiyetini gözler önüne seriyor.
3. Helikopter
Leonardo da Vinci, bir dönerek yükselen helikopter tasarlamıştı. Bu tasarım, ‘helikopter’ sözünün ortaya çıkmasından yüzlerce yıl evvel gerçekleşmişti. Tasarımında, dört kolu olan bir helikopter vardı ve bu kollar bir merkezi şafta bağlanmıştı. Bu merkezi şaftın etrafında dönerken, kanatçıkların hava direncini kullanarak yükselmesi amaçlanıyordu. Kuyruk rotorları, helikopterin istikametini değiştirmesine yardımcı olacaktı.
O devirde mevcut teknolojiler, tasarımı gerçekleştirmek için yetersizdi. Bilhassa, motor teknolojisi şimdi gereğince gelişmemişti ve kâfi güç sağlayamıyordu.
O periyotta mevcut teknolojiler, tasarımı gerçekleştirmek için yetersizdi. Bilhassa, motor teknolojisi şimdi gereğince gelişmemişti ve kâfi güç sağlayamıyordu. Ayrıyeten, aerodinamik prensipler ve gereç teknolojisi de gereğince gelişmemişti. Bu nedenle, tasarımı hiçbir vakit gerçekleştirilemedi ve yalnızca bir kağıt üzerinde kaldı.
Ancak Da Vinci’nin bu tasarımı, daha sonraki yüzyıllarda helikopter teknolojisinin gelişmesine ilham verdi. Leonardo da Vinci’nin birçok icadı üzere, bu helikopter tasarımı da onun dehasını ve vizyonunu gösteren bir örnek olarak tarihe geçti.
4. Makineli Tüfek
Leonardo da Vinci, savaş teknolojisi konusunda da birçok fikir ve dizayna sahipti. Bu dizaynlardan biri de makineli tüfekti. Leonardo da Vinci’nin dizaynında, tüfeğin üstünde birden fazla namlu vardı. Namluların içindeki mermiler, bir sistem tarafından yavaşça beslenerek ardışık olarak ateş edebiliyordu. Bu halde, birbirine yakın çok sayıda maksada süratli bir biçimde ateş edilebilirdi.
Makineli tüfek tasarımı o periyotta mevcut olan başka silahlardan farklıydı ve üstünlük sağlaması bekleniyordu
Makineli tüfek tasarımı o devirde mevcut olan öteki silahlardan farklıydı ve üstünlük sağlaması bekleniyordu. Lakin tasarım, Leonardo da Vinci’nin yaşadığı periyotta teknik olarak gerçekleştirilemezdi ve bu nedenle hiçbir vakit yapılamadı.
Makineli tüfek tasarımı, daha sonraki yüzyıllarda silah teknolojisinin gelişmesine ilham verdi. 19. yüzyılda, Gatling isimli bir mucit, birden fazla namlulu makineli tüfeklerin birinci prototiplerini üretti ve bu tasarım, savaş alanında kıymetli bir silah olarak kullanılmaya başlandı.
5. Dalgıç Kıyafeti
Leonardo da Vinci, dalgıç kıyafeti tasarımı konusunda da birçok fikir ve dizayna sahipti. Dizaynında maksat, dalgıçların su altında daha uzun müddet kalmasını sağlamak ve su altındaki keşifleri kolaylaştırmaktı.
Da Vinci’nin dizaynında, su geçirmez bir dalgıç kıyafeti vardı. Bu kıyafetin üstünde, başını su dışında tutacak bir maske vardı. Maske, havayı tüpe ileten bir hortumla bağlıydı ve dalgıcın su altında nefes almasını sağlıyordu. Dalgıcın nefesini tüpe doldurmak için de bir pompa sistemi vardı.
6. Robot Şovalye
Leonardo da Vinci’nin robot şövalye tasarımı, 1495-1499 yılları ortasında çizilmiş bir dizi çizimden oluşmaktadır. Tasarım, metal bir zırh giymiş, silahlarla donatılmış bir insanı andıran bir robottan oluşuyordu. Robotun kolları, bacakları ve başı hareket edebiliyor ve silahları kullanabiliyordu.
Robotun içinde, kablolar ve dişlilerle çalışan bir sistem yer alıyordu. Düzenek, robotun hareketlerini denetim ediyordu. Robot, dört adet tekerlek üzerinde hareket edebiliyordu ve bu tekerlekler, robotun ilerlemesi için gereken enerjiyi sağlıyordu.
7. Araba
Leonardo da Vinci’nin arabası, dört tekerlekli bir araçtı ve insan gücüyle hareket ediyordu. Otomobilin tekerlekleri, etraflarındaki dönme hareketi sayesinde aracın ilerlemesini sağlıyordu. Otomobil, birçok farklı açıdan çizilmiştir ve her bir çizimde farklı özellikleri gösterilmiştir.
Arabanın içinde, insanların oturabileceği bir kısım vardı ve aracın önünde bir direksiyon yer alıyordu. Otomobilin tasarımı, o devirdeki teknolojik sınırlamalar nedeniyle hayata geçirilemedi. Lakin, arabası günümüz otomobillerinin dizaynına ilham kaynağı olmuştur.
8. Tank
Leonardo da Vinci’nin tasarladığı tank, bugün çağdaş tanklardan çok farklı görünüyordu. Tekerlekler yerine, dört bacağı olan bir platform üzerinde hareket ediyordu. Bacağına yerleştirilmiş tekerlekler, tankın hareket etmesini sağlıyordu. Tankın içinde, en az dört insanın çalışması gerekiyordu. Bu beşerler, bacakların denetimini, istikametini ve suratını denetim ederek tankı yönlendiriyordu. Tankın dışındaki kollar ise, tankın istikametini denetim ediyordu.
Tank, askerlerin korunması gayesiyle tasarlanmıştı. Tankın üstünde birçok mermi deliği vardı ve askerler, bu deliklerden düşmanları görebilir ve onlara ateş edebilirdi. Ayrıyeten, tankın üzerinde bir dizi top da vardı ve bu toplar, düşmanların yakınındaki maksatlara ateş edebiliyordu.
KAYNAK : Onedio
